English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Unpack

Unpack translate Turkish

749 parallel translation
We might just as well start to unpack.
Yükü yeniden boşaltmaya başlasak iyi olacak.
Yes, she did unpack my stuff.
Evet, paketlerimi açmıştı.
Marie, go unpack my things.
Marie, bavullarımı boşalt.
Sure was a lucky thing that I didn't unpack.
Neyse ki bavulları boşaltmamıştım.
All right, let me go unpack my schnibs.
Pekala, gidip paketlerimi açayım.
Oh, Bert, you can't unpack.
Bert, yapamazsın.
We'll unpack for you.
Sizin için açacağız.
I think I'd better unpack.
Eşyalarımı yerleştirsem iyi olur.
I'll unpack your kit.
Çantayı açayım.
- Have we time to unpack? - Yes.
- Yerleşecek vakit var mı?
Come on, let's go and unpack.
Gel çantalarımızı boşaltalım.
Don't tell me I've forgotten how to unpack.
Bavul boşaltmayı unuttuğumu söyleme.
- Then we can safely unpack.
- O halde valizlerini boşaltabiliriz.
Unpack those clothes and hang them up.
Kıyafetleri topla ve dolaba as.
I daren't unpack a thing.
Eşyaları çıkarmaya cesaret edemiyorum.
Unpack.
Toplanmayın.
I'll unpack my bags... and stay a while.
Kalırken, valizimizi boşaltmayacağım.
- Unpack them. - Come on, Angie.
- Tekrar boşalt.
Max, unpack Mr. Gillis's things.
- Bay Gillis'in eşyalarını yerleştir.
Herbie, unpack for me, will ya? And stand by.
Herbie, eşyalarımı benim için yerleştir, olur mu?
Me and Stella was helping you unpack.
Ben ve Stella yerleşmene yardımcı olduk!
Mae, I'll help you unpack.
Yerleşmene yardım edeyim, Mae.
Before we unpack, I'd better move the trailer to a better spot.
Valizleri açmadan önce, arabayı daha iyi bir yere çeksem iyi olacak.
- I'll unpack it.
- Paketi ben açarım.
No. Except pack and unpack.
Bavullarımızı açıp, sonra tekrar toplamaktan başka.
Mademoiselle will unpack alone.
Hanımefendi valizini kendi boşaltır.
We'll unpack them all and get them into the shelves for you.
Hepsini boşaltıp raflara dizeriz.
Only a lonely man could find pleasure watching a woman unpack bolts of cotton.
Ancak bekar bir erkek, kumaş topları taşıyan bir kadını seyretmekten hoşlanabilir.
And, by the way... unpack it while you're out there, will you?
Bu arada paketi dışarıda aç, olur mu?
Want me to unpack your bags?
Çantalarını boşaltmamı ister misin?
I'm going to unpack.
Eşyaları çıkaracağım.
You can unpack, Joey.
Toplanmayı bırak Joey.
Why don't you go and eat while I unpack?
Ben valizleri açarken sen niçin gidip, yemek yemiyorsun?
Well, I was going to unpack it for you.
Şey, onu senin için açacaktım.
I'm the kind of a girl that likes to know whether or not to unpack her bags.
Ben bavulunu boşaltıp boşaltmayacağını bilmek isteyen kadınlardan biriyim.
I'll go to the guest room and unpack.
Ben misafir odasına gidip eşyaları boşaltacağım.
- Would you like me to unpack for you?
- Valizlerinizi açmamı ister misiniz bayan?
Unpack that one next, please.
Bir sonrakini de indirin, lütfen.
Oh, Val, unpack the box of Christmas ornaments... and put them on me.
Val, Noel süslerini kutusundan çıkartıp üzerime iliştir.
Unpack them.
Ayakkabılar. Aç hemen. Nelerin var bir görelim.
- would you Iike me to unpack for you?
- Benim bo § altmaml ister misin?
I'll unpack your bag.
Ben bavulları açayım.
I'II take him right up to his room so he can unpack.
Odasına çıkartayım, eşyalarını yerleştirsin.
I'Il unpack my gear.
Şimdi, eşyalarımı yerleştireyim.
If we don't go, all you need do is unpack.
Eğer ayrılmayacaksak bütün yapmamız gereken paketleri çözmek.
Aren't you going to unpack your bag?
- Valizini boşaltmayacak mısın?
Bags are to unpack and pack again.
- Valizler doldurulur, boşaltılır.
I was hoping you'd unpack.
Boşaltacağını umuyordum.
Now get out of here and let me unpack!
Carl!
I'll just get on and unpack my things.
Ben eşyalarımı yerleştireyim.
Come and help me unpack.
Gelin de valizimi boşaltmama yardım edin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]