English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Unbuttoning

Unbuttoning translate Turkish

43 parallel translation
How about unbuttoning that coat and your shirt?
Şu ceketinin ve gömleğinin düğmelerini çözmeye ne dersin?
- She's unbuttoning her uniform!
- Elbisesinin düğmelerini çözüyor!
I got to unbutton unbuttoning your blouse.
Bluzunun üst düğmesini açmaya başladım.
I noticed that Aunt Rose was also swelling and I immediately concluded that another unbuttoning was approaching.
Fark ettim ki, Rose Teyze de şişiyordu ve yeni bir düğme açma vakasının yaklaştığını hemen anladım.
I will stop hyper ventilating, rolling my eyes, unbuttoning my top collar button.
Nefes darlığı çekmeyeceğim. Gözlerimi yuvarlamayacağım. Yaka düğmemi açmayacağım.
- Unbuttoning.
- Düğme açmak.
unbuttoning my top collar button.
Yaka düğmemi açmayacağım.
Would you mind unbuttoning your overalls... and taking them down a bit?
Tulumunun düğmelerini açıp biraz aşağı indirebilir miydin?
I'm just unbuttoning your shirt.
Gömleğinizi açıyorum.
I was still chatting when she started unbuttoning her jeans.
Ben hala konuşuyordum, o da pantolonun düğmelerini açmaya başladı.
Unbuttoning my skirt.
Eteğimin düğmelerini çözüyorum.
I'm unbuttoning my shirt...
Gömleğimin düğmelerini çözüyorum.
Good, then you won't mind unbuttoning your jacket.
O zaman ceketini çıkar bakalım.
He's been unbuttoning his shirt lately to show off his one chest hair.
Biliyorum önce tişörtünün bir kaç düğmesini açıyor biraz zaman sonra tek göğüs kılını gösteriyor.
I know, he's been unbuttoning his shirt lately to show off his one chest hair.
Biliyorum önce tişörtünün bir kaç düğmesini açıyor biraz zaman sonra tek göğüs kılını gösteriyor.
I start unbuttoning her and going down.
Düğmelerini açıp aşağıya yaklaştım.
My generation, we drink because it's good, because it feels better than unbuttoning your collar, because we deserve it.
Benim kuşağım, güzel olduğu için içer. Çünkü yaka düğmesini çözmekten daha çok rahatlatır. Çünkü hak etmişizdir.
"Was she waiting at the funeral unbuttoning her top button like for some Sadie Hawkins dance?"
Cenazede en üst düğmesini..... açmış bekliyor muydu acaba?
I'm, I'm really not comfortable unbuttoning.
Gömleğimin düğmesini çözersem rahat edemem.
I'm standing in your bedroom. Unbuttoning my shirt.
Şu o anda yatak odanda duruyorum, ve gömleğimin düğmelerini açıyorum.
Big finish, I take off my bra without unbuttoning anything.
Büyük final olarak, hiçbir düğmemi açmadan sütyenimi çıkarıyorum.
The simple act of unbuttoning a glove expresses the character's
Bir eldiveni düğmelememek bile karakterin iç tutkusunu dile getiriyor.
The unbuttoning of the shirt.
Gömleğinin düğmelerini açmak.
To not do so would have meant unbuttoning his trousers and...
Yapmasaydım, pantolonunun düğmelerini açmam ve...
for Sun, the whole buttoning The sweater and unbuttoning it- -
- Sun'ın, gömleğini iliklemesi ve sonra açması- -
Just lay down, and stop unbuttoning.
Yerinizde kalın ve düğmelerinizi açmayı bırakın.
I'm unbuttoning my fly.
Fermuarımı açıyorum.
To show you we mean business, I'm unbuttoning my shirt and turning on a fan.
Sana ciddi olduğumuzu göstermek için gömleğimin düğmelerini açıp vantilatör çalıştırıyorum.
Stop unbuttoning your shirt!
Neden gömleğinin düğmelerini açıyorsun?
Unbuttoning, and bending over and...
Düğmelerini açmalar olsun, eğilmeler olsun.
- And then I'm going to start unbuttoning your pants, and then I'm gonna unbutton my shirt.
- Evet, öyle. - Daha sonra pantolonunun düğmelerini açmaya başlayacağım. Daha sonra da üstümü çıkaracağım.
That is easily accomplished without unbuttoning your pants.
Bu işi pantolonunun düğmelerini çözmeden de kolayca yapabilirsin.
Do you mind unbuttoning your shirt and lying down for me?
Düğmelerini açıp uzanabilir misin?
Her unbuttoning his shirt.
Onun düğmelerini çözdüğünü.
But then when she starts unbuttoning your pants while you're being forced to drive blindfolded down the freeway with a gun pointed at your...
Ama sonra, sen otobanda araba kullanırken zorla gözlerini bağlayıp pantolonunun düğmelerini açmaya başlarsa ve o anda silahını tam şeyine doğrultmuşken...
Don't go unbuttoning your shirt to show off to girls or something.
[KOMİSER ZAFER] Bana bak düğmeleri açma kıza artistlik yapacağım filan diye...
Why are you unbuttoning your shirt?
Neden gömeğini çıkarıyorsun?
Why are you unbuttoning your shirt?
Neden gömleğini çıkartıyorsun?
I'm already unbuttoning my shirt.
Gömleğimin düğmelerini açmaya başladım bile.
Unbuttoning your shirt.
- Gömleğini ilikliyorum.
And then we're on either side of you, and she starts unbuttoning your shirt... while I undo your trousers.
Sonra iki tarafına geçiyoruz ve o gömleğinin düğmelerini açarken ben de pantolonunu çıkartıyorum.
Because she started kissing me, and unbuttoning my shirt.
Çünkü beni öpmeye, gömleğimi çıkarmaya başlamıştı.
I'm unbuttoning my pants...
Düğmemi açacağım ben...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]