English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tracing

Tracing translate Turkish

567 parallel translation
I was actually tracing counterfeit money.
Aslında sahte paranın izini sürüyordum.
The sheriff's tracing a call that gave away Williams'hiding place.
Şerif, Williams'ın yerini ele veren bir telefonu izledi.
He is largely responsible for tracing Bomasch in England... completely outwitting the British military intelligence.
İngiliz askeri istihbaratını atlatarak Bomasch'ın İngiltere'de bulunmasında payı çok büyüktür.
Well, tracing the life of dimitrios, i don't think that will be a very peaceful occupation, do you?
Dimitrios'un hayatını izlemek... -... pek dinlendirici bir olay değil, ne dersiniz?
Tracing her was easy.
Kadının izini sürmek kolaydı.
I'm tracing her for a client of mine.
Bir müşterim için izini bulmaya çalışıyorum.
This facilitated the F.B.I.'s difficult job... of tracing all of their activities... and all of their contacts.
Bu, FBI'ìn bu kisş ilerin hareketlerini ve görüşmelerini izleme isş ini kolaylaştìrdì.
A man named Dunning reports tracing a stolen television projector... - to the Reeves Electronics Lab. - Think it's a tie-in with the Rowlins'case?
Dunning adında bir adam, Reeves Elektronik Laboratuvarı'nda çalınmış bir televizyon projeksiyonu bulunduğunu bildirdi.
By tracing the rocks, I find they come from a ridge... washed down by the tropical rains.
Kayaları izleyerek, tropik yağmurlarla... bayırdan sürüklendiklerini anlarım.
There are no further developments, but police and the FBI are tracing every possible clue and rounding up all suspects...
"Bundan başka gelişme yok, ancak, polis ve FBI eldeki her ipucunu izleyip, bütün şüphelileri toplamakta..."
I have great hopes of tracing the car.
Arabayı bulacağımızı umuyorum.
Colonel John's tracing all enlistments.
Albay John askere alma işlemlerinin başındadır.
They're tracing it.
İzini sürüyorlar.
Only Mitiai can do this directly, without tracing.
Sadece Mitiai, çizmeden, direk yapabilir bunu.
I'm a private detective, specializing in stolen works of art and in tracing, detecting, and exposing forgeries.
Ben bir özel dedektifim.Çalınan veya sahte olan, sanat eserlerinin, araştırılması, takibi ve ortaya çıkarılması benim uzmanlık alanım.
We're tracing the call. We'll be there shortly.
Telefonunu izliyoruz.
They're tracing the call. I will, don't worry.
Yapacağım, meraklanmayın.
We'll set out right away for tracing him down and then... we'll escort Mrs. Fang home safely.
Bayan Fang'ı kurtarmak için hemen aramaya koyulacağız.
I've run out of tracing paper.
Son kopyayı bitiriyorum.
I've been tracing them.
Onların izini sürüyordum.
Is Brown the only hope of tracing him?
İzini sadece Brown mı bulabilir?
And they started at 1,000 metres, almost, with their tracing ammunition, in order to frighten us.
Yaklaşık 1.000 metreden, izli mermilerle bizi korkutmak için ateşe başladılar.
Besides, our Director doesn't want Mr. Steinmetz tracing back to me.
Ayrıca, Müdürümüz Bay Steinmetz'in bana kadar iz sürmesini istemiyor.
Have you had any luck tracing the gun?
Tabancanın izini bulma şansınız oldu mu?
We're having difficulty tracing him, Herr Oberst. He's in Germany, but as to exactly where, we've hit a roadblock, you know?
Onun yerini bulmakta zorlanıyoruz Albayım, aslında Almanya'da olması gerekirdi ama nerede olduğunu tespit edemedik, demek istediğimi anlamışsınızdır.
Tracing you from a foundling baby to a young boy named Shoebridge to a man named Adamson.
Yeni doğmuş bir bebekken ki halinizden Shoebridge adlı bir delikanlıdan Adamson adlı bir adama dek izinizi sürdük.
