Tutting translate Turkish

( Tutting ) Twist's in a mood.

Twist triplere girmiş.

We've been tutting behind our hands about him for years.

Yıllardır onun hakkında ellerimizin arkasından cık cıklıyoruz.

Every sentence is peppered With these clicks and tutting noises that are consonants.

Her cümleye ünsüz olan bu klikler ve cık cık sesleri serpiştirilmiş.

So anyway, we're having sexy foreplay, and she keeps tutting.

Her neyse, ön sevişme yaparken kız sürekli cık cık yapıyor.

{ \ I mean, } Tutting!

Cık cıklıyor diyorum!

- That and tutting.

Çay bir de cık cıklama.

'But there was this old guy always tutting.

'Ama şu her zaman öylece duran yaşlı adam.

What are you tutting at?

- Neye hayıflanıyorsunuz?

( TUT-TUTTING ) Don't mock the Devil, Clive Babineaux.

- Şeytan'la dalga geçme derim Dedektif Babineaux.