English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Unequivocally

Unequivocally translate Turkish

103 parallel translation
That's why we have to get the care facilities, prisons, clinics and insane asylums to support us unequivocally.
Bakımevleri, klinikler, ve deli hastaneleri.. .. şüphesiz bizi desteklemeli.
It's a very complicated situation, but the war years have taught us that we must approach these complicated situations unequivocally.
Bu, çok karmaşık bir durum. Ama savaş yılları bize... bu karmaşık durumlara doğrudan yaklaşmamız gerektiğini öğretti.
I can now state unequivocally there is not an ounce of cheese up here.
Artık kesinlikle ifade edebilirim ki, buralarda bir gram bile peynir yok.
I'll tell you quite unequivocally I'll not tell the reason for your resignation.
Net bir biçimde ifade ediyorum ki... İstifanızın gerçek sebebini açıklamayacağım.
His Majesty's Government now declare unequivocally that it is not part of their policy that Palestine should become a Jewish State!
Majestelerinin hükümeti açık bir şekilde Filistin'in bir Yahudi devleti olması hakkında bir politika gütmediğini bildirmektedir.
Today, I'm going to do something unequivocally spontaneous.
Bugün, kesin surette hazırlıksız bir şey yapacağım.
This article and you, Pauline, are 100 percent and unequivocally full of shit.
Bu makale ve sen Pauline, hiç şüphesiz ki % 100 mertebesinde bokla dolusunuz. Şu konuşana bak.
The challenge is unequivocally refused.
Bu meydan okuma açık ve net bir şekilde reddedilmiştir.
But the records show, unequivocally, that the bar did better under Sam's direction than yours. In view of this,
- Ancak kayıtlar açıkça gösteriyor ki bar Sam'in yönetiminde daha başarılıymış.
And then when you put it down so unequivocally, I thought they'd die.
Sen bunu çok açıkça belirttiğinde öleceklerini sandım.
I think you'll find it stated unequivocally in my contract.
Sanırım sözleşmemde bunu açıkça... görebilirsin.
That woman was unequivocally the worst date of my life.
O kadın çok açık bir şekilde hayatımın en kötü buluşmasıydı.
What Sabin is saying is that he and Lt Worf would like to establish his innocence, unequivocally, for his own sake.
Sabin'in söylemek istediği, o ve Yüzbaşı Worf'un... onun suçsuzluğunu, kesinlikle onun iyiliği için.. kanıtlamak istediği.
Unequivocally, without a doubt, John is the best guy I ever worked with.
Şüphesiz John şimdiye kadar çalıştığım en yetkin kişi.
Absolutely unequivocally.
İmkansız, olmaz!
I unequivocally state there are no new steps for the Pan Pacific Grand Prix!
Açık bir şekilde belirtirim ki, Pan Pasifik Büyük Ödülü'nde yeni adımlar olmayacak!
let's say that RR IS the devil's music and we know it for a fact to be absolutely, unequivocally true.
Hadi rr şeytanın müziğidir diyelim ve buna kesin, su götürmez bir gerçekmiş gibi inanalım!
However, it's the only way you'll be absolutely, unequivocally certain about what's inside.
Ancak, İçinde ne olduğu hakkında kesin ve olacak tek yoludur.
As your Watcher, I'm telling you unequivocally to stay out of it.
Gözetmenin olarak sana kesinlikle karışmamanı söylüyorum!
- Unequivocally, yes. So...
- Kesinlikle, evet.
Unequivocally.
Açık bir şekilde.
Why, at the time of the murder, her whereabouts were completely...,... unequivocally, and without a doubt unknown.
Cinayet esnasında, onun bulunduğu yer kesinlikle, apaçık ve şüphesiz... bilinmiyordu.
Agent Starling, I am placing you on administrative leave... till document analysis tells me unequivocally a mistake's been made.
Ajan Starling, sizi zorunlu izne gönderiyorum... evrak analizi bunun bir hata olduğunu bildirene dek izinlisiniz.
We can say unequivocally, based on statements made by a certain local law enforcement employee and corresponding evidence that the deceased, Syd Booth Goggle is the Strip Strangler.
Bir emniyet görevlisinin ifadesine ve buna uygun delillere dayanarak ölen Syd Booth Goggle'ın Soyan Boğazlayan olduğunu kesin olarak söyleyebiliriz. Buna ek olarak, Goggle,..
A couple years ago, if you would've asked me who the first person I was going to have sex with was I would've answered unequivocally :
Birkaç yıl önce bana ilk kiminle seks yapacağımı sorsaydın, hiç duraksamadan Dawson Leery diye cevap verirdim.
That is unequivocally a crime under Islamic law.
Bu kesinlikle İslam adı altında işlenen bir cinayettir.