- Where did we get the tracing, Freddie?
- Bu iz örneği nereden geldi Freddie?
They sent us that tracing as proof that it's genuine.
Örneği kanıt olarak yolladılar.
We don't want the Cylons tracing you back to us.
Cylon'ların seni bize kadar izlemesini istemeyiz.
I work for a skip-tracing company.
Kayıp-aranıyor şirketindenim.
- "Don't hang up. We are tracing them call"... "and we will come after you We will arrive in a white car".
Telefonu kapatmayın, yerini bulmaya çalışıyoruz bulunca da sizi almaya geleceğiz.
I made a discovery about you while tracing some family trees for our new county history.
İlçenin yeni tarihçesi için bazı soyağaçlarına bakarken senin izini buldum.
Star stuff, contemplating the stars organized collections of 10 billion - billion-billion atoms contemplating the evolution of matter tracing that long path by which it arrived at consciousness here on the planet Earth and perhaps, throughout the cosmos.
Yıldızlardan süzülen yıldız tozu, 10 milyar-milyar-milyar atomu kümeleyerek, maddeyi oluşturup nihayetinde burada, Dünya gezegeninde, ve belki de Kozmos'un her tarafında uzun bir patika izleyerek bilince ulaştı...
- We're tracing a new lead today :
Yeni bir ipucunun peşindeyiz.
Yes? The detective who was in charge of tracing your wife didn't come home last night.
Karınızı izleyen dedektif dün gece evine dönmedi.
I'm not so infantile as to let myself get pinpointed by your stupid tracing machine.
Senin salak takip makinene takılacak kadar çocuksu değilim.
Sophia Cretites, we should have no difficulty in tracing her.
Sophia Cretites ise, onunyerini tespit etmek o kadar zor olmayacaktır.
- Just a minute. I'm tracing my life.
Hayatım gözlerimin önünden geçiyor.
Tracing down this little trinket.
Bu küçük biblonun izini sürmek.
- tracing, sir.
- Takip ettiriyorum, efendim.
placing and tracing, sir.
- Arıyorum ve öğreniyorum, efendim.
I'll start tracing every warehouse, supply line and facility that we've got.
Bütün yapılarımızı taşeronlara ve malzeme bantlarını kontrol ettiriyorum.
We are tracing the Crites to a solar system where only one planet supports life...
Crite'ların izini bir güneş sistemine doğru sürüyoruz. Sadece bir gezegeni yaşama olanak veriyor...
I've been tracing this guy halfway across the country.
Bu adamı ülke boyunca takip ettim.
I'm gonna give you your first lesson in skip tracing.
Kaçak avcılığı işindeki ilk dersini vereceğim sana.
We're closer to tracing their movements.
Hareketlerini takip etmekte yol aldık.
Why aren't we tracing the car?
Niçin arabanın peşine düşmüyoruz?
Delicate licking, sensual lapping, and tracing outlines on a lover's skin, all have their place.
Narin yalama, şehvete davet eden yalama ve sevgilinintüm bedenini boydan boya yalama.
I'm tracing the link now.
Bağlantıyı takip ediyorum.
I would like to remind my illustrious colleagues of our astonishment when during the first meeting convened by His Majesty, we were told that the only necessary and urgent thing that needed to be done was tracing immediately Maestro Wagner and trying everything in our power to convince him to move to our country. What is all this?
Ünlü meslektaşlarımıza, Majeste tarafından çağrısı yapılan ilk toplantımızdaki şaşkınlıklarını hatırlatmak isterim, bize denmişti ki, yapılması gereken tek lüzumlu ve acil şey derhal Maystro Wagner'in izini bulup onu ülkemize taşınmaya ikna etmek için herşeyi yapmaktır.
Be a great help in tracing her, that will.
...
traci 110

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]