Uhh translate Turkish

I mean--I mean - uhh! Soccer's so boring.

Futbol çok sıkıcı.

Uhh! You shot him?

Onu vurdun!

Uhh, hang on.

Bekle.

Uhh... What'd you think of?

Ne geldi?

Uhh, Tree Trunks, stay away from that.

Ağaç Gövdesi oradan uzaklaş.

Uhh, you should stay here, Tree Trunks.

Sen burada kalmalısın Ağaç Gövdesi.

Uhh, no way.

Hayatta olmaz.

I'm not made of stone, you know. Uhh!

Taş değilim ben, tamam mı?

Uhh! Are you crazy? !

Deli misin lan sen?

♪ Why... ♪ ♪ Uhh... ♪

* Neden *

♪ Uhh... ♪ ♪ I love you. ♪

* Seviyorum seni *

Uhh! Come here.

Gel bakayım.

Are you missing any underwear? Uhh.

- Kayıp iç çamaşırın var mı?

Uhh! I got it.

Tamamdır.

Blair, will you be-uhh!

Blair, benimle...

- Uhh -

- Evet.

Uhh. Where's elena?

- Elena nerede?

Uhh! Aah! Come on, lift.

Kaldırın hadi!

- Uhh. - Just a taste.

Bir ısırık.

I swear. Uhh!

Yemin ederim.

( chuckles ) ⠙ ª I just made a date with frushi girl ⠙ ª ⠙ ª uhh!

Meyşi hatunuyla randevum var! Meyşi hatunuyla randevum var!

♪ with Troy ♪ ♪ - Uhh!

Troy'a karşı oyunu kaybettin

Uhh! That's right.

Evet, doğru.

uhh!

uhh!

Uhh. Can you throw some more coffee grounds in the pan?

Biraz daha kahve telvesi koyar mısın?

Give me the keys. Uhh! Unh!

Bana anahtarları ver.

Uhh! Marvelous.

Mükemmel.

Uhh, I think I want more Fruitmeier's!

Ben daha çok Fruitmeier's istiyorum!

Uhh, that's impossible.

Bu mümkün değil.

Uhh!

Ah!

Uhh! A succubus letting a man own her ass?

Bir succubus, bir erkeğin, ona sahip olmasına izin mi veriyor?

Uhh! Charlie!

Charlie!

I always have to come in early to get These cuts and bruises and wounds and stuff put on me. Uhh!

Benimse yaralarımı, çürükleri her gün yaptırmak için, herkesten önce gelmem gerekiyordu.

And a surge of electromagnetic energy... uhh!

ve bir elektromanyetik dalgalanma..

And quickly makes her escape. Uhh! Ohh!

ve çabucak firar etti.

Uhh, this is the only place I haven't talked to.

Ahh, bu tek yer Ben konuştum yok.

Uhh... Let's get you clean, dirty boy.

Hadi temizleyelim seni, pis çocuk.

- Uhh. - Oh, listen...

Bak...

Daphne. Uhh.

Daphne.

Uhh. Fred, it's me.

Fred, benim.

Uhh! Uhh! It's real!

Bu gerçek!

Uhh! Make sure you get me between the shoulder blades, ok?

Kürek kemiklerimin aralarını da kremle mutlaka.

I never knew a person could take that much pain. Uhh!

Bu kadar çok acıya katlanabilen bir insan görmemiştim.

Uhh! Silas, where do you think you're going?

Silas, nereye gittiğini sanıyorsun?

Uhh! Let go!

Bırak beni!

I mean... uhh.

Yani...

Uhh! Boy : hey, get this trailer up!

Kaldırın şunu!

Uhh.

Onların modası geçti.

uhh!

Dikkat!

Uhh!

Sen iyisin değil mi?

Uhh!

Gördün mü?