English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Undisciplined

Undisciplined translate Turkish

131 parallel translation
She so undisciplined, that she really will be a servant.
O kadar disiplinsiz ki bu gidişle hizmetçi olacak.
Of course, he's a bit undisciplined... but perhaps that's what gives westerners their charm.
Elbette, biraz disiplinsiz olabilir ama belki de batılıları cazip kılan bu disiplinsizliktir.
You're undisciplined.
Disiplinsizsiniz.
There's no progress... if your officers are undisciplined.
Hiç bir gelişme gösteremedin... ve subayların çok disiplinsiz.
And, like all volunteers, undisciplined.
İyi gönüllüler ama disiplinsizler.
He's hopeless, undisciplined.
İflah olmaz, disiplinsiz.
" Undisciplined.
" Disiplinsiz.
The boys of the place are undisciplined.
Bu bölge halkı, bütün düzenimizi bozuyor.
If you think I'd want to get involved with an undisciplined, self - indulgent escapist like you.
Dik başlı, kendinden başkasını düşünmeyen sizin gibi kaçak biriyle ilgileneceğimi sanıyorsanız...
If my hound bites my hand... after I have fed and caressed him... should I allow him to go undisciplined?
Köpeğim onu besleyip sevmeme rağmen elimi ısırırsa onu terbiye etmeyeyim mi?
He was the best... undisciplined, but the best.
O en iyisiydi. Disiplinsizdi ama en iyiydi.
Undisciplined and shiftless, the whole lot of them.
Bunların hepsi, terbiye edilmemiş ve uyuşuk.
And history, I might add history is not simply the story of the undisciplined common people.
Ve tarih, ekleyebilirim ki tarih, zaptedilemez basit insanların hikayesinden ibaret değildir.
But as far as I'm concerned, you're a disorganized, undisciplined clown.
Ama bence, sen başıbozuk, disiplinsiz bir soytarışın.
He's very undisciplined.
Başıbozuğun daniskası.
The kids just can't stand your undisciplined behavior.
Çocuklar senin disiplinsiz tavırlarına katlanamıyor.
It is an undisciplined environment.
Disiplinsiz bir ortam.
You know, they get undisciplined.
Disiplinden uzaklaşıyorlar.
I don't know why a young mind has to be an undisciplined one.
Gençlerin zihni neden disiplinsiz olmak zorunda?
Come on! His class is the most undisciplined in school.
Sizin sınıfınız okulun en gürültücü sınıfı.
We all know that time, this undisciplined element,
Hepimiz zamanı biliyoruz. Şu disiplinsiz element.
You've become so undisciplined!
- Ne zaman? - Dün gece.
It's Doris, the most undisciplined of our girls
O Doris, kızların içinde en disiplinsiz olanı.
The Ecumenicals are an undisciplined ultra-left gang whose leader is an eccentric, to say the least.
Bu örgüt, kararlarını tuhaf bir adamın aldığı aşırı solcu ve disiplinsiz bir çetedir.
It may be undisciplined, it may tear the hell out of a pressure chamber, but it won't kill because David Banner won't kill.
Terbiye edilmemiş olabilir, basınç hücresini cehenneme çevirmiş olabilir, ama öldürmeyecek, çünkü David Banner öldürmez.
A little undisciplined in places but it has a certain energy to it.
Bazı yerlerde disiplinsizdi ama bir tür enerjisi var.
She has gotten careless and undisciplined.
O pervasızlaştı ve disiplinsizleşti.
He cannot blame society for the action of an impulsive and undisciplined keeper.
Sorumsuz ve terbiyesiz bir gardiyanın davranışı için bütün toplumu suçlayamazsınız.
He's a careless, thoughtless, undisciplined fool.
Dikkatsiz, düşüncesiz, disiplinsiz bir budalanın teki.
It's just raw and undisciplined.
Sadece disiplin ve sıra gerekli.
That was totally undisciplined that must never be repeated.
Bu olay bir daha asla tekrarlanmaması gereken tam bir disiplinsizlik örneği.
She's a sweet girl who can be a little undisciplined at times, and I've tried to take her under my wing as best I can.
O, iyi bir kız ama bazen disiplinsiz davranıyor. Ve ben onu olabildiğince kanatlarımın altına almaya çalıştım.
I was an undisciplined, loudmouthed, opinionated young man who was way out of his league.
Kendinden çok üstün birilerine çatmış, disiplinsiz, kaba ve inatçı bir genç adamdım.
They too undisciplined for you?
Disiplinsiz oldukları için mi?
- And you are undisciplined.
- Ve disiplinin yok.
Arrogant, undisciplined, with far too much ego. And too little wisdom. I was more like you.
Küstah, disiplinsiz ve çok fazla egosu olan ve çok az aklı olan biriydim.
One who was less arrogant and undisciplined in his youth.
Gençliğinde daha az kibirli, daha az disiplinsiz olan biri.
Stupid, undisciplined bitch.
Aptal, disiplinsiz kahpe.
I'm sick of your selfish, undisciplined arrogance!
Bencilliğinden, kabalığından bıktım artık!
Now, before I started his acting school, I was untrained I was undisciplined, I was un - a bunch of things.
Bu oyunculuk okuluna başlamadan önce eğitimsiz, disiplinsiz ve pek çok "siz" dim.
I'll work harder than ever before... and show the world overweight people aren't undisciplined... lazy and irresponsible.
Şimdiye kadar olmadığı kadar çok çalışacağım ve tüm dünyaya aşırı şişmanların disiplinsiz tembel ve sorumsuz olmadıklarını göstereceğim.
Captain, Kes's telepathic abilities are undisciplined.
Kaptan, Kes'in telepatik yetenekleri daha disipline edilmemiş.
That is a large step for someone whose mental abilities are still undisciplined.
Zihinsel yetenekleri, disiplin edilmemiş birisi için, büyük bir adım.
He's often undisciplined, even reckless at times.
Genellikle disiplinsiz, bazen de umursamaz.
You know, I don't have to take that from an undisciplined jerk like you.
Biliyorsun senin gibi disiplinsiz bi lavukla takılmak zorunda değilim.
Nog says Jake is a slovenly, undisciplined, unfocused... writer.
Nog diyor ki Jake yavaş, diziplinsiz ve dikkati dağınık bir yazar
He was the most undisciplined, the most annoying...
Tanıdığım en disiplinsiz, en rahatsız edici- -
However, your psychokinetic powers are still undisciplined and, as a result, unpredictable.
Bununla beraber, psikokinetik yeteneklerin hala disiplin edilmiş durumda değiller ve sonuç olarak, sağı solu belli olmaz durumdalar.
- and the undisciplined attitude.
- ve disiplinsiz tavırlarından.
But after ten years of training your moves are still undisciplined.
Ama on yıl çalışmadan sonra hareketlerin hala terbiye edilmemiş.
Sailor, I could teach an undisciplined brawler like you a lesson.
- Sana dersini verebilirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]