English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Unconsciousness

Unconsciousness translate Turkish

107 parallel translation
But, Father, your dream of lulling people into unconsciousness... there's nothing new about that.
Ama baba, insanları bilinçsizlikle teskin etme düşüncen yeni bir fikir değil ki.
Madame Fourmant fell right in unconsciousness.
Madame Fourmant sadece bayıImıştı oysa.
I lay hovering between consciousness and unconsciousness.
Bilinçle bilinçsizlik arasında gidip geliyorum.
One tablet brings unconsciousness.
Bir tanesi baygınlık hissine yol açar.
It seems, doctor, the injection was only enough to cause unconsciousness.
İğnede ancak baygınlık yaratacak kadar doz vardı.
It is better to make new mistakes... than to perpetuate the old ones... to the point of unconsciousness.
Yeni hatalar yapmak... eskileri bilinçsizce sürdürmekten... daha iyidir. Yaak Karsunke
The ground rising up to meet us, the screaming of the ship... the unconsciousness of the crash.
Bizi yutmaya hazır yükselen buzlar, zeplindekilerin feryadı... Kazanın verdiği sersemlik...
There was no period of unconsciousness. Our ship's chronometers registered a matter of only a few seconds. Therefore we were displaced through space in some manner which I am unable to fathom.
Kendinde olmama durumu yoktu, sadece birkaç saniye sürdü, bu nedenle, bir biçimde yerimiz değişti ki bunu çözebilmiş değilim.
Pain was not getting beat to unconsciousness.
Acı, şuursuzca dövülmek değildir.
The ignorance and unconsciousness of starving, shivering, sick humanity instinctively snatches at everything that can warm it and still its hunger.
Cehalet ve bilinçsizlikten dolayı aç kalınca doymak, ısınmak, hayatta kalmak için içgüdüsel olarak her şeyi yakıp yok ediyorlar.
"Yes, sir," he said... and I slipped into unconsciousness.
"Evet, komutanım," dedi... ve ben bilincimi kaybettim.
The first symptom appears to be severe choking... followed by immediate unconsciousness.
İlk belirtiler, şiddetli öksürükle başlayıp, hemen arkasından baygınlıkla devam etmektedir.
All peace-Ioving Christians getting ready to go to church this morning, and here I am, yours truly, yeah, Super Soul, bantering the stream of unconsciousness and peddling his labels for the sake of good music to all you listeners out there.
Huzur peşindeki tüm Hristiyanlar bu sabah kiliseye gitmeye hazırlanıyor. Ve burada bendeniz, Super Soul, siz tüm dinleyenlere iyi müzik sunmak adına bilinçsizliğin akışıyla şakalaşıyor ve basit yaftaları pazarlıyorum.
It's all part of a cosmic unconsciousness.
Bütün bunlar, kosmik bir bilinçaltının parçası.
" After days and nights of unconsciousness...
" Bilinçsizce geçen günler ve gecelerden sonra...
nice work Cobra my sleep gas will keep them unconsciousness for hours
İyi iş Kobra. Uyku gazım onları saatlerce baygın tutacaktır.
I reset the computer's chronometer. And again, the crew was stunned into unconsciousness their short-term memories erased.
Ben bilgisayarın saatini sıfırladım ve mürettebat bir kez daha bayıltılıp, kısa süreli hafızaları silindi.
Within 35 seconds of unconsciousness, you were on the fire escape.
35 saniyelik bilinçsizlik anında yangın çıkışındaydın.
We're here today to fling something that bubbled up... from the collective unconsciousness of our community.
Biz burada içimizde kabarmış bir şeyi fırlatmak için bugün buradayız. Toplumumuzun kollektif bilinç kaybını.
You say she doesn't remember anything that happened before she lapsed into unconsciousness.
Bilincini kaybetmeden önceye dair... hiçbir şey hatırlamadığını söylemiştiniz.
It would cause immediate unconsciousness.
Bu anında bilinç kaybına neden olur.
Because in their collective unconsciousness... they have the agony of childbirth.
Çünkü ortak bilinç altlarında... çocuk doğurmanın dehşetli acısı var.
He suffered minor synaptic stress during the extended transport, enough to cause unconsciousness, but not any permanent damage.
Nakil sürecinde önemsiz sinaptik stres durumu oluşmuş. Bu da baygınlığa neden olmuş. Kalıcı bir hasar olmayacak.
Collective Unconsciousness Crap Yet?
