Tripplehorn translate Turkish

Jeanne Tripplehorn.

Jeanne Tripplehorn.

- Tripplehorn, party of two?

- Tripplehorn'lar, iki kişilik masa?

- Tripplehorn, party of two?

- Tripplehorn'lar? İki kişilik?

- Tripplehorn, party of two? Tripplehorn?

- Tripplehorn'lar, iki kişilik masa?

Tripplehorn, party of two?

Tripplehorn'lar? İki kişilik?

We are the Tripplehorns.

Tripplehorn'lar biziz.

The Tripplehorns are a no-show.

Tripplehorn'lar rezervasyonunu kullanmadı.

Excuse me, Mr. and Mrs. Tripplehorn?

Affedersiniz. Bay ve Bayan Tripplehorn?

Yes, we are the Tripplehorn.

Biz Tripplehorn'uz...

I think we both know that's not gonna happen, Mr. Tripplehorn, or should I say,

Bunun gerçekleşmeyeceğini sanırım ikimiz de biliyoruz, Bay Tripplehorn.

The girl at the front said you were the Tripplehorns.

Öndeki kız sizin Tripplehorn'lar olduğunuzu söyledi.

And when we heard them calling the reservation for Tripplehorns,

Rezervasyonları için Tripplehorn'ları çağırdıklarını duyunca...

I also believe you go by the alias "Tripplehorn" - and that you stole my boss's property. - No.

Ayrıca sahte isminiz Tripplehorn'u kullanarak patronumun malını çaldığınıza...

Miletto, he wants the Tripplehorns, why?

Miletto, Tripplehorn'ları neden istiyor?

We don't know anything about the Tripplehorns.

Tripplehorn'lar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz ki.

Tripplehorn. Tripplehorn.

Tripplehorn.

Tripplehorn is probably an alias.

Tripplehorn muhtemelen takma adı.

Or, maybe he's a big Jeanne Tripplehorn fan.

Belki de Jeanne Tripplehorn'un büyük bir hayranıdır.

- If we can't find the Tripplehorns, maybe we can find their flash drive.

- Belki Tripplehorn'ları bulamıyoruz ama belki flaş belleklerini buluruz.

I bet people also call you Tripplehorn.

Eminim ki Tripplehorn da diyorlardır.

I'm a big Jeanne Tripplehorn fan.

Jeanne Tripplehorn'un büyük bir hayranıyım.

So you're gonna go to them and you're gonna tell them that you are the Tripplehorns.

Bu yüzden gidip onlara asıl Tripplehorn'ların siz olduğunuzu söyleyeceksiniz.

Tripplehorns are gone.

Tripplehorn'lar gitti.

The Tripplehorns may have stolen the flash drive from Miletto, but they were blackmailing the DA.

Tripplehorn'lar Miletto'dan flaş belleği çalmış olabilirler ama bölge savcısına şantaj yapıyorlardı.

Well, the Tripplehorns got to him at The Peppermint Hippo.

Tripplehorn'lar ona The Pepermint Hippo'da ulaşmıştı.

And we're the Tripplehorns.

Tripplehorn'lar biziz.

We're the Tripplehorns.

Tripplehorn'lar biziz.

A curvy Mila Kunis meets like an Asian Jeanne Tripplehorn.

Kıvrımlı hatlara sahip bir Mila Kunis Asyalı bir Jeanne Tripplehorn ile bir araya gelmiş gib.