English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tvs

Tvs translate Turkish

389 parallel translation
Subtitling : - TITRA FILM
Altımızda yazılar TVS-TITRA FILM
Subtitling by TVS - TITRA FILM
Çeviri :
Yes, and TVs and refrigerators.
Tabii, TV'leri ve buzdolapları da var.
Drive around in all that smog and shit, fixing TVs out of a VW bus.
Bir minibüsle o pis havada gün boyu dolaşıp televizyon tamir etmemi.
Oh, don't turn on those damn TVs.
Şu lânet televizyonları açma.
We sit watching our TVs while some local newscaster tells us that today we had 15 homicides and 63 violent crimes as if that's the way it's supposed to be.
Televizyonun karşısına oturmuş, sanki böyle şeyler olması normalmiş gibi bugün 15 cinayet ve 63 ağır suç işlendiğini söylemesini izliyoruz. İşlerin kötü gittiğinin farkındayız.
If you could fix TVs and crack walnuts on your forehead, you could be my ex-husband.
Bir de televizyon tamir edip, alnınla ceviz de kırabilseydin benim eski kocam olabilirdin.
This blind dude fixing TVs?
Bu kör ahbap mı TV'leri tamir ediyor?
We fix his TVs.
Televizyonlarını tamir ediyoruz.
He said we should turn off all the radios and TVs.
Bütün TV ve radyoları kapatmamız gerektiğini söyledi.
- So, what? You want to sell TVs for a living?
Hayatını kazanmak için televizyon mu satacaksın?
You have a lot of TVs.
Bir sürü televizyonun var.
He had three TVs and a radio.
Üç televizyonu ve bir radyosu vardı.
They got hot TVs. They got stereos.
Çalıntı TV ve stereolar.
Thanks for the TVs.
Televizyonlar için sağol.
THEY OUGHT TO PUT A LOT OF LITTLE TVs IN ALL THE CELLS OF ALL THE PRISONS,
Bir sürü küçük televizyon getirmeliler ve onları hapishanedeki bütün hücrelere yerleştirmeliler.
Look... 300 a week, I'll give you all the radios and appliances you want, but... you got to work on TVs.
Bak, haftada 300 dolar... Sana istediğin tüm radyoları ve beyaz eşyayı vereceğim ama televizyon da tamir etmelisin.
But I need help with the TVs!
Ama yardım televizyonda gerekiyor!
I'm gonna take this job fixing TVs.
TV tamiri için bir işi kabul edeceğim.
We need somebody who can fix TVs. Yeah?
Televizyon tamir edebilen birine ihtiyacımız var.
These are some of the finer TVs you might find at some of the better hotels.
Bu kadar zarif ekranlı televizyonları yalnızca otellerde bulabilirsiniz.
Matter of fact, these are the same TVs you find in the better hotels.
Aslına bakarsanız, bu televizyon sadece otellerde var.
Can I get one of those TVs?
Şu televizyonlardan bir tane alabilir miyim?
purchase TVs, purchase steel, purchase cars, purchase wheels...
Tvler al, celik al, arabalar al, tekerlek al...
How come you have so many TVs? I must have seen three already.
Neden bu kadar çok televizyonun var?
Did you find me any TVs?
Bana herhangi bir televizyon bulabildin mi?
- Keep looking for those TVs.
- Televizyonları aramaya devam et.
- Yeah, TVs.
- Evet, televizyonlar.
Like your cousin Sheila trying to take both of these TVs.
Kuzenin Sheila mesela Bu televizyonların ikisini de almaya çalıştı.
When the King wasn't rehearsing or exercising... he liked to unwind by watching up to three TVs at once.
Kral prova veya egzersiz yapmadığı zamanlarda 3 tv birden seyrederek yorgunluğunu atmayı severdi.
Ten million cable TVs in this city, one repair guy.
Şehirde 10 milyon kablo TV ve bir tamirci var.
Twelve TVs, each with a different game on.
her birinde farklı bir oyun açık olan tam yirmi televizyon.
- TVs and stuff.
- TV falan.
VCRs, big-screen TVs.
VCR'ler, büyük ekranlı televizyonlar.
Hello, Wally's World of free TVs?
Merhaba bedava televizyonların satıldığı "Wally'nin Dünyası" mı?
They're poisoning the upper class, Bob. - Too soft, too many cars, color TVs.
Bunu çok yumuşak yaptılar.Çok fazla araba, çok fazla renkli televizyon.
What's their ETA?
TVS'leri nedir?
- Well, it gets me away from the TVs.
En azından televizyondan uzaklaşıyorum. Televizyon mu?
Well, they got those TVs down in the pod... blastin'game shows and soap operas all day long.
Bütün gün yarışma programları ve pembe dizi izlettiriyorlar.
I've got washing machines, TVs...
Elimde çamaşır makineleri, televizyonlar falan var...
You are 52, you like big screen TVs... and you want to stop General Rancor.
52 yaşındasın, büyük ekran TV seviyorsun..... ve General Rancor'u durdurmak istiyorsun.
He's got a truckload of TVs coming.
Bir kamyon TV getirecek.
Why do you have two TVs?
Neden iki televizyonun var.
- Engineering, what's your ETA?
- Mühendislik, TVS'niz nedir?
Ted Denslow was a hero, because his vision brought baseketball from local driveways into big arenas, but more importantly, into the hearts and TVs of America.
Ted Denslow bir kahramandı. Beysketbol onun sayesinde arka bahçelerden spor salonlarına, özellikle de Amerikalının yüreğinde ve televizyonuna yerleşti.
Does that cover, anything like, say... portable TVs?
Bu şeyi karşılar mı, şey gibi, şey... portatif TV?
He fixes TVs.
Televizyon tamircisi.
Think I like fixing'TVs?
Televizyon tamir etmekten çok zevk aldığımı mı düşünüyorsun?
I don't do TVs.
TV tamir etmem.
- But TVs is what we fix.
Bizim tamir ettiğimiz şey zaten TV!
It's not about our well-being, our two cars, our TVs and your kitchen!
Bu adamların niyeti ciddi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]