Without a witness stating unequivocally the baby was a live birth, I'm just not certain we'd get a murder conviction through.
Bir tanık, bebeğin doğduğu anda yaşadığını söylemeden adamı cinayetle suçlayamayız.
Any one of us might be expected to bear witness, unequivocally and fearlessly at any time.
İçimizden herhangi birinin tanıklık etmesi beklenir, sarih olarak ve korkmadan herhangibir zamanda.
i'd like to utterly and unequivocally slaughter them. i would like to kill them all.
Tamamen ve sonsuza kadar katletmek ve öldürmek de hoşuma gider diye düşünüyorum.
Your Honor, my client, having preserved the necessary grounds... for appeal in the record, wishes me to state unequivocally... that regardless of this jury's verdict... he is the victim of wholesale perjury on the part of the state's key witness.
Sayın Hakim, temyize başvurmamak adına samimi bir şekilde açıklamak isterim ki jürinin kararına bakmaksızın müvekkilim, savcılık makamının asıl şahidinin, yalancı şahitliğinin kurbanıdır.
Undoubtedly, unequivocally, unabashedly, yes.
Kuşkusuz, şüphesiz, bozulmamış, evet.
Unequivocally.
Açıkça.
I am unequivocally tall.
Açık bir şekilde uzunum.
I'm here to tell you all, my inquisitive friends once and for all, there is absolutely unequivocally, no life on Mars.
bunları anlatmak için burdayım meraklı vatandaşlar kesinlikle yoktur mars'da hayat yok.
I am denying it unequivocally.
Bunları kesinlikle reddediyorum
I did not say that unequivocally.
Tam olarak böyle dememiştim.
You know that unequivocally?
Bunun kesin olduğunu biliyor musun?
... unequivocally, unbelievable ending in the history of the world!
... en olağan üstü, en müthiş bitiş.
I wish to state, unequivocally with this imposing gentleman as witness, I have no gossamer filament of doubt you have skills to delight and amaze.
Şu beyin tanıklığı huzurunda açıkça belirtmek isterim ki, çok hoş ve şaşırtıcı... yetenekleriniz olduğundan eminim.
Our crime scene unit, at the insistence of Mrs. Dubois here, has re-examined all the evidence in this case and is saying unequivocally, that Amanda's wounds were self-inflicted.
Olay yeri inceleme bölümümüz Bayan Dubois ısrarları sonucu davadaki tüm kanıtları yeniden inceledi. Ve açıkça görüldü ki Amanda bu yaraları kendi kendine açmış.
If they ask you, if we've talked about any of this, the answer is Unequivocally no, okay?
Bunu konuştuk mu diye sorarlarsa, cevabımız hayır.
Our child, unequivocally, irrevocably, our child.
Bizim! Açıkça ve net bizim!
Their last quote sums up their intentions, I think, rather unequivocally...
Son sözleri niyetlerini özetliyor sanırım. Gayet açık olarak...
All we have to do is cross the t's dot the * * basically states that you voluntarily and unequivocally consent, that you have been advised of the legal consequences of this relinquishment, that you understand that your consent is irrevocable.
Tek yapmanız gereken kutucukları Doğru için çarpı, Yanlış için nokta ile doldurmak. Formda basitçe, bu işleme özgür iradenizle gönüllü olduğunuzu, hak ferâgâtının yasal sonuçlarını bildiğinizi, ve yaptığınızın geri dönüşünün olmadığını bildiriyorsunuz.
I reject her unequivocally.
Ben onu net bir sekilde reddettim.
But he wanted me to say it unequivocally. "Do not fly".
Ama o benden kesin olarak söylememi istedi. "Uçmamalısın" diye.
But we assure you, due to the extreme level of volatility of such tests the research facilities are unequivocally in accordance with the United States government level of standards fail-safe.
Ama sizi temin ederim ki bu araştırma merkezlerindeki testlerin tehlike derecesi Birleşik Devletler standart tehlike giderme seviye standartlarına tamamen uyumluluk göstermektedir.
I absolutely, unequivocally, irrevocably, loathe Chinese food.
Kesinlikle, kesin suretle, katiyen, Çin yemeğini sevmem.
Let's say that rock'n'roll is the devil's music and we know it for a fact to be absolutely unequivocally true.
Hadi söyleyin, rock'n'roll şeytanın müziğidir,... ve bunun kesinlikle, açık bir şekilde doğru olduğunu biliyoruz.
Zach Finley is unequivocally innocent of rape.
Zach Finley tecavüz konusunda kesinlikle masumdur.
There hasn't been any large event... that has been unequivocally observed.
Bu da genel bir çelişki yarattığından saptanmış bir gözlemin varlığını ihtimal dışı tutuyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]