English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Uncensored

Uncensored translate Turkish

63 parallel translation
It's live, it's uncensored, and I'm not even using the tape delay because this is primetime radio, the 2 to 6am show where management sleeps.
Canlı, sansürsüz ve yayını geciktirmiyorum çünkü bu radyonun primetime'ı, 2'den 6'ya yönetim uyurken.
Subtitle Rip : uNCeNSoReD
Çeviri : tahinpekmez
Are you interested in the uncut, uncensored truth about Hollywood's dark side?
Hollywood'un karanlık yüzüne ait sansürlenmemiş gerçekler ilginizi çeker mi?
They want to speak directly to the media, uncensored.
"Sansüre uğramadan doğrudan basınla görüşmek istiyoruz..."
We want a newspaper, a rag, anything! An uncensored press. - No censorship.
Patronlar bizi yüzüstü bıraktığında bizim için kurtuluş yolu anlamına da geliyordu.
And the good part was that I got the uncensored, new-guy evaluation and they were invariably wowed and impressed.
Yeni çocuk değerlendirmesini sansürsüz olarak aldım. Onları eşsiz bir şekilde etkilemişsin.
I'd like to put video cameras in every room of your house so I can observe your uncensored behaviour.
- Evinizin her köşesine kamera koyacağız ve davranışlarınızı izleyeceğiz.
I'VE SEEN ALL MY WILDEST FANTASIES FULFILLED, LIVE AND UNCENSORED RIGHT BEFORE MY EYES,
En vahşi fantezilerimin gerçekleştiğini, sansürsüz bir şekilde hayat bulduğunu kendi gözlerimle gördüm.
Straight-up, hard-hitting, uncensored.
Dürüst, güçlü, sansürsüz.
What Bush didn't know is that I already had a copy of his military records, uncensored, obtained in the year 2000.
Ama Bush'un bilmediği bir şey vardı. Bende o kayıtların 2000 yılında ele geçirdiğim sansürsüz bir kopyası vardı.
Uncensored letters, can get you court-martialed.
Görülmemiş mektuplar seni Divan-ı Harbe götürebilir.
Our news chopper will bring live, uncensored coverage from above the hotel.
Yeni helikopterimiz otelin üzerinden görüntüleri, canlı ve sansürsüz olarak ekranlarınıza getirecek.
Again, this coverage is uncensored, so any small children present should leave the room.
Tekrarlıyorum, bu haber sansürsüz, bu yüzden çocuklarınızı odalarında tutmalısınız.
Uncensored, unfiltered.
Sansürlenmemiş, elekten geçirilmemiş şekilde.
Uncensored.
Sansürsüz.
When it's uncensored, unmatched.
Bu sansürsüz, belirsiz.
And part two is going to air next week, with Muhammed uncensored!
İkinci bölüm haftaya yayınlanacak ve Muhammed'i sansürlemeyecekler!
The popular cartoon, Family Guy, is going to show the image of Mohammed uncensored!
Popüler çizgi film Family Guy, Muhammed'in görüntüsünü sansürlemeden gösterecek!
We demand you rerun Mystery at the Lazy "J" Ranch with Mohammed uncensored! Ey!
Lazy "J" Çiftliğindeki Sır'ı Muhammed'i sansürlemeden tekrar gösterilmesini istiyoruz!
Unfortunately, Mohammed will appear uncensored on Family Guy tonight at seven.
Ne yazık ki Bu gece Family Guy'da Muhammed sansürlenmeyecek.
I agreed to show Mohammed uncensored!
Muhammed'i sansürlemeden göstermeyi kabul ettim!
Family Guy goes on air as planned... uncensored.
Family Guy planlandığı gibi yayınlanacak. Sansürlenmeden.
Closing her eyes only made her visions of the pie maker's late-night date with the perky brunette from nowhere more vivid and uncensored.
Gözlerini kapatması sadece hayalinde turtacının, nereden geldiği belli olmayan hoppa esmerle gece randevusunu daha güçlü ve sansürsüz canlandırmasını sağlıyordu.
This Saturday on Dateline I'll be bringing you Eric's story... live and uncensored, from his home in Colorado.
Bu cumartesi canlı yayında size Eric'in hikayesini anlatacağım Colorado'dan canlı ve sansürsüz olarak.
