English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Unmarked

Unmarked translate Turkish

472 parallel translation
Now, this umbrella, for instance, is quite unmarked.
Bu şemsiye örneğin, tertemiz.
And then as I walked around the side, I came on some unmarked graves.
Dolaşırken isimsiz mezarlar gördüm.
Mark or unmarked, is all the same.
İşaretli ya da değil, hepsi aynıdır.
But the gates of heaven and hell are adjacent and unmarked.
Fakat cennet ve cehennemin kapıları birbirlerine yakın ve belirsizdir.
One million dollars in small unmarked bills'worth of happiness for the two of us.
İkimiz için, bir milyon dolardan oluşan bir mutluluk.
Physically unmarked, there will almost inevitably be thousands of people suffering from many complex states of fear and shock, due to the things they've seen and the things that have happened to them.
Fiziksel olarak etkilenemeseler bile... gördükleri ve başlarına gelen şeylere bağlı olarak... korku ve şok içinde yaşayan... binlerce insanın olması... kaçınılmazdır.
I've looked in all the unmarked boxes
İşaretlenmemiş bütün kutulara bakmıştım.
I want a private ambulance, unmarked, and I want it quiet.
Özeı, yazısız bir ambuıans istiyorum, ve sessizce halledilmesini istiyorum.
I can't send you back unmarked.
Seni, iz bırakmadan geri gönderemem.
So you had them buried in unmarked graves to preserve your secret.
Sırrınızı saklamak için onları gömdünüz.
Chest and belly practically unmarked.
Karın ve göğüs bölgesi parçalanmamış.
7 unmarked, with the wolf creek bunch, Mr. Bronson.
Yedi sığırı daha damgaladık, Bay Bronson.
The letters asked for $ 300,000 in small unmarked bills.
Mektuplar küçük işaretlenmemiş banknotlar halinde 300,000 dolar talep ediyor.
I want four men in two unmarked cars.
İki sivil araçta dört kişi istiyorum.
Unmarked.
Mimlenmemiş.
He's lying out there in an unmarked grave.
Şimdi kırdaki isimsiz bir mezarda yatıyor.
Rikowaki passes to Asnard who is completely unmarked
Rikowaki hiç markajsız haldeki Asnard'a pasını atıyor.
But then if she fell, why is the rest of the body unmarked?
Ama eğer düştüyse,... neden vücudun geri kalanında yara yok?
And the feet, too, are quite unmarked, which is very strange as she was not wearing shoes or stockings when she was found.
Ve ayaklarında da yara izi yok, bu oldukça garip... çünkü bulunduğunda ayakkabı ya da çorap giymiyormuş.
One-W-90, this is Lieutenant Bishop in unmarked vehicle, requesting assignment.
Merkez, cevap ver. Ben Teğmen Bishop. Şu anda araç içindeyim ve görev bekliyorum.
And if you go on the road and you take a lot of vitamins with you, enough for like two weeks, you might put them in another big vial, unmarked.
Eğer yolculuğa çıktıysanız ve yanınıza iki hafta yetecek kadar vitamin aldıysanız hapları bir de etiketsiz bir şişeye koymuş olabilirsiniz.
And now you got an unmarked vial with unmarked pills in it.
Elinizde markasız bir şişede markasız haplar vardır.
[Adams] Don't worry, we use a two-door sedan in these cases, unmarked and it doesn't come with a siren okay?
Sen merak etme, böyle durumlara özel araç kullanırız. - Siren çalmadan gelirler.
They're rolling due east on an unmarked road approximately five miles south of Victorville.
İşaretsiz bir yoldan doğuya doğru gidiyorlar. Victorville'in yaklaşık beş mil güneyindeler.
We're to fill it with unmarked bills.
İçerisine işaretlenmemiş banknotlar koyacağız.
- He said he wanted unmarked bills.
- İşaretsiz para istediğini söylemişti.
We're under attack by an unmarked fighter plane.
Tanımlanmayan bir savaş uçağının saldırısı altındayız.
Give us all your blood in small, unmarked bills.
işaretsiz, küçük kutularda ki tüm kanı bize ver.
This is an unmarked hospital, and they'd just as soon blast us.
Bu işaretlenmemiş bir hastane, yakında bizi uçururlar.
We have some on the roofs, in the unmarked car, there's Louviers and Farges.
Bazıları çatılarda, sivil arabada, Luviers ve Farges var.
There's an unmarked car around the corner and a soft clothes guy, solo, on the bus bench.
Köşede beklenmedik bir araba var ve otobüs durağında da normal giysili bir adam var.
Who disabled an unmarked unit with a banana?
Sivil bir devriyeyi, bir muzla etkisizleştiren adam mı?
Which means there's an unmarked floor somewhere between.
Bu, arada bir yerde belirsiz bir kat daha olduğu anlamına geliyor.
Oh, yeah? You ever hear of unmarked cars?
Sivil polis olabilir.
And if he is, he's probably buried in some unmarked grave.
Varsa bile, taşsız bir mezardadır.
In it you will place $ 500,000 in unmarked, nonsequentially numbered $ 100 bills.
İçine 500 bin dolar koyacaksın. İşaretlenmemiş seri numarası peşisıra gelmeyen 100'lük banknotlar.
Why don't you go on home? We'll send an unmarked car to follow you.
Biz peşinizden sivil bir araba gönderiyoruz.
Bring... 50,000 in unmarked bills... to the same phone at noon on Thursday.
Bana... 50 bin dolar işaretsiz banknot. Aynı telefon kulübesinde. Perşembe günü.
$ 2.2 million in unmarked, nonsequential bills?
2.2 milyon dolarlık işaretlenmemiş seri numarası takip etmeyen para.
The roast, is resting in a shallow unmarked grave in the back yard.
- Biftek, arkada, isimsiz mezarda huzur içinde yatıyor.
All I know is I saw a bunch of unmarked trucks.
Tek bildiğim, kamyonların üzerinde hiçbir şey yazmıyordu.
That's how much an unmarked squad car costs.
Bir sivil polis arabasının fiyatı bu.
Get in an unmarked and go out looking for him!
Bir sivil oto alın ve onu aramaya çıkın!
They made us fly under the radar to an unmarked airstrip on the US side and that's where all hell broke loose.
Bizi Amerikan tarafına doğru belirlenmemiş bir hava sahasında radara yakalanmadan uçmaya zorladılar ve orada kıyamet koptu.
The car was unmarked -
Arabada hiçbir işaret yoktu- -
Fester, you take the ravine and the unmarked abandoned well.
Fester, Ravin'i alacaksın ve terkedilmiş ve işaretlenmemiş.
Just give me an unmarked and a shotgun.
Bana bir silahla, sivil araba ver.
I want 100 million in unmarked bills, in an antifusion suitcase.
Anti-füzyon valiz içinde kullanılmış banknot olarak 100 milyon istiyorum.
Here, I've got the money in unmarked bills inside the antifusion suitcase. Now, release my daughter!
İşte, anti-füzyon valiz içinde kullanılmış banknot olarak parayı getirdim.
Of course, it's gonna cost you $ 200,000 in small, unmarked bills.
Elbette size işaretlenmemiş küçük banknotlarla 200,000 $'a patlayacak.
Unmarked.
Damgasız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]