Trick translate Turkish
13,364 parallel translation
We should go out and trick-or-treat anyway.
Dışarı çıkabiliriz ve şaka mı şeker mi oynayabiliriz.
Can I go trick-or-treating now?
Şimdi şaka mı şeker mi oynayabilir miyim?
Look, Jimmy, I just wanted to get a little trick-or-treating in, that's all.
Bak, Jimmy, sadece biraz şeker mi para mı oynamak istedim.
Daddy, where is this great trick-or-treat neighborhood?
Baba, şu harika şeker mi para mı mahallesi nerede?
- You're not taking me trick-or-treating!
- Bana şeker ya da para vermeyeceksin.
Uh, when we find Mommy and you tell her to forgive me, then you can go trick-or-treat.
Anneni bulduğumuzda ona beni bağışlamasını söyle sonra şeker mi para mı oynarız.
[grunts] - Let's go trick-or-treat now.
- Haydi şimdi şeker mi para mı oynamaya.
Hat trick by Ibrahimovic.
Ibrahimovic'in üçüncü golü.
Oh the trick is not to eat anything else.
Hilesi şu, başka bir şey yeme.
I thought it was a trick question.
- Tuzak soru sandım. İsmin Bic.
Do you have a distraction or a party trick that ties in with this?
Bununla alakalı oyalama ya da parti numaran var mı?
I want in. You can't have in because you don't have a party trick distraction, do you?
- Katılamazsın çünkü yeteneğin yok.
- You have to get a new party trick.
Yeni bir numara bulmalısın.
- Yeah, I've got three. - How is that a party trick?
Bu nasıl parti numarası olur ki?
- That's your Party Trick Distractions.
- Parti Numarası Oyalaması.
It's a trick I learned in Vietnam.
Vietnam'da öğrendiğim bir numara bu.
Remember your HW2's, your boomerangs, and your Party Trick Distractions.
3N'i, geri teptirmeyi ve Parti Numarası Oyalamalarını unutmayın.
Little trick I taught myself as a young man stationed on a ship, with way too much free time.
Gemide görevli ve epey boş zamanı olan genç bir adamken kendime öğrettiğim ufak bir hile.
That's an old pirate trick.
Eski bir korsan hilesi.
Careful, it might be another trick.
Dikkatli, başka bir numara olabilir.
It's just a magic trick.
Bu sadece bir sihirbazlık numarası.
No. That was a trick.
Hayır, bu bir numaraydı.
The trick is to love them, but get them to leave you.
Hile, onların seni terk etmesini sağlamak.
That's a trick question.
Bu şaşırtmacalı bir soru mu?
Trick of the trade.
Meslek sırrı.
Well, I've won the trick.
Bu oyunu ben kazandım.
They will trick you into running away, cut you open, take a kidney, and leave you to die in the gutter.
Kaçman için seni kandırırlar, kesip içini açarlar böbreklerini alırlar ve bir kanalda ölüme terk ederler.
- Trick you?
- Seni kandırdım mı?
I didn't trick you, you offered to help me.
Ben seni kandırmadım, bana yardım teklif eden sendin.
Don't go close. It's a trick.
Yakına gitme.
It's a trick.
Tuzak bu. Tuzak.
The hero from your book used that trick with the lamp.
Kitabındaki kahraman bu lambalı numarayı kullanmıştı.
I'd ask you to scratch it for me, but no doubt you'd think I was just trying to trick you.
Senden kaşımanı isterdim ama kesin seni aldatmaya çalıştığımı düşünürdün.
They won't trick me like they did Amedo.
Beni Amedo'ya yaptıkları gibi kandıramazlar.
It is the oldest trick in the book.
Bu en eski hilelerden birisi
Oldest trick in the book?
En eski hile ama
My teacher says they are trick photos.
Öğretmenim bu fotoğrafların sahte olduğunu söylüyor.
... to dress up like a ballerina it's no longer about trick-or-treating.
... balerin gibi giyinmek ise artık cadılar bayramı kostümü olmaktan çıkmıştır.
The trick is to cut away from yourself.
İşin sırrı, kendinden uzağa doğru oymalısın.
No lane's playing with you, no lane's trying to trick you.
Kimse seninle oyun oynamıyor, kimse sana numara çekmiyor.
It's not light, it's not shadow, or some trick of the mind.
Işık değil, gölge değil ya da bir akıl oyunu değil.
This is gonna do the trick.
Bu hile yapacak.
Newscasts, anything that can help us trick the amygdala, and help us pry loose those hidden memories.
Haber yayınları, amigdalayı aldatmayı sağlayacak ve gizli anıları yerinden çıkaracak ne olursa.
You gotta teach me that two finger trick.
Şu 2 parmak numarasını bana da öğretmelisin.
No trick editing, no false narrative...
Kurgu yok, kulaktan dolma yok...
Did Oogway teach you that little trick?
Bu küçük numarayı sana Oogway mi öğretti?
It's an illusion. It's a trick.
Bunlar sahte dostum, hile ve numara.
Our kind believe that love is just a trick.
Benim türüm sevginin boş olduğuna inanıyor.
- It's just a trick.
- Sadece bir numara.
Trick or treaters!
- Anne, şaka mı, şeker mi?
You missed trick or treating, Daddy.
- Bayram kutlamasını kaçırdın baba.