It's rude, crude and uncensored.
Terbiyesiz, kaba ve sansürsüz.
See the action your way, uncensored and unedited.
Kendinizi aracın içinde hayal edin. Sansürsüz ve editlenmmemiş
I'm asking, did you see the DVD frat house edition with all the uncensored footage and the interview with Ryan Reynolds?
Sansürsüz hali ve Ryan Reynolds'ın röportajını içeren.. .. DVD'sini izledin mi diye soruyorum.
Okay, can we get an uncensored copy?
Pekâlâ, sansürsüz belgeyi alabilir miyiz?
That's pure, uncensored, unfiltered unfucked-with cinema... that only a handful of people got to see.
Çok az kişinin izlediği saf, sansürsüz, filtrelenmemiş bir film.
"Uncensored and raw"? - What?
"Sansürlenmemiş ve doğal"?
It was uncensored!
Sansürsüzdü!
Red kryptonite, if worn, brings out the primal, uncensored core of self.
Kırmızı kryptonite takıldığında ilkel bastırılmış duygularını açığa çıkarıyor.
He wanted to show the joyous, fascinated, uncensored way in which this woman was opening up to life.
Bir kadının keyifli, büyüleyici, sansürsüz bir şekilde hayatı tanıyışını göstermek istemiştir.
Chemistry, touch, voice pitch, eye contact, uncensored speech.
Kimya, dokunma, ses derecesi, göz teması, sansürsüz konuşma.
What uncensored speech?
Ne sansürsüz konuşması?
I'm wondering if they'll do the uncensored version
Bu şarkının sansürsüz versiyonunu...
Let's see. "Uncensored Jump-rope Chants."
Bir bakalım. "Sansürsüz ip atlama marşı".
Including the uncensored full length feature version of our show uninterrupted movie form.
Ve bunun içinde şovumuzun sansürsüz ve uzun metrajlı kesintisiz film versiyonu da mevcut.
And when we say uncensored, that means you get to see some of us naked.
Ve sansürsüzden kastımız bizi çıplak olarak görebilmeniz demek.
If you do buy the DVD you also get an uncensored, feature-length version of our show as a movie with nudity.
Eğer DVD'yi satın alırsanız dizimizin çıplaklıkta içeren, sansürsüz uzun metrajlı film versiyonuna da sahip olacaksınız.
Plus the DVD features the uncensored, full-length feature version of our show, with nudity!
Ek olarak e şovumuz DVD'd sansürsüz ve çıplaklık içeren uzun metrajlı film halinde yer alacak!
Plus the DVD features the uncensored full-length feature version of our show with nudity.
Ek olarak DVD'de şovumuzun çıplak ve sansürsüz uzun metrajlı hali de yer alacak.
The true, uninhibited, uncensored expression of the self.
Kişiliğin doğru, çekinmesiz ve sansürsüz ifadesini.
Gardner's uncensored criticism of the administration lost him his job and a seat on the Joint Chiefs of Staff.
Gardner'ın yönetime sansürsüz eleştiriler yapması Genelkurmayda ki koltuğunu kaybetmesine neden oldu.
It is chock full of amazing extras, including the uncensored feature length version of Season 2 in uninterupted Movie form.
Harika maceralarla dolu, ki buna ikinci sezonun sansürsüz görüntüleriyle hazırlanan kesintisiz film formatı da buna dahil.
And when we say uncensored, we mean you get to see a lot of ass.
Ve sansüzrsüz derken, bir sürü göt göreceksiniz demek istiyoruz.
Including the uncensored feature length version of our show.
Şovumuzun sansürsüz uzun versiyonu da buna dahil.
And when we say uncensored, we mean you get to see a little ass.
Ve sansürsüz derken, bir çok göt göreceksiniz demek oluyor bu.
Including the uncensored, feature length version of our show.
Şovumuzun sansürsüz uzun versiyon filmi de bunlara dahil.
And when we say uncensored, that means you get to see a little ass.
Ve sansürsüz derken birazcık göt göreceksiniz demek istiyoruz.
I want your son's uncensored military records. I need a list of every known East Side Catorce,
Oğlunun sansürlenmemiş askeri sicilini istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]