English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Trespasser

Trespasser translate Turkish

77 parallel translation
You're not a trespasser.
Burada istenmiyor değilsin.
I'm gonna shoot any trespasser that comes on my property.
Topraklarıma her kim girerse gözümü kırpmadan vururum.
I'm just a trespasser.
Buralarda dolaşan biriyim.
Any one of us who believes he has ajob like any other, for which he draws a money wage, is a thief of the food he eats, and a trespasser in the bunk in which he lies down to sleep.
İçimizde, bu işin maaş alınan, diğer işler gibi bir iş olduğuna inanan varsa yediği yemeğin hırsızıdır ve uykuya yattığı yatağa haksız yere sahip olmuş demektir.
Captain, considering the fact that you are a trespasser... on my planet- -
Gezegenimde izinsiz bulunduğunuzu göz önüne aldığımızda...
Now the trespasser is you... because now this room belongs to me
Ama şimdi, saygısız sensin! ... Çünkü artık bu oda bana ait!
He lets him loose at night, and God help any trespasser he lays his fangs upon.
Gece dışarı bırakıldığında, hırsızın tanrı yardımcısı olsun, onu dişleriyle parçalar.
If I was some unknown trespasser you'd have called the police instead of tying me up and leaving me.
Tanınmayan bir mütecaviz olsaydım beni bağlayıp terk etmek yerine polisi çağırırdın.
- I'm not a trespasser.
- Ben arazi ihlalcisi değilim.
Ooh! Stop, trespasser!
Dur, kaçak.
The trespasser crosses across the grass and little machine guns come out of the Dalmatian statues.
Arazi mafyası parklara girdi ve dalmaçyalı heykellerinden küçük otomatik silahlar çıktı.
Trespasser!
İzinsiz giren!
Halt, trespasser.
Durun, yabancılar.
Prepare to die, trespasser! Don't let him get away! - I love this.
Ölmeye hazırlan, kaçak! Kaçmasına izin verme! Bunu sevdim.
Did you hear that, trespasser?
Duydun mu kaçak?
- Go on, trespasser.
- Hadi bakalım kaçak.
Hey, trespasser!
Baksana kaçak!
Trespasser wants to give us back our ruined boards with ten million scratches and dog-piss stains.
Bu hırsız milyonlarca çizikle ve köpek sidiğiyle... canına okunmuş tahtaları bize geri verecekmiş.
A Kazon-Ogla maje allowing a trespasser to leave his space unharmed.
Bir Kazon-Ogla lideri, uzayına izinsiz girenlere, saldırmadan, burayı terk etmelerini istiyor.
Out here you're a trespasser.
Sen buraya izinsiz giren birisin.
I just always feel like a trespasser down here.
Buraya indiğim zaman kendimi arazi ihlalcisi gibi hissediyorum.
Spongy biscotti is an unwelcome trespasser into madeleine territory.
Madeline bölgesine girmiş davetsiz bir misafirden başka nedir ki?
They haven't found our trespasser yet and I don't want him interfering.
Kaçağımızı hâlâ bulamadılar ve onun bize engel olmasını istemiyorum.
That boat on which you were a trespasser belongs to a Mr. and Mrs. Paul Stepmuck.
İzinsiz girdiğin bu tekne Bay ve Bayan Paul Stepmuck'a ait.
A male as big as a truck sees a smaller trespasser and this fight over the territory while the females gather
Bu kamyon kadar büyük erkek hududu geçmek istiyor ve bölge üzerindeki kavgayı dişi birey kazanıyor.
Yes, well, at least I'm still in the club. You are a trespasser.
Evet ama ben hâlâ kulüp üyesiyim.
Now trespassing isn't a very serious crime and abetting a trespasser is probably even less serious but your dignity is going to take a hit at the very least.
Birisini sokmak da mesele değil, ama onurunuz sanırım yara alacak.
It's a trespasser.
İzinsiz giriyor.
Five minutes is all this baby and I need to locate the trespasser strike back and wipe it out.
Kırıcıların, ortaya çıkması ve onları temizlememiz için, bu bebek ve benim sadece beş dakikaya ihtiyacımız var...
Sir, I just apprehended a trespasser on premises and... lt's a bit of a struggle
Efendim, az önce binaya izinsiz giren birini tutukladım ve... Biraz boğuşma oldu
I ain't no trespasser.
Yolgezer değilim.
Attention Lucky Aide trespasser.
Dikkat, dikkat, Lucky Aide'de izinsiz kalan kişi.
Trespasser.
Hırsız!
She said I was a "trespasser." - That I had no right to be here.
Benim başkasının arazisine haksız olarak girdiğimi orada olmaya hakkım olmadığını söylerdi.
Would you be kind enough to remove this trespasser from my home?
Aptal hikâye. Polisi arıyorum.
Well, well. A trespasser on my property. That's the worst thing that's happened to me since...
Aynı seni güldürebilmek için minik beni oynayan o cüceyi yuttuğum gibi...
Now you're just a trespasser.
Artık izinsiz giren sensin.
Then pit your powers against mine, trespasser.
Benim gücüme karşılık senin ki, davetsiz misafir.
You are a trespasser in my poppy fields.
Haşhaş tarlalarıma izinsiz girdin.
And if you don't have that proof of total loss report, then you ain't nothin but a trespasser.
Ve eğer arabanın tam hasarlı olduğuna dair kanıtın yoksa senin yaptığın haneye tecavüz olur.
- Caught our trespasser, doctor.
Doktor, davetsiz misafirimizi bulduk.
We've got a trespasser in the facility.
Tesise izinsiz girildi.
The second we let one trespasser on our land, then every goldang...
Ne zaman topraklarımıza birinin girmesine izin versek, nerede işe yaramaz...
I'll care of this trespasser.
Ben bu tecavüzcünün icabına bakarım.
If you're not a student or an employee of this university, you're a trespasser.
Bu üniversitenin bir öğrencisi ya da çalışanı değilsen şu anda burada bulunma iznin yok.
Got a trespasser here, but I was all out of cabbage...
İzinsiz giren birini yakaladım ama tüm lahana suyum bitti.
George Clooney played a similar trespasser in O Brother, where art thou?
"Nerdesin Be Birader" de George Clooney benzer birini oynar, trene kaçak biner.
We got a trespasser. I need backup.
İzinsiz giriş, desteğe ihtiyacım var.
Trespasser!
Yakala onu.
Trespasser!
Davetsiz misafir.
Trespasser on the field.
Alana izinsiz giren biri var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]