Unfaithful translate Turkish
652 parallel translation
"Be cursed, an unfaithful one."
"Lanet olsun sana, sadakatsiz."
I'd rather die than be unfaithful to him! "
Onu sadakatsizlik etmektense ölmeyi tercih ederim! "
Oh, I know you feel that she has deceived you and sold information to your enemies, perhaps even been unfaithful to you. All that's dreadful.
Biliyorum ; sizi aldattığını, düşmana bilgi sızdırdığını ve belki de size sadakatsiz davrandığını bile düşünüyorsunuz.
Mr. Wilkes, who can't be mentally faithful to his wife... and won't be unfaithful to her technically.
Fikren karısına sadık kalamayan, ama teknik olarak ihanet etmeyecek olan Bay Wilkes.
He could be so unfaithful?
Bu kadar sadakatsiz olabilir mi?
"makes every effort to picture Parry " as an unfaithful husband, a vicious killer.
" Parry'yi sadakatsiz bir koca, vahşi bir katil gibi göstermek için elinden geleni yapıyor.
I knew a man once, kept accusing his wife of being unfaithful.
Eskiden tanıdığım bir adam vardı. Karısına ihanet etmekle suçlandı.
What do you think of a man who's unfaithful to his wife?
Karısına sadık olmayan biri hakkında ne düşünürsün?
What about a woman who's unfaithful to her husband?
Ya kocasına sadık olmayan bir kadın?
Were you unfaithful?
Bana ihanet ettin mi?
I wasn't unfaithful to you!
Sana ihanet etmedim!
I can't even hate Anne, even though she's been unfaithful.
Bana ihanet etmiş olsa bile,.. ... Anne'den nefret etmiyorum.
And I'll never marry you because you were unfaithful!
Ve bana ihanet ettiğin için seninle asla evlenmeyeceğim.
He was a drunkard and unfaithful.
O sarhoş ve sevgisizdi.
Because it's a means whereby a woman is rendered incapable of being unfaithful.
O nesneler kadının sadakatsizlik yapabileceği bölgeleri hissizleştiriyor.
I've never been unfaithful.
Onu hiç aldatmadım.
She's unfaithful to you.
Sana sadık değil.
If i'm going to be unfaithful, it must be without remorse or conscience.
Eğer ihanet edeceksem bundan vicdan azabı duymamalıyım.
- Are you being unfaithful, david?
- Beni aldatıyor musun, David?
You're brutal, unfaithful, egotistical and ruthless!
Zalim, sadakatsiz, bencil ve kalpsiz birisin!
I'd be unfaithful to my wife every night with vice presidents, boards of directors, slide-rule accountants...
Karımı her gece başkan yardımcıları, yönetim..... kurulları ve muhasebecilerle aldatırım.
He was unfaithful.
O hiç de sadık biri değilmiş.
But that doesn't mean I have to be unfaithful to him.
Fakat bu, ona sadakatsiz olmamı gerektirmez.
Not just unfaithful but we're the enemy.
Sadakatsizlik bir yana biz düşmanız.
If your wife matters so much, why were you unfaithful?
Madem karını bu kadar çok düşünüyordun neden ona ihanet ettin?
Philip has said to all Greece that his wife, your mother, is unfaithful.
Philip tüm Yunanistan'a karısının, senin annenin sadakatsiz olduğunu söyledi.
Your divorce stated my mother was unfaithful.
Boşanman annemi sadakatsiz durumuna düşürdü.
I loved him for a whole year... and was never unfaithful to him, not even in my thoughts and he despised all this.
Onu tüm yıl boyunca sevdim ve ona karşı hiç sadakatsiz değildim düşüncelerimde bile ve o tüm bunları hor gördü.
All right, so she's been unfaithful.
Pekala, demek sadakatsizmiş.
It's Odin's test for unfaithful wives.
Odin'in sadakatsiz eşlere bir testi.
Is she an unfaithful wife?
O sadakatsiz bir eş mi?
Who are more moral : unfaithful women or deserting males?
İhanet eden kadın mı daha ahlaklıdır yoksa terkeden erkek mi?
Unfaithful women.
İhanet eden kadın.
And if I were unfaithful
Ya sana ihanet etseydim?
Unfaithful.
İhanet dedim.
- I was unfaithful to you with Tom.
- Sana Tom'la ihanet ettim.
Probably an unfaithful one.
Muhtemelen sadakatsiz biri.
But perhaps also in desperate hope of catching his unfaithful spouse and stopping her from leaving. Who knows?
Ama belki de, sadakatsiz eşinin gitmesine... engel olabilmek umuduyla.
You see, his wife has been unfaithful to him.
Anlayacağın, karısı ona sadık davranmıyor.
I'm used to her being unfaithful to me at times... but I couldn't stand to see her go.
Bana gelince arasıra beni aldatmasına alıştım..... ama gitmesine dayanamam.
I've neither time nor energy to be unfaithful.
Ne zaman bırakıyor, ne derman.
She felt she was being unfaithful.
Sadakatsizlik edeceğini hissetti.
In fact, I've been revoltingly unfaithful to you.
Aslında iğrenç bir şekilde ihanet ettim sana.
What's the name again : The Unfaithful Bride.
Neydi ismi... "Sadakatsiz Gelin".
There're women who confess that they have been unfaithful but you just confessed to me that you mistrusted me for 15 years.
Bir kadın olarak bana güvenmediğini ve..... sadakatsiz olduğuma dair itirafın geldi. 15 yıldır bana güvenmedin.
I have proof - that she's unfaithful.
Sadık olmadığını ispatlayacak delillerim var.
- Emily unfaithful?
- Ne? Emily sadık değil mi?
But if you've been unfaithful to me, why these stupid attempts to hold on to me?
Bana karşı bu kadar ihanet doluysan gitmeme engel olma saçmalıkları neydi?
She wasn't unfaithful, or she only seemed to be.
Sadakatsizlik yapmamıştı, ya da sadece bana öyle gelmişti.
It's seems I've succeeded, as I've... even managed... to be an unfaithful wife.
Başarıyorum gibi görünüyordu, sadakatsiz bir eş olmayı bile becermiştim.
I'm being unfaithful to you!
Seni biraz aldatayım!