English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Unhook

Unhook translate Turkish

200 parallel translation
Unhook him.
Kancadan çıkarın artık.
- Unhook him.
- Kancadan çıkar.
- So you unhook him.
- O yüzden kancadan siz çıkarın.
I can't unhook you if you don't stop wiggling.
Böyle kıpırdarsan seni kurtaramam.
Bring your teams in and unhook'em.
Atları getirip bağlarını çözün.
Bobby, go up to the car and unhook the trailer.
Bobby, arabanın yanına git ve römorkun kancasını çıkar.
- Will you unhook?
- Atı ahıra götürür müsün?
Are you all right? Can you unhook yourself?
İyi misin?
I don't know how to unhook them.
Onları nasıl çözeceğimi bilmiyorum.
So unstrap, unhook, get out of your brother's clothes.
Git erkek kardeşinin giysilerini çıkart. Sen bir kadınsın.
I'll unstrap for you, Papa. And unhook.
Senin için silahımı askıdan indirdim, baba.
All right, unhook it.
Tamam, çözün.
We'll unhook the phone so Miriam can't bother us. How's that?
Telefonun fişini çekersek Miriam bizi rahatsız edemez.
To unhook my bra.
Sütyenimi çıkarmak için.
Unhook your ladder and lay it across the buffers.
Merdiveni ayaklarının altına yerleştir.
20.32 and 40 seconds. Unhook the car, Anatole!
Anatole, vagon'u ayır artık!
You in the cab there! Unhook that thing.
Çöz şunu, çık oradan.
- Unhook us!
- Uzaklaşalım.
Why'd you unhook it?
Neden fişi çektin?
they gave us a free trial, and forgot to unhook it.
- Bize iki haftalık deneme süreci verdiler, ve sonra yayını kesmeyi unuttular.
You fellas don't mind if I unhook some of this stuff, do you?
Eğer kusura bakmazsanız şunları bir söküverebilir miyim?
Unhook this phone, goddamnit!
Şu telefonu takıldığı yerden çıkar, lanet olası!
Unhook the fucking phone!
- Geoff! Şu lanet telefonu kurtar!
Coffey! Come back! We need the big arm to unhook the umbilical.
Destek hattını platformdan ayırmak için ona ihtiyacımız var.
Unhook that God damned bag for Christ sakes!
Şu lanet çantayı oradan aşağı indir!
Unhook me.
Aç!
I'll unhook him.
Ben kancasını çözeceğim.
- Unhook it?
- Rafa kaldırmak mı?
I call it the Bundy one-finger-bra-unhook.
Buna "tek parmaklı Bundy sütyen çözme" diyorum.
I unhook my bra, he starts to cry.
Benim sütyen kancasını çıkarırken ağlamaya başladı.
Don't unhook it.
Sakın düşürmeyin.
You don't unhook anything to get to a nose and no man has ever tried to look up a woman's nostrils.
Burunu elde etmek için kopça filan açmazsın ve şimdiye dek hiçbir erkek bir kadının burun deliğine bakmayı denememiştir.
Paul, go unhook it.
Paul, gidip şunu çöz.
Unhook the dogs!
Köpekleri çözün!
Unhook them.
Çöz onları.
So you unhook while I'm up front checkin'for traffic, and then she jumps.
Ben pilotun yanına gittiğim zaman, sen kancayı çıkardın ve...
- Ow. Just unhook it.
Kopçasını çıkar.
Just unhook the...
Kopçasını...
Now would you unhook this already, please?
Lütfen şunu çıkarır mısınız artık?
Tell him to choose a place as far from a populated area as possible and unhook this car.
- Ona yaşam alanlarından uzak bir yeri seçmesini ve bu vagonu trenden ayırmasını söyle.
AItameyer, unhook the aux fuel bladder port side.
AItameyer, iskele tarafındaki yedek yakıt tankını çöz.
IIario, unhook the flare gun!
IIario, alev tabancasını hazırla!
Unhook the aux fuel cells!
Yedek yakıt hücresini çözün!
You can unhook your rig, Canyon
- Yükü bırakabilirsin, Canyon.
I'll unhook when I got my money no offense
- Paramı aldıktan sonra yükü bırakacağım itiraz yok.
That's why it's my policy not to unhook until I'm paid
Bu yüzden politikam, param ödeninceye kadar yükü tutmaktır.
I'll unhook the load and meet you there
- Yükü ayıracağım orada görüşürüz.
I can't unhook the load
- Yükü ayıramıyorum.
Unhook me!
- Kancayı çöz.
Someone's gotta unhook the boat before it leaves the place.
Birilerinin geminin halatlarını çözmesi gerek.
Captain! Unhook the roof of the back!
Kaptan!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]