Unification translate Turkish
241 parallel translation
If there is no unification, we will all go on murdering each other anyhow.
Bir birleşme söz konusu değilse, Diğerlerinden farksız olarak herbirimiz ölüme gönderileceğiz
Patrice... millions of men... and women... were waiting for that song that you composed... for the Unification of Europe... which we all hope to celebrate soon.
Patrice, milyonlarca erkek ve kadın yakında kutlamayı umduğumuz Avrupa Birliği şenliği için bestelediği muhteşem eseri dinlemek için sabırsızlanıyordu.
The concert for the Unification of Europe.
Avrupa Birliği konserleri hakkında.
Through this unification with the Royal Court the Shogunate hoped to survive the crisis
Kraliyet ailesi olan bu bağ sayesinde Şogunluk bu krizi atlatabilmeyi umuyordu.
A unification into one smooth mixture.
Güzel bir karışım halinde birleştirme.
A unification in a container of hope?
Umutların birleştiği yer?
The spectacle presents itself at one and the same time as society itself, as part of society, and as instrument of unification.
Gösteri kendini es zamanli bir biçimde hem toplum, hem toplumun bir parçasi hem de bir birlesme araci olarak sunar.
From the very fact that this sector is separate, it is the place of the abused gaze and of false consciousness, and the unification it accomplishes... is nothing other than an official language of... generalized separation.
Fakat bizzat bu sektörün müstakil oldugu gerçegi nedeniyle gerçekte hayal ve yanlis bilinç alaninda bulunmaktadir : ulastigi birlik, evrensel bölünmenin resmi dilinden baska bir sey degildir.
In the two cases, it's only an image of happy unification... surrounded by desolation and terror, at the tranquil center of misfortune.
Iki durumda da gösteri, zavalliligin sakin merkezinde bulunan, perisanlik ve korku ile çevrili mutlu bir uyum görüntüsünden baska bir sey degildir.
In the image of the happy unification of society... through consumption, the real division is suspended... only until the next non - accomplishment in the consumable.
Tüketim araciligiyla gerçeklesen mutlu bir sosyal birlesmenin görüntüsü, tüketicinin gerçek bölünmeler konusundaki farkindaligini yalnizca bir sonraki metanin düs kirikligina kadar erteler.
This unification is at the same time an extensive and intensive... process of banalization.
Bu birlesmislik ayni zamanda genis çapli ve yogun bir bayagilasma sürecidir.
Because they're fighting, in this case, for unification... and they're fighting for revolution.
Savaşıyorlar çünkü ülkelerini birleştirmek istiyorlar. Devrim için savaşıyorlar.
Karnas was largely responsible for the planet's unification and peace.
Gezegende birlik ve barış sağlanmasının en büyük mimarı Karnas'tı.
I believe they finally achieved a unification of their spirits with the cosmic flow.
Sonunda ruhlarının bütünlüğüyle kozmik akıntı birleşimini tamamlandığına inanıyorum.
Unification of 3 Kingdoms was made with the help of foreign forces for the first time in our history.
Üç krallığın yabancı kuvvetlere karşı yardımlaşarak birleşmesi tarihimizdeki ilk ve tek örnek.
The independence of Mexico from Spain, the Irish unification of 2024 and the Kensey Rebellion.
Meksika'nın İspanya'dan bağımsızlığını kazanması, 2024'teki İrlanda birleşmesi ve Kensey İsyanı.
- You just spent the entire night arguing grand unification theories with Einstein!
- Tüm geceyi... Einstein'la genel bütünlük kuramını tartışarak geçirmişsin!
Patrice, millions of men and women awaited the music you composed for the Unification of Europe,
Patrice, milyonlarca erkek ve kadın... çok umutlu olduğumuz Avrupa'nın bu büyük bayramı için
The concert for the Unification of Europe.
AB için yapılacak konser.
And this unification series spanning 16 months and conceived by me because I am the "Only-in-America" man.
Bu birleşmiş seriler 16 aydır sürüyor ve bunu tasarlayan benim. Çünkü ben "Sadece Amerika'da" olan bir adamım.
We felt furthermore we felt that probably Korean unification was to come about as a result of the Resolution itself.
Kore'nin birleşmesinin belki de isyanın bir sonucu olabileceğini hissettik.
Independence and unification happened around 1960.
Bağımsızlık ve birleşme 1960 yılı civarında oldu.
