English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Trapping

Trapping translate Turkish

304 parallel translation
And as Venus got hotter, more and more water from its surface evaporated into the atmosphere, trapping the heat even more.
Ve böylece venüs daha sıcak oldu, Buda daha fazla suyun yüzeyden atmosfere buharlaşmasına sebep oldu, Ve daha fazla ısı tutuldu.
And his mother, and his eight sisters and six brothers — to tell'em that he's arrived safely this evening at Wolstenholme Post... after a successful 11 months hunting and trapping.
Ve annesi, sekiz kız kardeşi ve altı erkek kardeşine söyleyin — 11 aylık av serüveninden sonra bu gece... Wolstenholme Post'a sağ salim vardı.
I was just the same when I was trapping.
Ben ava gittiğimde de öyle olur.
I make my living trapping animal.
Ben hayvan avlayarak geçimimi sağlıyorum.
I do a little trapping now and then so I was wondering... how much it would cost to send my pelts into Omaha by telegraph.
Şimdi biraz tuzak kurmam lazım şey merak ediyorumda... Kürklerimi Omaha ya telgrafla göndermen bana kaça mal olur?
Well, trapping the mice there was most interesting.
Orada fareleri kapanla yakalamak da çok ilginçti.
For beating, for trapping, for building the cages, for hauling the animals out of the jungle.
Kafes yapma, hayvanları yakalama ve ormandan çıkarmada onlara ihtiyacımız var.
My people will assist you in the trapping.
Adamlarım yakalamada size yardım eder.
Can I stay and go trapping with them, Tarzan? No.
- Onlara eşlik edebilir miyim, Tarzan?
Samson is clever at trapping foxes.
Samson tilkileri tuzağa düşürmekte ustadır.
I was away trapping.
Ben uzakta avlanıyordum.
And trapping'.
- Ve döğüşe! 'Zira gidiyoruz kur yapmaya! Ve tuzak kurmaya!
He's going away up into the mountains to the trapping cabin.
Dağa çıkıyor. Ta av kulubesine gidecekmiş.
I'd want my husband out shooting and trapping, bringing home fish and game.
Ben kocamın ateş etmesini, tuzak kurmasını ve eve balık ve eğlence getirmesini isterim.
I do the catching, because trapping is my business.
Yakalama işini ben yaparım çünkü tuzak kurmak benim işim.
About us trapping together...
İkimizin birlikte tuzak kurması hakkında...
You're heading the wrong way for the trapping country.
Tuzak kurmak için yanlış yöne gidiyorsun.
I'll go trapping where it's peaceful, and you can go on back to Barren River.
Kavga gürültü olmayan bir yere gidip tuzak kuracağım, sende evine dönebilirsin.
You owe us for five horses, three rifles and a year's trapping.
Bize beº at, üç silah ve bir yillik emek borçlusunuz.
Lord, even now Washizu and Miki's men have driven the enemy back, trapping them in the Garrison.
Washizu ve Miki'nin adamları, düşmanı Garnizon'da tuzağa düşürmek üzere peşlerinden gittiler, efendim.
Trapping a man like that.
Bir adamı bu şekilde tuzağa düşürmek..
Soon I teach you everything about trapping, then you won't need Jean Le Bete no more, umm.
Yakında sana tuzakçılık hakkında herşeyi öğreteceğim, o zaman Jean Le Bete'ye daha fazla ihtiyacın olmayacak,
There was no work so my father went trapping.
Hiç iş yoktu ve babam tuzak kurmaya gitti.
Trapping a few wasps.
- Birkaç eşekarısı yakalıyorum.
You sure don't look like you're worth a winter trapping of furs.
Bir yük atı veya verdiğim postlar kadar etmezsin.
And these ridiculous female trapping, they are an offence to my eyes.
Bu aptalca kadın süsleri de göz zevkimi bozuyor.
Uh, Willie, ahem... if you was to go trapping for the first time, who would you take along as a guide?
Willie, ilk kez iş tutmaya gidecek olsan,... yol göstermesi için yanına kimi alırdın?
This is more than a trapping mission.
Bu bir tuzakçı görevinden fazlası oluyor.
My sister spent her time trapping people with her vows
Kardeşim zamanını insanları vaatleriyle tuzağa düşürerek geçirirdi.
I just don't like the idea of shooting animals... and trapping them and...
Sadece bu düşünce hoşuma gitmiyor hayvanların vurulması... tuzağa düşürülmesi ve diğer...
He's trapping himself up there.
Kapana kısıldı artık.
We cannot afford the trapping of power.
Güç tuzağına harcayacak paramız yok.
Someone's trapping me.
- Biri bana tuzak kuruyor.
Looks like you been trapping.
Kapan kurmakla uğraştığın belli.
Why don't you learn trapping?
Kapan kurmayı neden öğrenmiyorsun?
- Trapping.
- Kapan kurdum.
Hudson's Bay ain't gonna be too happy to hear you trapping their ground.
Topraklarında tuzak kurduğunuzu duyunca Hudson's Bay pek sevinmeyecek.
Do some trapping'.
Biraz avlanacağım.
That doesn't justify trapping him or getting pregnant.
Bu ona tuzak kurmak veya hamile kalmayı haklı göstermez.
Ah, it's all nonsense, all this talk of trapping her.
Onu tuzağa düşürme bahsi tamamen saçmalık.
"Go a-camping and a-trapping with Al Dan'I Bundy"?
"Al Dano Bundy'yle kampa çıkın, tuzak kurun."
A-camping and a-trapping a - picking and a-flicking.
Kampa gider tuzak kurar, karıştırır, yuvarlar ve fırlatırsınız.
Or are we trapping each other?
ya da birbirimizi mi tuzağa düşürüyoruz?
Looks like McLeach has begun trapping his own kind!
Görünüşe göre McLeach artık insanları da tuzağına düşürüyor!
The carbon dioxide and other greenhouse gases we produce act like a blanket trapping the sun's heat inside our atmosphere.
Karbondioksit ve ürettiğimiz diğer sera etkisi yaratan gazlar güneş ısısını atmosferimizin içinde tutarak bir battaniye görevi görür.
Sure. It's got a little thing here for trapping bear.
Elbette, çünkü şu küçük şey de bir ayı kapanı.
Where you boys been trapping?
Nerelerde avlandınız?
Neal began to hold forth. He'd chosen Montana subjects to spin his lies about shooting, hiking, trapping.
Avlar, geziler ve sörf hakkındaki yalanlarını örtmek için hep Montana konularını seçiyordu.
You make it sound like he planned on trapping us.
Sanki bizi tuzağa düşürmek için plan yapmış gibi konuşuyorsun.
The beast will enter, tripping the wire, the door will slide down behind him, trapping him.
Hayvan girecek, tele çarpacak, kapı arkasından inecek, onu tuzağa düşürecek.
Two years before, the US bombardments had flattened their bunker, trapping them inside.
İki yıl önce, Amerikan bombardımanları sığınaklarını yıkmış, onları içeriye hapsetmişti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]