Uniforms translate Turkish
2,238 parallel translation
One thing in common, military uniforms.
Aramızda ortak olan tek şey, askeri üniformalar.
- Private room. - In the highest security places... uniforms are for show.
Arkada... özel bir oda da. Güvenliğin sıkı olduğu yerlerde, üniformalar sadece gösteriş içindir.
But the rivera children were wearing catholic-school uniforms.
Fakat Rivera'nın çocuklarının üzerinde Katolik Okul forması vardı.
They've got these adorable uniforms.
Üniformaları çok güzel.
I'll have uniforms comb a 5 block radius see what we can find.
Bakalım neler bulabileceğiz. Zavallı çıplak ölü adam.
Had the uniforms search it...
Üniformalıları alıp araştırdım. Ve bunu buldular.
They're making us wear uniforms.
Üniformaları giymek zorundalar.
These uniforms- - I know.
Bu üniformalar, biliyorum.
Free these kids from their uniforms, and you'll be a legend.
Bütün bu çocukları üniformalardan kurtara bilirsen efsane olursun.
When I say "uniforms", you say "suck"!
Ben "üniformalar" diye bağıracağım Siz de "iğrenç" bağıracaksınız!
- Uniforms!
- Üniformalar!
Ditch these stupid uniforms, or I'll tell Mommy how I found out... that your executive assistant doesn't wear a bra.
Şu aptal üniformalardan kurtul yoksa, anneme asistanın sütyenini taktığını keşfettiğimi anlatırım.
No more uniforms.
bundan böyle üniforma yok.
No more uniforms.
Bundan böyle üniforma yok.
Um, Chastity... some of our parents already feel the uniforms are too expensive.
Şey, Chastity bazılarımızın ailesi üniformalarımızın bile çok pahalı olduğunu düşünüyor.
You're all wearing different uniforms.
Hepiniz farklı üniforma giyiyorsunuz.
Their uniforms were the same as yours.
Formaları seninki gibiydi.
Heard from some uniforms that you guys had a little dust-up at the scene.
Bazı aynasızlardan duyduğuma göre, orada biraz didişmişsiniz galiba.
AND GET UNIFORMS TO CHECK TRASH CANS AND DUMPSTERS FOR HER PURSE.
Ve Üniformalarınızı alıp, cüzdanı bulmak için çöpleri arayın.
UNIFORMS ARE BRINGING IT IN NOW.
Çocuklar birazdan getircek.
The day will come a few years from now when those uniforms you're in now will become cosplay for you.
Birkaç yıl sonra öyle bir gün gelecek ki şu anda içinde olduğunuz üniformalar, taklit olacak.
Dogs don't like uniforms.
- Köpekler üniformaları sevmiyor.
Uniforms said the door was unlocked when they got here.
Birimler, geldiklerinde kapının açık olduğunu söylediler.
Were you in uniforms?
Üniformalar üzerinde miydi?
Those people in uniforms, last time I checked, they're the police.
O üniformalı adamlar, son baktığımda polislerdi.
Have uniforms bring him in.
Birimlere söyle adamı içeri alsınlar.
You're a support operations for the Tangiers. Which mean we laminate badges, distribute uniforms, and issue parking permits.
Yani kumar fişlerinin tanzimi, üniformaların dağıtımı ve park izinlerinin halli gibi işler.
Mr. Lombard wanted me to bring him the new swatches for the bellman uniforms. Looking for Ms. Mayfield, but...
Bay Lombard bavul taşıyıcılarının yeni üniformalarının kumaşından örnek istedi.
Some uniforms stay with her, then take her home.
Bir kaç memur evine götürmek için bekliyor.
"Besides, there'll be all kinds of hotties " running around in catholic school girl uniforms. "
"Bir sürü ateşli kız olabilir" katolik okul üniformalı kızlar etrafta koşuşturuyorlardır "
Where are all the girls in the catholic school girl uniforms?
Katolik okul üniformalı kızlar nerede?
"do the female students wear catholic school girl uniforms?"
"bayan öğrenciler katolik okul üniforması giyiyor mu?" ise
They don't allow school girl uniforms, either.
Okul üniformasına da izin vermiyorlar.
Ed, uniforms called in a man in dreads in a long coat running south on parliament street.
Ed, memurlar Parliament Caddesi güneyinde pardösülü birini kaçarken görmüşler.
Uniforms.
Üniformalar?
You know those kids on Long Street in the nice blue uniforms - is that a Catholic school?
Long Street'teki mavi üniformalı çocuklar... -... Katolik okuluna mı gidiyordur?
Uniforms located the stolen car that ran him down, but CSU got bubkes... no prints, no hairs.
Birimler, ona çarpan arabayı buldular ama Suçla Mücadele'nin eli boş. Ne iz ne de saç...
Uniforms are canvassing.
Birimler araştırıyor.
Uniforms are still canvassing, but so far, they still haven't found any blood trails outside the gallery.
Birimler hâlâ araştırıyorlar. Ancak şu zamana kadar binanın dışında bir kan izi bulmuş değiller.
Uniforms are bringing him in now.
Birimler içeri alıyor.
I've got uniforms on every door.
Bütün kapılara memur yerleştirildi.
Uniforms are bringing him in.
Onu soruşturma altına alın.
Get uniforms on the door.
Oraya giden tek bir yol var.
- And uniforms.
- Ve üniformalı.
With those stupid uniforms?
- O salak üniformalar mı?
See, we like our Nazis in uniforms.
Nazilerimizi üniformalı severiz biz.
To get them into the premiere wearing military uniforms with all the military there would've been suicide.
Onları galaya askeri üniformalarla götürmek oradaki tüm o askerlerle intihar olurdu.
They've been known to don German uniforms, to ambush squads.
Alman üniformaları giymeleri, mangalara pusu kurmalarıyla tanınırlar.
Uniforms are bringing him in.
Birimler içeri getiriyorlar.
Server uniforms.
Görevlilerin yeri.
Le's get uniforms up here.
Memurları bu tarafa yönlendirin.