English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Uninsured

Uninsured translate Turkish

52 parallel translation
The Cellini'Venus'was uninsured.
Cellini Venüs sigortalı değildi.
- Uninsured?
- Sigortalı değil miydi?
You know, it's amazing. A million cars on the road, and you toss Freddy in front of an uninsured motorist.
Ölüyüm. neden yere düşmüyorum?
Died of heart failure second time out of the gate, and he was uninsured.
Dış kapıdan ikinci kez çıktığında kalp yetersizliğinden öldü, sigortası da yoktu.
The motorist is uninsured.
Öbür aracın sahibi sigortasız.
So this is how the uninsured die.
İşte bu sigortasız bir ölümün nasıl olduğudur.
Plus he's uninsured.
Ayrıca sigortası yok.
Jerk probably heard "uninsured John Doe" and went to his country club -
Pislik doktor herhalde "sigortasız ve kimliksiz" lafını duyup tüydü...
He had us pulling'500 tons of lumber and steel, uninsured, in a typhoon, a hundred miles from any normal shipping lane.
O bizi 500 ton yükle, sigortasız bir gemiyle tayfunun içine soktu... üstelik normal gemi hatlarının 100 mil açığına.
He's interesting, Renee.A-and this thing with the homeless, that's started when he was asked to evaluatethe cost of the Democrats'proposed health care plan and what it would mean to insure the uninsured.
Ve şu evsizlerle ilgili şey, ondan, demokratların sağlık hizmetleri için hazırladığı planın maliyetini hesaplaması istendiğinde başlamış.
- l'm uninsured.
- Ben sigortalı değilim.
HMOs. To deny coverage... There are still 40 million Americans who are uninsured...
HMO yetkilileri ödeme yapmayı reddettiler... 40 milyonun üzerinde Amerikalı'nın sigortası bu durumda bulunuyor.
- Liability, uninsured motorist?
- Borçların var, sigortan yok.
We have enough trouble taking care of our own uninsured.
Kendi sigortasızlarımızla uğraşmada yeterince sorunumuz var.
So you say you're sick, you're broke, you're unemployed and uninsured.
Yani hasta, beş parasız, işsiz ve sigortasız olduğunu söylüyorsun.
He's uninsured so I referred him to ADAP.
Hayır. Sigortası yok. Onu ADAP'a yönlendirdim.
You chartered a ship and placed a cargo in its hold, uninsured.
Bir gemi kiralıyorsun ve ambarına kargonu yerleştiriyorsun, sigortasız.
Unemployed and uninsured.
İşsiz ve sigortasız.
There's over 100,000 uninsured that live in Orange County.
Orange County'de 100,000den fazla sigortasız insan yaşıyor.
We're trying to build a hospital that could service 100,000 uninsured.
100,000 sigortasıza hizmet verecek bir hastane kurmaya çalışıyoruz.
Because 18.000 of them will die this year. Simply because they're uninsured.
Çünkü bu yıl içlerinden 18 bini sadece ama sadece sigortasız oldukları için ölecek.
- No, no, the patients. The underserved, uninsured we're supposed to be helping?
Hayır, hayır, hayır, hastalar... yardım edeceğimiz, yardıma muhtaç, sigortasız bir nüfus olmalı.
The underserved, uninsured will come.
Yardıma muhtaç sigortasızlar gelecek.
But, most importantly, you can't let any higher-ups find out that a patient is uninsured, even if they're the ones who brought her here in the first place.
Ama en önemlisi hastanın sigortasız olduğunu tepedekilerden saklamaktır. Onu en başta buraya getiren kişi olsa bile.
We used to, but if you're gonna threaten to fire us over taking a pair of scrubs, why wouldn't we think you'd fire us for treating an uninsured patient?
- Biliyorduk. Ama birkaç parça önlük çaldık diye bizi kovmakla tehdit ederseniz, sigortasız bir hastaya baktık diye kovmayacağınızı nereden bilelim?
The said Josefina Parades was stopped in an uninsured vehicle with an expired residence permit.
Josefina Parades dedi ki ; Süresi dolan oturma izni ve, sigortasız aracı durdurmuş.
They use a portion of their profits to provide free care to the uninsured.
Ettikleri kârın bir kısmıyla sigortası olmayanları tedavi ediyorlar.
I'm uninsured!
Sigortasızım!
Uninsured, uninsured!
Sigortasızım, sigortasızım!
This was an uninsured, unsanctioned fight.
Bu güvenli olmayan ve onaylanmamış bir dövüştü.
We're regular contributors to The Polysomnographic Journal, and we do treat the uninsured.
Polysomnographic Dergisinin ve sigortasizları tedavi ediyoruzun Düzenli destekçileriyiz.
- Because they're uninsured.
- Sigortasız olmaları.
And they're not marinated in the sweat of uninsured farm workers.
Ayrıca benimkinin içinde sigortasız çiftlik işçilerinin alın terleri bulunmuyor.
This is a very expensive, very uninsured camera that my uncle Sal got me for Passover.
Bu çok pahalı bir kamera
You're probably uninsured.
Senin muhtemelen sigortan da yoktur.
Deon, the real reason I can't put you on my staff is because the university feels because of your condition, that if something happened to you and you're uninsured, they'd be on the hook for the costs.
Deon, gerçek sebep şu ki Durumundan dolayı üniversite, eğer sana bir şey olursa ve güvencesiz olursan, zararları karşılamanın onlara kalacağından korkuyorlar.
I've racked up $ 30,000 of uninsured medical bills for symptoms I don't even have.
Sahip olmadığım semptomlar için 30.000 dolarlık sigortasız hastane faturası topladım. Değdi ama!
Did she tell you that Henry here originally was denied this surgery because he was uninsured?
- Sana Henry'nin ilk başta sigortası olmadığı için ameliyatı reddettiğinden bahsetti mi?
I treat the left-behind, the fallen through the cracks, the uninsured.
Sigortasızı, ihmal edileni, geride kalanı tedavi ediyorum ben.
Uh, well, I was hired to implement a wellness program for the uninsured.
Sigortasız hastalar için sağlık programı ayarlıyordum.
That gives me two uninsured weeks before I'm added to your plan.
Senin sigortandan yararlanmadan önce iki haftam sigortasiz geçecek.
- I'm uninsured!
- Sigortam yok!
We just saved an uninsured homeless man's life.
Az önce sigortasız bir evsizin hayatını kurtardık.
Heather was always taking them in... the... the homeless, the uninsured. Trick or treat. - Eh.
Heather hep onları.... evsiz, sigortasız.... şeker mi şaka mı
- Right here. - Don't shoot. I am unarmed and uninsured.
Silahsız ve sigortasızım.
I am sick and tired of uninsured 25-year-olds coming in here and expecting our services for free.
25 yaşlarında sigortasız insanların gelip bedava tedavi beklemesinden bıktım artık.
Alice, some other people with uninsured injuries have shown up.
Alice, sigortası olmayan yaralı birileri geldi.
Mr. Speaker, I'm working as a prophet for all uninsured people as depicted in this original watercolor made by my beautiful woman.
Bay Sözcü, ben tüm sigortasız insanların lideri olarak buradayım. Bu güzel hanım tarafından çizilen suluboya resimde de görüyorsunuz.
And if you're uninsured or if you're even crappily insured, you're screwed like me.
Ve sigortanız yoksa hatta kötü de olsa sigortanız varsa mahvoldunuz. Benim gibi.
- Uninsured.
- Sigortasız.
I know, he's uninsured.
- Biliyorum ama erken saatlerde baygınlık geçirdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]