English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tutoring

Tutoring translate Turkish

465 parallel translation
I'd be only too glad to give you a position here tutoring my students but even this poor establishment has its reputation to think of.
Öğrencilerime ders vermenden mutlu olurum ama bu zavallı kurumun saygınlığını da düşün.
I give them private tutoring.
Onlara özel ders veriyorum.
Keep your mouth shut, or you'll get some real tutoring.
Kapa çeneni, yoksa sana gerçek bir ders veririm.
Why did you agree to Tsutomu tutoring Yukiko?
Tsutomu'nun Yukiko'ya öğretmenlik yapmasını neden kabul ettin?
With his intelligence and some tutoring, he'll be one of our brightest students.
Yetenekleri fazla ama çalışmayı sevmiyor, Özel ders alırsa daha iyi bir öğrenci olacak.
Feeling guilty about their son's education, Louise tries tutoring him.
Oğullarının eğitiminde suçluluk duyduklarından, Louise ona ders vermeye başlar.
I think that when you take cases like this teacher we mentioned, I think that we tried, to the best of our ability, to get these people some work tutoring and so forth.
Bahsettiğimiz bu gibi öğretmen durumlarını ele aldığımızda sanırım bu insanlara özel ders bulabilmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık.
Even with all our tutoring, you still make such basic mistakes.
O kadar özel derse rağmen hâlâ basit hatalar yapıyorsun.
The student I'm tutoring...
Öğrencim olmalı.
Say, does Peggy do tutoring because she needs the money, or what?
Peggy neden özel ders veriyor ki? Parası ona yetmiyor mu?
We have tutoring to help him get his degree.
Eğer derslerinde sıkıntısı olursa, özel olarak çalıştıracağız.
I've been tutoring this boy named Stuart.
Stuart isimli bir çocuğa öğretmenlik yapıyordum.
Yeah, she's tutoring some of the boys.
Evet, birkaç çocuğa özel ders veriyor.
- You need some help tutoring?
- Öylemi, ders çalıştırmamı mı istiyorsun?
HE'D HAVE HIM TO HIS HOUSE FOR DINNER AND SOME TUTORING.
Onu evine akşam yemeğine çağırıp özel ders verirdi.
I'm not doing any tutoring this year.
Bu yıl özel ders vermiyorum.
For extra tutoring?
Özel ders vermek için mi?
So I thought you were tutoring your nephew.
Yeğenine ders verdiğini sanıyordum.
I've been tutoring him.
Ona özel ders veriyorum.
- He's at Nohant tutoring the children.
- Nohant'ta çocuklara ders çalıştırıyor.
TUTOR HER! CHILD, I DON'T THINK MY HOUSE WOULD SURVIVE TUTORING HER.
Evladım, bunu yaparken evim ayakta kalırmı emin değilim.
Tutoring doesn't pay what it used to.
Öğretmenlik pek para kazandırmıyor.
- I hear you're tutoring Chuck.
Anlıyorum. Charles'a ders veriyordunuz, değil mi?
Why didn't you go to the mother and make sure that Charles had told her about the tutoring?
Neden Charles'ın annesine ona ders verdiğinizi bilip bilmediğini sormadınız? Eğer...
Who's been tutoring you in Cardassian studies?
Size Kardasya sosyal sistemini kim öğretiyordu, Doktor?
We simply feel you might benefit with a little outside tutoring.
Dışardan yardım alırsan senin yararına olabileceğini düşünüyoruz.
He doesn't need tutoring.
Özel ders gerekmiyor.
The one you've been tutoring in entomology.
Birlikte böcek bilimi dersine girdiğin.
I suggest that you and I, and possibly others take responsibility and give Thérèse extra tutoring besides her normal lessons,
Size önerim, siz ve ben, belki başkaları da... sorumluluğu alıp, normal derslerinin yanında... benim düzenleyeceğim bir plan dahilinde... Therese'ya fazladan eğitim verebiliriz...
What do you know about tutoring?
Öğretmekten ne anlarsın sen?
Go easy on the students you're tutoring.
Özel ders verdiğin öğrencilerin üzerine fazla gitme.
Do you know where your brother's tutoring?
Kardeşinin nerede ders verdiğini biliyor musun?
Tutoring?
Ders mi?
Bart's quit his tutoring job and joined a violence gang.
Bart, ders vermeyi bırakmış ve vahşi bir çeteye katılmış.
You had a D average before Mr. Clark started tutoring you.
Bay Clark sana ders vermeye başlamadan önce ortalaman D'ydi.
Brought in a kid from his Cabrini Greens tutoring program.
Cabrini Greens öğrenim programından bir çocuk getirdi.
- It's a little late for tutoring.
- Ders çalışmak için geç bir saat.
What are you doing here? - I'm tutoring Lindsay in Algebra.
Lindsay i cebir çalıştırıyorum.
- Taking over computer class, tutoring...
- Bilgisayar sınıfı devralman, ders vermen...
The, um... the college boy who was tutoring you in history?
Sana tarih dersi veren üniversiteli çocuğu mu?
Suddenly you were tutoring me, Suddenly you were tutoring me,
Ansızın, sen bana hocalık yapıyordun.
Tutoring's just the tip of it.
Özel hocanı pompalıyorsun.
Blade, about that tutoring thing.
Blade, ders hakkında.
- Me tutoring you.
Sana ders vermemden.
I'LL TELL HIM I'M TUTORING YOU AND THAT YOU'RE GETTING THE HANG OF IT, BUT YOU JUST NEED A LITTLE MORE TIME.
Sana ders verdiğimi, senin de olayı kaptığını ama biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu söylerim.
They provide tutoring, logistics, even ironing the players'shirts.
Öğretmenlik, lojistik destek, hatta gerekirse oyuncuların gömlekleri bile ütülenir.
And he's even tutoring a little Navajo boy.
Üstelik bir Navajo'ya ders veriyor.
We're a public library, not a tutoring service.
Biz halk kütüphanesiyiz. Öğretmen servisi değiliz.
Tutoring?
Özel ders mi?
He missed his tutoring session today.
Bugün özel dersini kaçırdı.
Set up a student-peer tutoring program.
Öğrenciler için özel ders programı hazırlamanızı istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]