English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Twill

Twill translate Turkish

65 parallel translation
- And my name is Twill.
- Ben de Twill.
Tush, tush,'twill not appear.
Hadi canım sen de! Bir şey gelmeyecek.
Perchance'twill walk again.
Kim bilir, gelir belki.
'Tis a quick lie, sir,'twill away again from me to you.
Mezarın içinde söylenmiş yalan, mezarda kalır, bayım.
-'Twill not be seen in him there. There, the men are as mad as he.
Orada kimse farkına varmaz, herkes onun kadar delidir orada nasıl olsa.
And so'twill do with some men else... who think themselves as safe as thou and I - who, as thou know'st, are dear to princely Richard - -
Şu anda kendilerini güvende sanan başkaları da aynı durumda. Tıpkı seninle ben gibi ki bizler yüce Richard ve Buckingham'a yakınız.
If she's bled,'twill ease her.
Eğer kan gelirse rahatlayacaktır.
Do you think that your tits twill still get attention once they're full of little burns?
Memelerinde küçük yanıklar olmasını da dikkate değer bulacak mısın?
"'tis not so deep as a well, but'tis enough,'twill serve. "
Ne diyorum ben böyle? Benimle gelebilirsin. Sana bir oda veririm.
If'twill help find the warlock.
Eğer bize cadıyı bulmada yardım edecekse.
'Twill ward off any errant magic.
Herhangi bir büyülü söze karşı.
-'Twill not be seen in him there.
- anlamazlarda ondan.
No excuse for it either. Not with nice, heavy twill like this.
Böyle kaliteli, fitilli bir kumaşı varken bahane de gösteremezler.
Conway Twill, you're a real good killer, but be sure you keep that goddamn trap shut.
Conway Twill, sen de gerçekten iyi bir katilsin, Ama şu lanet çeneni hep kapalı tut!
Tush, tush,'twill not appear.
Bir şey gelmeyecek. Gel biraz oturalım da şöyle.
'Tis a quick lie, sir,'twill away again from me to you.
Demek ki yalan söylüyorsun. Mezarın içinde söylenmiş yalan, mezarda kalır.
-'Twill not be seen in him there.
- Niye? - Orada kimse farkına varmaz.
Tamara, tell him... twill be like a real wedding.
Tamara, gerçek bir nikâh olacağını söyle.
'Twill serve.
İşimi bitirmeye yeter.
'Tis not so deep as a well, nor so wide as a church door, but'tis enough,'twill serve.
- Kılıç yarası gibi derin değil. Kilisenin girişi gibi geniş de değil ama kendini kurban etmek için yeterli.
'Twill be a grand life, a charming life.
Geniş ve tatmin edici bir yaşam olacak.
Gad, though you laugh now,'twill be my turn ere long.
Yemin ederim ki şu an gülüyorsun, benim sıram daha uzun sürecek.
Why, assure thee, Lucius,'twill vex thy soul to hear what I shall speak, for I must talk of murders, rapes, and massacres, acts of black night, abominable deeds, complots of mischief, treason, villainies.
Cinayeti, tuzağı, katliamı anlatacağım. Kapkara geceyi. Akıl almaz olayları, komploları, ihaneti, alçaklığı ve rezilliği.
Although the cheer be poor,'twill fill your stomachs.
Fakir olmamıza rağmen mideleriniz tıka basa doyacak.
You've got nylon twill with the special protective coating.
Naylon kumaştan ve bir kat da özel koruması var.
'Twill be recorded for a precedent and many an error of the same example will rush into the state.
Eğer sözleşme hükümlerine karşı gelirseniz, devletin yüce adaleti, bundan böyle kendini yanlışlar selinden kurtaramaz.
'Tis but an hour ago since it was 9, and after one hour more,'twill be 1 1.
Daha bir saat önce saat 9'du. Bir saat sonra 11 olacak.
Tush, tush,'twill not appear.
Hadi canım sen de! Bir şeyin geleceği yok.
I will watch tonight - perchance'twill walk again.
Ben de beklyeceğim bu gece. Kim bilir, gelir belki.
Tis a quick lie, sir,'twill away gain, from me to you.
Sağ yalanı değil nasıl olsa ölü yalanı, mezarda kalır.
Why? 'Twill, a not be seen in him there. There the men are as mad as he.
Orada kimse farkına varmaz, herkes onun kadar delidir orada.
When this burns,'twill weep for having wearied you
Bunlar yandıkça, seni böyle yorduğu için ağlayacak.
'Twill truly be my finest Xmas ever.
Benim için en güzel Xmas olacak- -
'Twill only take 20 minutes, max.
Twill en fazla 20 dakikadır.
'Twill only debase your memories.
Tuval, anılarını değersiz kılar.
A pair of gray, shiny, twill, flat-front trousers designed by a man named Calvin.
Gri, parlak, fitili kumaşlı, tel çizgi ütülü Calvin tarafından tasarlanmış bir pantolon.
There are scraps of material torn from his trousers caught amongst the gears, one a cavalry twill, the others linen, both black.
Dişlide kumaş parçaları var. İkisi de siyah olmak üzere biri patiska biri keten iki kumaştan kalıntılar.
'Twill be somewhere.
Bir yerden çıkar.
'Twill be a marvel to behold.
Seyirlik bir mucize olacak.
Twill not be lost.
kaybolmamıştır.
In duty, ne'er fail ; you will find'twill avail you, and bring its reward when a man.
Görevinizde asla başarısız olmayın bunların faydasını büyüyüp adam olduğunuzda göreceksiniz.
~'Twill be underwater most times.
- Çoğunluğu su altında.
'Twill go well at the auction.
Umarım satış iyi geçer.
I appreciate the offer but I hope'twill not be needed.
Teklifin için teşekkürler ama umarım gerek kalmayacak.
'Twill take but a spark. Pow!
Her şey bir kıvılcıma bakar.
- Nay,'twill damage it.
- Hayır, kapı zarar görür.
And I think'twill not be lightly set aside.
Kolayca düzelecek gibi de görülmüyor.
'Twill be ole Nick Vigus.
Yaşlı Nick Vigus.
'Twill be a long night, and you'll not wish to tire yourself.
Uzun bir gece olacak, kendinizi yormak istemezsiniz.
'Twill.
- Evet.
'Twill serve.
İşe yarayacak

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]