Turing translate Turkish
261 parallel translation
We are not designing a "hot rod," Lieutenant.
Burada "turing" yapmıyoruz, Binbaşı. ÇN : Turing :
That is exactly what we're designing- - a 24th century, warp-powered, ultra-responsive hot rod.
Tam olarak dizayn ettiğimiz şey bu- - bir 24. yüzyıl, warp kapasiteli, ultra-duyarlı turing.
And in my mind i'm pic - Turing him in a speedo with the flag on it.
Aklım, üzerinde bayrak olan slipinde kalmıştı.
Remember what Alan Turing said?
Alan Touring'in söylediği şeyi hatırlıyor musun?
Uh, it's not about the turing test.
- Bu Turing Testi ile ilgili değil.
Alan Turing, enters our story.
Alan Turing hikayemize girer.
Turing is most famous, for his wartime work at Bletchley Park, breaking the German Enigma code.
Turing en çok ; savaş zamanı, Alman enigma kodlarını kıran Bletchley Park'taki çalışmalarıyla meşhurdur.
Turing was a much more practical man than Gödel.
Turing, Gödel'den çok daha pratik bir adamdı.
But Turing, five years later... his approach to Incompleteness... that, I felt... was getting more in the right direction.
Fakat, Turing'in, 5 yıl sonra... "eksiklik" e yaklaşımı... sanırım, giderek daha... doğru bir rotaya giriyordu.
Turing recast Incompleteness, in terms of computers.
Turing, "eksiklik" i bilgisayar koşullarına taşıdı.
And worse... Turing proved, there was no way of telling beforehand, which these problems were.
Ve daha beteri... bu problemlerin neler olacağını önceden söylemenin imkansız olduğunu ıspatladı.
Then Turing comes along, and makes matters much worse.
Ve sonra Turing ortaya çıktı ve işleri daha beter yaptı.
What Turing does, is prove that in fact there is no way of telling which will be the unprovable problems.
Turing'in yaptığı, gerçekte, problemlerin hangilerinin ıspatlanamaz olduğunu önceden söylemenin imkansızlığını ıspatlamak oldu.
is Turing's'halting problem'.
Turing'in "durma problemi"
But Turing makes it very down to earth, because he talks about machines, and he talks about whether a machine will halt or not.
Fakat, Turing bu sorunu dünyaya indirdi, çünkü makineler hakkında konuşuyordu, yani, makinelerin durup durmayacağı hakkında...
Some of it is already contained there in... in Gödel's... in Turing's paper although he doesn't emphasize it.
Bazı kısımları çoktandır orada, Gödel'in... Turing'in çalışmalarında, bunu vurgulamasa da...
Startling as the halting problem was, the really profound part of Incompleteness for Turing, was not what it said about logic or computers, but what it said about us, and our minds.
Durma problemi gibi ürkütücü olan, ve Turing için "eksikliğin" en çarpıcı kısmı mantık ve bilgisayar hakkında söyledikleri değil, fakat biz ve zihinlerimiz hakkında söyledikleriydi.
It was the question that went to the heart of who Turing was.
Bu Turing'in kim olduğunun merkezine inen soruydu.
Turing was a man of two great loves.
Turing iki büyük aşkı olan bir adamdı.
Turing never recaptured that first pure love, but never let go of the memory, of what it had been.
Turing ilk aşkının saflığını tekrar asla bulamadı, fakat neler olduğunun hafızasından silinmesine de izin vermedi.
But when Turing developed the idea of the computer, he began to fall in love in a very different way, with the sheer power, of what he had imagined.
Ne zaman ki bilgisayar fikrini geliştirmeye başladı çok farklı biçimde, tam güçle, tasavvur ettiğine aşık olmaya başladı.
And now with Turing, it comes into focus as a queston about us, and the nature of our minds.
Ve şimdi Turing'le, kendimiz ve zihinlerimizin yapısı hakkında bir soruya dönüşerek odaklanmıştı.
There is this sort of standard view that Turing was a computationalist.
Turing'in bilgisayar = beyin diyen biri olduğu yönünde standart bir bakış açısı vardır.
Turing understood, that Gödel's and his own work, said that if our minds were computers, then Incompleteness would apply to us, and the limitations of logic, would be our limitations.
Turing, Gödel'in ve kendisinin çalışmalarının "eğer zihinlerimiz bilgisayarsa,'eksiklik'bizde de geçerli olur ve mantığın sınırları, bizim sınırlarımız olur" dediğini anlamıştı.
