Tracy translate Turkish
4,148 parallel translation
Please welcome Tracy Jordan.
Lütfen Tracy Jordan'a hoş geldin diyelim.
Tracy!
Tracy!
Tracy.
Tracy.
Tracy?
Tracy?
So, Tracy Jordan.
Peki Tracy Jordan...
Tracy, how'd it go?
Tracy, nasıl gitti?
Tracy, just come back, do the show tonight, and we'll figure all this out.
Tracy, sadece geri dön, bu geçe şovu yap ve bunun bir çaresine bakarız.
Tracy Jordan is ironically reappropriating his bad past behavior as a commentary on Fitzgerald's dictum that there are no second acts in American life.
Tracy Jordan ironik bir biçimde eski kötü davranışlarını Fitzgerald'ın Amerikalı hayatında aynı şey iki defa yaşanamaz kuralını yorumlamak için canlandırıyor.
"Don't tell anyone I did this."
FLAŞ HABER Kanon Tam Tracy Jordan Tarafında Kurtarıldı
Two words forever synonymous with Tracy Jordan.
Sonsuza dek Tracy Jordan'la özleşmiş iki kelime.
"Tracy Jordan saves drowning man"?
"Tracy Jordan boğulan adamı kurtardı."
Why is Tracy off rescuing people?
Niye Tracy insanları kurtarıyor?
My zipper broke. I don't think Liz Lemon's female voice is a good match for Tracy Jordan.
Liz Lemon'nın kadın sesinin Tracy Jordan'la pek uyum sağlayacağını sanmıyorum.
- Tracy's back!
- Tracy döndü!
Tracy, come on.
Tracy yapma ama. Tracy Jordan mı?
Tracy Jordan? Why isn't he here?
Neden burada değil?
Anyway, I thought I'd just swing by and introduce myself to Tracy Jordan, but- -
Neyse, uğrayıp kendimi Tracy Jordan'a tanıtayım demiştim ama...
Tracy, you can do this.
Tracy başarabilirsin.
Tracy who?
Hangi Tracy?
Tracy Jordan, I am taking you to a strip club.
Tracy Jordan, seni striptiz kulübüne götüreceğim.
Tracy Jordan?
Tracy Jordan?
Tracy Jordan is broken.
Tracy Jordan paramparça oldu.
Tracy, you can't do that.
Tracy, bunu yapamazsın.
I told Hank Cooper that Tracy Jordan would be here.
Hank Hooper'a, Tracy Jordan'ın geleceğini söyledim.
I know you're talking about Tracy, but I don't care.
Tracy'den bahsettiğini biliyorum ama umursamıyorum.
Tracy and Kenneth went to the roof with a gun.
Tracy ve Kenneth bir tabancayla çatıya çıktılar.
Because I gave Tracy the idea to kill the only man who would ever have a baby with me.
Çünkü benimle bebek sahibi olabilecek tek adamı öldürme fikrini Tracy'ye aşıladım.
Tracy, stop!
Tracy dur!
For God's sakes, Tracy, give me that gun!
Canına yandığım! Ver şu tabancayı Tracy!
Tracy, you want to destroy the goodwill you have so you can go back to your easy TV job?
Tracy, basit televizyon işine geri dönebilmek için itibarını yerle bir mi etmek istiyorsun?
Tracy, your career hit rock bottom the first time you decided to do TGS.
Tracy, TGS'te oynamaya ilk karar verdiğin an kariyerin yerle bir oldu zaten.
Well, if it isn't Jack and Kenneth and Tracy and Liz.
Vay! Bular Jack, Kenneth, Tracy ve Liz değiller mi?
Hold on. Tracy's back on TV again?
Tracy televizyona geri mi dönmüş?
Tracy Jordan's doing TV again.
Tracy Jordan televizyona dönmüş.
God, Tracy could have cleaned up before he left.
Tanrım, en azından gitmeden önce Tracy etrafı temizleyebilirdi.
I found Tracy, I saved the show.
Tracy'i buldum, şovu kurtardım.
Tracy, welcome back.
Tracy, hoş geldin.
Tracy, it's come to my attention that you know Kim Jong-Il.
Tracy, Kim Jong-Il'i tanıdığın yönünde duyumlar aldım.
Tracy Lodge meant to be catching a bus from Arkwright Lane
Dinle. Tracey Lodge Aralık 88'de Arkwright Hattından bir otobüse yetişmesi gerekiyordu.
I'm not equipped for this, Tracy.
Bunun icin hazırlıklı degilim, Tracy.
He needs monitoring, Tracy. No.
- Monitorde izleme altına alınmalı, Tracy.
- Hey, Tracy.
- Merhaba, Tracy.
Carol's in no shape to travel, Tracy.
- Carol seyahat edecek durumda degil, Tracy.
No, honestly, Tracy, I understand.
- Seni anlıyorum, Tracy. Hakikaten.
I saw Tracy today.
- Bugun Tracy ile gorustum.
How are you, Tracy?
Nasılsın, Tracy?
Hang in there, Tracy.
Sık disini, Tracy.
I'm trying to get a hummingbird to drink out of my penis.
Bir sinekkuşuna penisimden su içirmeye çalışıyorum. Bunu yapamam, Tracy.
I can't do this, Tracy. This is supposed to be my vacation.
Güya tatil yapacaktım.
Tracy lives next door to me.
Tracy yan evde oturuyor.
It's Tracy!
Benim Tracy!