Unitard translate Turkish
37 parallel translation
Whoa. Someone was rocking the unitard. James Jesse?
- Birileri tayt modasını yaşatıyormuş.
A unitard with cat things, like ears and stuff.
Baştan aşağı kedisel şeyler giymiş, kulaklar, kuyruk...
- Forced to wear a binding unitard?
-... saran dar bir tayt giymeyi mi?
I'm not gonna wear this unitard--period.
Bu giysileri giymeyeceğim.
Please, please, tell me you're not wearing my unitard under there.
Babana gel yavrum. Sakalım! Sakalımı peynir sosuna batırıyorsun.
You're a disgrace to the unitard.
Sen, taytlıların yüz karasısın.
Ten bucks says Cohen is bending that poor girl's ear about Superman or Batman or something-man in a unitard that she doesn't give a crap about.
On papele bahse girerim ki, Cohen o zavallı kıza Batman ya da Süpermen'i anlatıyor ya da kızın ilgilenmediği, üniforma giyen bir adamı anlatıyor.
I could get offered $ 20 million to portray a blind superhero in a red leather unitard.
Kör bir süper kahraman için kırmızı deri bir kostüme 20 milyon öneririm.
He's-He's-He's in a unitard, for Chrissakes!
Tulum giymiş Tanrı aşkına!
I'm a unitard.
Tek boynuzlu salak oldum.
Unicycle. Unitard.
Tek parça mayo.
He doesn't even own a unitard.
Vücudunu saran giysisi bile yok.
- Is this a unitard?
- Bu akrobatların giydiği kıyafetten mi?
You know what? I'm gonna change out of this unitard,
Bu üzerimdekini bir an önce çıkarmalıyım...
I need to wear his stomach skin like a unitard.
Mide derisini üniforma niyetine giyeceğim.
- It's a unitard.
- Tayt.
Mitchell, I am fairly confident that Dad's proudest moment... was when you finally took off the flame-red unitard.
Mitchell, eminim ki babamın seninle en gurur duyduğu an ateş kırmızısı taytı çıkardığın andı.
Was it the time I was over showing off The shimmer unitard I wore for my tap recital?
Step dansı resitalim için mükemmel tek parça elbiseyi giydiğim zaman mıydı?
Since we have more time, let me ask- - If it wasn't my unitard that caught your eye, what was it?
Daha fazla zamanımız olduğuna göre mükemmel elbisem değilse, neydi seni etkileyen?
Mom in a unitard.
Jimnastik giysisi içindeki annem..
The unitard or the performance?
- Kıyafetler mi, gösteri mi?
You wander through the children's museum in a unitard and a hat, "Don't do drugs."
Çocuk müzesinde "Uyuşturucu kullanmayın" yazan dar elbise ve şapkayla dolaşırsın.
You were wearing a unitard.
Tayf giymiştin.
That baby is hotter than the Widow Rodriguez in a unitard.
O yavru, dapdar elbise giymiş Dul Rodriguez'den bile daha ateşlidir.
Looks like your unitard is already doing the job.
Görünüşe göre üstündekiler bu işi çoktan yapmış.
My go-to outfit was a fire-engine red unitard with a thin gold belt with tassels on it... classy.
Benim kostümüm ateşli kırmızı bir dar elbiseyle püsküllü altın bir kemer. Çok şıktı.
If I wore a red unitard, I'd look like a crime scene.
Ben eğer dar bir elbise giyersem suç mahalli gibi olurum.
Are you sure you wanna have this conversation in a unitard?
Bu konuşmayı altında taytla yapmak istediğinden emin misin?
Good thing I packed my unitard.
İyi ki streç kostümümü de getirmişim.
Do I have to wear a unitard?
Güreş mayosu giymek zorunda mıyım?
Never, ever call it a unitard.
Asla ama asla öyle deme.
Had to wear this ridiculous flesh-colored unitard and drape myself over my classmates, and every parent in the audience laughed at me.
O saçma et rengindeki kıyafeti giyip kendimi sınıf arkadaşlarım önünde asınca herkesin ailesi bana gülmüştü.
Whoa. Someone was rocking the unitard.
- Birileri tayt modasını yaşatıyormuş.
Oh my god. Just a unitard with the systems of the human body on it.
... sadece üstünde insan vücudunun sistemleri olan tek parça giysi.
A tougher kid might not have wet his unitard.
Daha sert bir çocuk olsaydı formasına işemezdi.
His pink unitard.
Pembe formasına.
That's a unitard.
- Sıkı elbise bu.