Trust me on this one translate Turkish
188 parallel translation
Please trust me on this one.
Lütfen bu konuda bana güvenin.
- Will you trust me on this one?
- Bu konuda bana güvenir misin?
Trust me on this one.
Bana bu konuda güven.
Trust me on this one.
Bu konuda bana güven.
Trust me on this one.
Güven bana bu konuda.
I know, Daryle, just trust me on this one.
Daryle, bu konuda bana güven.
Sam, trust me on this one.
Sam bu kez bana güven.
Comin'from a guy who carries an autographed picture of Norman Bates in his wallet, that doesn't mean too much. Trust me on this one, Hank.
Norman Bates'in resmini cüzdanında taşıyan bir adamın söylediği pek de birşey ifade etmez zaten!
You gotta trust me on this one.
Bana bu konuda güvenmelisin Terry.
Trust me on this one.
Bu kez bana güven.
Trust me on this one, G.
- Bu sefer bana güven, G.
You gotta trust me on this one, okay?
Bu konuda bana güvenmelisin, tamam mı?
Now trust me on this one, okay?
Bana güven, tamam mı?
trust me on this one
Yok bana güven. Ne yaptığımı biliyorum.
Richard, you have to trust me on this one.
Richard, bu konuda bana güvenmelisin.
- Trust me on this one.
- Bu sefer bana güven.
Just trust me on this one, OK?
Bu konuda bize güvenmelisin.
Trust me on this one.
Buna emin ol.
Trish, trust me on this one.
Trish, güven bana.
You'll have to trust me on this one.
Bana inanmalısın.
Trust me on this one.
Güvenin bana. Bir, iki, üç.
Just trust me on this one.
Sadece bana güvenin.
Trust me on this one.
Bunda bana güven.
You got to trust me on this one, Francis... or, uh, should I say...
Bu defa bana güvenmelisin Francis. Yoksa sana..
Trust me on this one. You don't wanna know.
- İnan bana bilmek istemezsin.
Peter, I'm telling you, trust me on this one.
Peter sana söylüyorum, bu konuda bana güven.
Trust me girls, trust me on this one... you do not need padding to tackle upholstery.
Yumuşak bir şeye ihtiyacınız yok. İIk ve son kez bunIardan birine..
Trust me on this one, please.
Bana bu konuda güven, lütfen.
- Trust me on this one.
- Dört ünite 0-negatif kan
Trust me on this one. Bruno, I need an ignition chip.
Bana bunda güvenebilirsin Bruno, bana ateşleme çipi lazım.
No, no. Just trust me on this one.
Sadece bana güven.
You gotta trust me on this one, guys.
Bu konuda bana güvenin, çocuklar.
We'll get... trust me on this one, okay?
Güven bana, tamam mı?
I'm sorry, Jo, but you're just gonna have to trust me on this one.
Üzgünüm Jo. Ama bu konuda bana güvenmek zorundasın.
You got to trust me on this one, Jim, okay?
Bana güvenmelisin, Jim, tamam mı?
You're gonna have to trust me on this one.
Bu konuda bana güvenmelisin.
And please, sweetie, just trust me on this one.
Lütfen hayatım. Bu kez bana güven.
You're gonna have to trust me on this one.
Bana bu konuda güven.
Please, if you've ever trusted me before, trust me on this one.
Lütfen! Bana bir kez olsun güvendiysen, şimdi de güven.
Trust me on this one.
Bana güvenebilirsin.
Trust me on this one.
Bana güven.
You have to trust me on this one, Sam.
Sam, bu konuda bana güvenmek zorundasın.
Just got to trust me on this one, all right?
- Bu konuda bana güven tamam mı?
I'm afraid you're gonna have to trust me on this one. Talk to my casino host, please.
Kumarhane mihmandarımla konuşun lütfen
- Trust me on this one.
- Bu konuda bana güven.
Trust me on this one, all right?
Bu konuda bana güven, tamam mı?
You gotta trust me on this one, Walter.
.. aslında hiç de öyle değildir. Bu konuda bana güven Walter.
Just trust me on this one.
Bu oldukça güzel.
- Just trust me on this one.
Bana bu konuda güven.
- One last thing, and trust me on this.
Tek bir şey söyleyeceğim ve bana inan.
I've been in one of their hives and I've fought against their ships and, trust me, when the first Wraith dies because of this drug, they're not gonna simply move on.
Onların kovanlarından birine girdim ve gemilerine karşı savaştım... bana güvenin, ilk Wraith bu ilaç yüzünden öldüğü zaman basitçe yollarına devam etmeyecekler.