English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tween

Tween translate Turkish

135 parallel translation
- I figure that's'tween me and him.
- Bu onunla benim aramda.
Gotten tacked to near every tree'n stump'tween here'n Rio Bravo.
Burayla Rio Bravo arasındaki her ağaca, her kütüğe afiş çakılmış.
'Tween pavement and stars
Çakıl taşları ve yıldızlar vardır
- Captain? Escort the prisoners to'tween decks number five.
Mahkûmların beş numaralı ara güverteye götürülmesine nezaret edin.
When standing'tween us, guarding us,
Aramıza uzanırken,
RIGHT DOWN THERE A-TWEEN HIS LEGS.
Tam aşşağıda, bacaklarının arasında.
'Tween his legs, he's got no hair
Tabanları yağlamış, saçlarsa diken diken
'Tween the sheets, God bless.
Çarşafları, Tanrı korusun.
An earnest conjuration from the king as England was his faithful tributary as love between them like the palm might flourish as peace should still her wheaten garland wear and stand a comma'tween their amities and many such like as-es of great charge that on the view and know of these contents without debatement further more or less he should those bearers put to sudden death.
- Lütfen efendim. - Kralın, İngiltere kralının önemli ricası. Bize haraç ödeyerek sadık bir ülke olarak aramızdaki sevgi, palmiye misali serpilsin diye barışı buğday başağında, çelenge hep taşısın diye ve dostluklar arasında bir gül geçsin diye ve benzeri pek çok ağırlıklı nedenle yukarıda belirtilen hususları dikkate alarak herhangi bir gecikmeye yer vermeksizin bu belgeyi taşıyanların derhal canını alması, tövbe ve nedamet fırsatı verilmemesi rica olunur.
I love you as certain dark things are to be loved... in secret'tween the shadow and the soul. "
Seni, bazı karanlık şeylerin sevilmesi gerektiği gibi seviyorum. Gölgeyle ruh arasındaki gibi. Gizlice.
Squeeze him'tween your festive buns!
Poponun neşeli yanaklarını sıkıştır!
'Tween Armstrong and Buzz Aldrin the lunar surface near.
Armstrong ve Vızıltı Aldrin Ay yüzeyine yakındılar.
A thin veil which lifts only in tween places.
Kalın perde sadece aralıklarda geçişe izin verir.
Tween places, Prue.
Ara yerler, Prue.
"In the hour between night and day, the world itself becomes a tween."
" Geceyle gündüz arasındaki aralık, dünyanın kendisi bir aralığa dönüşür.
Tween!
Aralık!
Well, don't forget to stay out of the tween places. And they will do anything to stop us from helping Kate.
Bizim Kate'e yardım etmemizi durdurmak için her şeyi yapacaklar.
In this tween time, this darkest hour We call upon the sacred power Three together, stand alone Command the unseen to be shown
Bu aralık zamanında, en karanlık saat, kutsal güçleri çağırır Üçü bir arada, bütün durun, gözükmeyenlerin gözükmesini emreder...
Be what's the difference Tween a proctologist and a dentist?
Bir proktrolojist ile dişçi arasındaki fark nedir?
He don't know the difference'tween a flounder and a turbot
Bir dere pisisiyle kalkan balığı arasındaki farkı bilmiyor.
¶ I'm hereby challenging you to a duel ¶ ¶'tween my guitar and your fiddle ¶
Gitarıma karşı kemanın, seni ayyaş aptal
This grownup makeover Has made me a super tween
Yetişklerin bile nezdinde... ben süper oldum.
It's over'tween me and her.
Aramızda her şey bitti.
I'm not sharing an office with that tween!
O veletle ofis falan paylaşmam ben!
That's confidential business'tween me and this here buckaroo.
Bu benimle bu kovboy arasındaki gizli bir bilgi.
Many's the slip'tween knife and altar.
Pek çok kişi kılıçla idam taşının arasından kurtuldu.
That's one les angelique, one fashion today, one wardrobe plus, one tween chique magazine.
Bir tane Les Angelique, bir tane Fashion Today, Bir Wardrobe Plus, bir Tween Chique dergisi.
One connection tween Rachel Lawton and the other dead people - they all worked in statistical analysis.
Rachel Lawton ve diğer ölen kişi arasındaki tek bağlantı, ikisinin de istatistiksel analizde çalışmış olması.
Alas, Florizel, I know not'tween the turkey club sandwich or the Hamlet and cheese omelet. What say you?
Alas, Florizel, ben bilmem'iki katlı hindi sandviçi " ya da hamlet usulü pişmiş yumurta ne ola?
He's A- - He's A Teen Or Tween Or Whatever They're Called.
- O, bir ergen ya da genç ya da her ne diyorsanız işte.
I thought it was Oprah. It's a spunky, little tween.
Küçük cesur bir kız.
it's like, what if ethan rebounded with some'tween from junior high?
Bu aynı Ethan'ın ortaokuldan... biriyle çıkması gibi bir şey...
Now, I don't know how long that fight lasted. 'tween the good Lord and the devil.
Şu an, Tanrı ve şeytan arasındaki o arbede ne kadar sürdü, bilemiyorum.
On the wild wind thee fly,'tween this world and the next, from that twilight realm you see o'er your perch the trials of the living and the wake of the dead.
Bu dünya ve öteki dünya arasında, yabani rüzgarda bu perdenin açılışını yaşama denemelerini ve ölülerin uyanışını alacakaranlık diyarında oturduğun yerde görürsün.
My guy's not into the underdeveloped-tween thing.
Erkeğimin ergen olaylarına ilgisi yoktur.
"Mackenzie falls" beat us out for the prestigious Tween choice award.
Mackenzie Şelalesi gençlerin seçimi ödülünü bizden fena halde kaptı.
And stole their tween choice award
Ve gençlerin tercihi ödülünü de çaldık.
This is not just about your relationship, you infatuated tween.
Mesele sizin ilişkiniz değil aşık çocuk.
- Have you ever argued with a tween?
Daha önce hiç ergen biriyle kavga etmiş miydin?
We loved what you did with A A particularly in the tween market.
A A ile olan çalışmanıza bayıldık. Özellikle de çocuk giyimi pazarında.
Everybody wants to broaden their consumer appeal especially in the tween market.
Herkes tüketicinin ilgisini çekmek ister. Özellikle de çocuk giyimi pazarında.
They... Wanted to be at some tween magazine, anyway.
Bunlar zaten gençlik dergisinde olmak istiyorlardı.
I even make it look like a video game so your tween minds can understand it!
Hatta onu bir bilgisayar oyununa benzettim ki 10 yaşındaki zekânız bunu anlayabilsin!
Brad's a tween.
Brad ise delikanlı.
♪ I don't want to stand'tween you and love, honey ♪
* İstemiyorum girmek aşkla arana, tatlım *
Well, what changed'tween then and now?
Fikrin neden değişti?
I was still a tween.
Hâlâ da küçüğüm.
Oh, hold it, is that a'Tween Wave band?
Bir saniye, Tween Wave grubu mu o?
-'Tween 8 : 00 and 9 : 00?
Dün akşam saat sekiz ile dokuz arasında neredeydin?
I was a tween.
O zamanlar küçüktüm.
♪ There is a distance'tween who we are... ♪ - Ma, give me that.
- Anne, ver şunu bana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]