Birikmiş bilinçsizlik saçmalığından bahsetti mi?
You're worried about a few more seconds of unconsciousness?
Birkaç saniye daha bilinçsiz kalma konusunda mı endişe ediyorsunuz?
Collective unconsciousness.
Toptan bayılma.
These aliens may have somehow induced a state of collective unconsciousness.
Belki bu yaratıklar toptan baygınlık durumuna sevkedilmiş olabilirler.
But it's great when your body says. : " That's enough'; and starts to drift you off into unconsciousness.
Fakat vücudunuz'artık yeter'deyip bilinciniz kaybolmaya başladığında harika hissedersiniz.
Experts say unconsciousness... occurs before pain has time to register.
Uzmanlar acıyı hissetmeden... bilincin kaybolduğunu söylerler.
For a moment, I thought you planned to talk them into unconsciousness.
Bir an onlarla baygınken konuşacaksın sanmıştım.
Primary effect of the gas- - complete unconsciousness lasting anything up to four hours.
Gazın ilk etkisi- - Tamamen bilinçsizlik bu 4 saat sürüyor.
( screaming ) It causes the larynx to pinch shut protecting itself, yet cutting off his air supply and that leads to immediate unconsciousness and death.
Bu da gırtlağı tırmalar ve kendini korumak için kapanır bu da hava girişini keser ve ani baygınlık, devamında da ölüme neden olur.
A child's unconsciousness can be... a real landscape of broken glasses.
Bir çocuğun bilinçsizliği... kırık camlarla dolu bir arazi gibidir.
Shortness of breath that can lead to unconsciousness.
Bilinç kaybına yol açacak bir şey bu.
He's asleep, I fucked him into unconsciousness.
Uyuyor. Onunla bayılana dek seviştim.
No way, man. I'm in a higher state of unconsciousness.
Olmaz dostum, ben bilinç dışı bir durumdayım.
I think there were brief periods of unconsciousness for both of us.
Her ikimizin de kısa aralıklarla bilinçimizi kaybettiğimizi sanıyorum.
Effects of inhalation or exposure include... "shortness of breath, nausea, unconsciousness... " temporary memory loss, seizure and / or death.
Teneffüs etme ya da maruz kalma hâlinde nefes darlığı, mide bulantısı, bilinç kaybı geçici hafıza kaybı, ani nöbetler ve ölümle sonuçlanabilir.
He's slipping into unconsciousness.
Bilincini kaybediyor.
Just sweet lights out, dead-to-the-world unconsciousness.
Mışıl mışıl, top patlasa bölünmeyecek, deliksiz bir uyku.
Or on Gloria Starks'car radio while she slipped into unconsciousness.
Veya Gloria Starks bilincini kaybederken onun radyosunda da.
After it accumulates in the occipital lobe, victim suffers from unconsciousness and eventually... Death.
Zehir artkafada toplanınca bilinç kaybı, sonra da ölüm gerçekleşir.
So if you didn't have this mask, you'd slip into unconsciousness.
Uçuş bilgisi istikamet 150. Bu yüzden bu maskeyi takmazsanız bilincinizi kaybediyorsunuz.
We believe that the way the entity plugged itself into our brain was so different from how we're wired that the mind interpreted the experience as unconsciousness.
Bu varlığın beynimizle bağlantı kurma şeklinin bizim beyin yapımızdan çok farklı olduğu için beynimizin yaşananları bayılma olarak değerlendirdiğini düşünüyoruz.
Intermediary between consciousness and unconsciousness?
Bilinç ve bilinçsizlik arasındakiler mi?
It causes spasms, unconsciousness, - black-outs, depression, a sense of not belonging.
Bu da spazmlara, nöbetlere, bilinç kaybına bunalıma ve aidiyetsizlik hissine sebep oluyor.
Into the realms of the unconsciousness.
Bilinçsizliğin bölgesinde.
For thousands of years, my people have taken spirit walks, following destiny's path into the realms of the unconsciousness.
Binlerce yıldır halkım, ruhani yürüyüşlere çıkar. Bilinçsizliğin diyarında, kaderin yolunu takip ederler.
If he's not, you have to induce unconsciousness some other way.
içki ile ilgilenmiyorsa, bunun için başka yollar denemelisiniz.
Unconsciousness.
Bilinç kaybı.
Just slip into sweet unconsciousness.
Sadece tatlı rüyana doğru git.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]