Once unification is achieved... he will protect... all his subjects.
Böyle bir birlik hele bir sağlansın İmparator, bütün kullarını ziyadesiyle koruyup gözetecek!
And to commemorate the unification... stone tablets will be erected by the sea.
Ve bu birliğin anısına deniz boyunda heykeller yapılacak.
Even if you kill me... someone will complete the unification.
Beni öldürsen bile başka biri bu birliği temin edecektir.
Nobody can stop the unification.
Birliğin önüne kimse geçemez.
Once we control the north, unification will be close at hand.
Kuzeyi kontrol altına aldığımda birliği sağlamama çok az kalacak.
This is the unification map.
Bu birlik haritasıdır.
I want to receive the Yan assassin... right here in the Unification Hall.
Yan suikastçisinin gelmesini istiyorum hem de tam bu Birlik Salonu'na!
- And when unification is achieved- -
- Ve birlik sağlandığı vakit- -
For the unification.
Birleşim için!
For the unification!
Birleşim için!
They say he is the god of swords, a unification of man and sword
Kılıçların tanrısı diyorlar ona, Kılıçla insanın bir birleşimi
What about the Unification?
Ya "Birlik Partisi" ne oldu?
Ilsung Kim is dead but no Unification yet
Ilsung Kim ölünce birleşme de hayal oldu
Race, homeland, nation unification, patriotism -
Irk Anavatan Ulus
Sources say the senator spent the night working on a party-unification speech which he's set to deliver later...
( TV ) Kaynaklara göre Palmer geceyi parti birliğiyle ilgili bir konuşma hazırlayarak geçirdi...
Their orbital habitat was blown to pieces during Lee's War of Unification.
Onların doğal oramları Lee'nin savaşı sayesinde yok oldu.rfr
Have you been hired to sabotage our unification?
Birliğimizi sabote etmek için mi tutuldunuz?
This fight with Manfredy is meant to be... just a tune-up for George "The Iceman" Chambers... hopefully leading to the unification bout... with Montel Briscoe... undefeated holder of the WBC crown,
Manfredy'yle maç yapmak George Iceman Chambers için sadece bir antrenman olacak. Daha önceki başarıları Iceman'i dünya boksunda yenilmeyen biri yaptı.
Two for unification.
İki de birlik.
- Unification!
- Birlik!
I supported Unification.
- Birleşmeyi desteklemiştim.
- Unification Day!
- Birleşme Günü!
- Unification Day!
Birleşme Günü!
How do we know that we're wired to comprehend the deepest laws of the universe? Well, physicists today are confident that we are, and we're picking up where Einstein left off in his quest for unification.
Fizikteki büyük teorilerin, daha önce bize apayrı şeyler gibi görünen konuları tek bir açıklama altında birleştirebilmesi de bu konuda bizi cesaretlendirmiştir.
Unification would be the formulation of a law that describes perhaps everything in the known universe from one single idea, one master equation.
Bu yüzden, bizim tüm bilgilerimizi birleştirme çabalarımız, bu tür bir bilimsel gelişme açısından önemli bir esas teşkil etmektedir. Newtonun Utandıran Sırrı BRIAN GREENE :
Unification is where it's at. Unification is what we're trying to accomplish.
Zamanına göre çok cüretkâr sayılan, elmayı yere doğru çeken kuvvet ile ayın dünyanın etrafında yörüngede
And long before Einstein, the quest for unification began with the most famous accident in the history of science.
Yerçekimi, bilimsel olarak anlaşılabilen ilk kuvvet idi, daha sonra üç tanesi daha onu takip edecekti. ne kadar Newton yerçekimi kanununu 300 yıl kadar önce bulduysa da, biz hâlâ onun yerçekimini açıklamak için kullandığı mükemmel denklemleri kullanmaktayız.
The Free French do not consent to the idea that, on the pretext of European unification, their country should be used by the enemy as a departure point for attacking other peoples, who are fighting for the same ideals.
Bu yüzden tarihle arası hiç iyi değildi. Özgür Fransızlar bu yenilgiyi kabullenmiyor.
Einstein's goal of unification - combining all the laws of the universe in one all-encompassing theory - has become the holy grail of modern physics, and we think we may at last achieve Einstein's dream with a new and radical set
teorik olarak birçok farklı şekilde titreşerek doğadaki tüm yapıları oluştururlar.