Turing was well aware of these problems, but desperately wanted to prove, he could get the fullness of the human mind from mere computation.
Turing bu problemlerin gayet tabi farkındaydı, fakat yine de, çaresizce ; sadece hesaplamalarından insan aklının dolgunluğunun elde edilebileceğini ıspatlamaya çalıştı.
Turing's personal philosophy, which he stuck to all his life, was to be free from hypocrisy, compromise and deceit.
Bütün hayatını kıstıran ikiyüzlülük, taviz ve aldatmalardan özgürleşme yönündeki şahsi felsefesi de bunu istiyordu.
Turing was a homosexual, when it was both illegal and even dangerous.
Turing, hem tehlikeli hem de yasadışı olduğu halde homoseksüeldi.
If we were computers, then we were the kind of creature, Turing wanted us to be.
Eğer bilgisayar olsaydık, Turing'in olmasını istediği türde yaratıklar olurduk.
So i suspect Turing, vacillated rather.
- Ben Turing'in karasız kaldığından şüphe ediyorum.
But yet, he did do these things like looking at oracle machines which were sort of super Turing machines ; went beyond them.
Bu şeyleri, görünümü bir çeşit süper Turing makinelerine benzeyen "oracle" makinelerinin, ötesine geçerek yaptı.
This tension, between the human and the computational, was central to Turing's life.
İnsan ve bilgisayar diliyle hesaplama arasındaki gerilim, Turing'in hayatının merkezinde yer aldı.
After the war, Turing increasingly found himself drawing the attention of the security services.
Savaş sonrası, Turing kendisini giderek artan biçimde gizli servislerin hedef tahtasında buldu.
So when in March 1952, he was arrested, charged and found guilty of engaging in a homosexual act, the authorities decided, he was a problem that needed to be fixed.
Böylece, 1952 Mart'ında homoseksüel eylemden dolayı, tutuklandı ve suçlu bulundu, yetkililer Turing'de tamir edilmesi gereken bir arıza olduğuna karar verdiler.
Turing was being treated as no more than a machine, chemically reprogrammed, to eliminate the uncertainty of his sexuality, and the risk they felt it posed, to security and order.
Turing'e ; kimyasal olarak programlanmış bir makineden daha fazlası değilmiş gibi muamele edildi. Cinsiyetindeki belirsizliği, güvenlik ve düzene karşı hissettikleri tehdit edici duruşunu bertaraf etmek için, O'nu, kimyasal olarak yeniden programladılar.
Turing was found dead.
Turing ölü bulundu.
Turing had poisoned the apple, with cyanide.
Turing elmayı siyanürle zehirlemişti.
Turing was dead, but his question was not.
Turing öldüyse de ona ait soru ölmedi...
Unlike Turing,
Turing'in tersine
I mean, Turing did think that he was a machine.
Turing gerçekten de kendisinin bir makine olduğunu düşündü.
Which Turing and Gödel then proved, would never go away.
Turing ve Gödel'in, asla defedilemez olduğunu sonra ıspat ettikleri belirsizlikler...
Just haven't seen an Inductive Turing Machine used like that before.
Böyle bir Tümevarımsal Turing Makinesi kullanıldığını görmemiştim de.
That's Turing, Alan Turing, the man who deciphered the Enigma code.
O Turing, Alan Turing, Enigma kodunu deşifre eden adam.
Turing the phone off again, I'll kill you.
Tekrar telefonu kapatırsan, seni öldürürüm.
It's named after the father of computing science, Alan Turing, and it measures a machine's ability to demonstrate intelligence.
Bilgisayar biliminin babası Alan Turing adıyla. Bir makinenin zeka becerisini ölçüyor.
The Turing test would say it's real.
Turing testi gerçek olduğunu söyler.
I know.
Doktor Turing'in testinin bir çeşidi.
which is called the turing test.
Öyle mükemmel programlanmış ki soru soran kişi bir insanla konuştuğunu sanıyor, buna Turing Testi deniyor.
And this is Turing's version of Incompleteness.
İşte bu, "Eksiklik"'in Turing'in versiyonu
Turing get's Incompleteness ;
Turing, Gödel'in çok derin keşfi olan "eksikliği"
Turing's personality is one thing.
Turing'in kişiliği elbette önemlidir.
Some version of Dr. Turing's test?
Daniel bundan ölmeden önce bahsetmişti.