English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Unscathed

Unscathed translate Turkish

237 parallel translation
I tell you that Andrew Jackson... that great volcano at Washington... is belching forth a lava of political corruption... which is sweeping over the length and breadth of this land... leaving unscathed no green spot, no living thing.
Andrew Jackson, Washington'daki o büyük ejderha ağzıyla alev gibi siyasal suistimal saçarak bu toprakları enine boyuna silip süpürerek hasar görmemiş tek yeşil yer ve yaşayan canlı bırakmamıştır.
He returned unscathed and look at me.
Burnu bile kanamadan döndü, bir de bana bak.
Well, my boy, we've managed to come out of this knot unscathed.
Peki, oğlum, bu kargaşadan sağ sağlim çıkmayı başardık.
The sausage roll, the crisps And the ginger biscuit were unscathed.
Sosisli dürüm, krakerler ve zencefilli bisküvi sağlam.
Kill her and I'll let you go unscathed.
Onu öldür ben de kılına zarar gelmeden gitmene izin vereyim.
I fear he might have perfected the'Unscathed skills
"Yaralanmama yeteneği" inde mükemmelleşmiş olabilir
Speaking bluntly, I don't think that your daughter escaped this incident entirely unscathed.
Kızınızın bu olaydan zarar görmeden kurtulduğunu sanmıyorum.
If you should come through this fearful ordeal unscathed,
Eğer bu işten sağ salim kurtulursan,
But don't worry. He says you're a warrior, and that there is a chance that you will emerge from this challenge unscathed.
Senin bir savaşçı olduğunu söyledi, ve bu senin yaralanmadan çıkman için bir şans.
You know, it is a wonder I got out of there unscathed.
Biliyor musunuz, oradan sağ salim çıkmış olmam bir mucize.
LexCorp came through this computer virus relatively unscathed.
LexCorp bu bilgisayar virüsünden nerdeyse zarar görmeden çıkabildi.
These girls! I just managed to come out unscathed
Sadece oradan sağ salim çıkmaya çalıştım.
He fought with a foreigner's bodyguards and returned unscathed?
Yani savaşını verdi ve geri döndü?
Good thing this cookie arrived unscathed.
Bu kurabiyenin bundan zarar görmemesi iyi olmuş.
One deaf woman survives unscathed, while everything else around her dies.
Etrafındaki herkes ölürken sağır bir kadın hayatta kaldı.
You didn't expect them to leave us unscathed unless they thought they were leaving with something of value, did you?
Değerli bir şey aldıklarını düşünmeden bizi hasarsız bir şekilde bırakmalarını beklemiyordun, öyle değil mi?
I don't know who gave the route, but there's no way I'd go unscathed...
Rotayı kim verdi bilmiyorum, ama bu işten yara almadan...
Surely our planet could not have survived unscathed?
Gezegenemizin yara almadan kurtulmuş olması elbette imkansızdı.
To probe the earliest secrets of the planet, he travelled to Greenland, where a rare outcrop of ancient rock survives almost unscathed from when the Earth was young.
Gezegenimizin en eski sırlarını açığa çıkarmak için Dünya'nın gençlik yıllarından kalan kayaçların neredeyse hasarsız olarak yüzeye çıktığı nadir yerlerden biri olan Grönland'a gitmiş.
Do you think the Namgungs who were favored by the Emperor will be left unscathed?
İmparator tarafından desteklenen Namgunglar sağ salim kalabilecekler mi?
Well, he seems to have gotten through yesterday's events unscathed.
Dün olanları incinmeden atlatmış gibi görünüyor.
Moya might emerge through the dimensional porthole unscathed, I'll take that risk.
Moya boyutsal kapı deliğinden kazasız belasız geçebilir, bu riski alırdım.
My guy's walking away from this unscathed.
Elinde koz yok. Müvekkilim bu davadan mahkum olmadan çıkacak.
If what you're saying is true and a second jar survived the trip unscathed...
Eğer dediğiniz doğruysa ve ikinci küp zarar görmeden yolculuğunu tamamladıysa...
The men who trained at Toccoa wouldn't get through unscathed.
Toccoa'da eğitim görmüş askerler buradan hasar görmeden çıkamazdı.
Remember you came out unscathed.
Ne olur. Sağ salim geri dön.
I tried hard but he escaped unscathed.
Ona engel olmaya çalıştım ama kaçtı.
I warn you or you won't leave unscathed!
Seni uyarıyorum, yoksa buradan sağlam ayrılamazsın.
God help you if you get stuck in that system... because it's very easy to get in... and it's almost impossible to get out unscathed... because you're up against an adversary... that has everything going for it except maybe the truth.
Sistem size dokunmak isterse Tanrı yardımcınız olsun. Çünkü, içeriye girmeniz an meselesi ama dışarı sağ salim çıkmanız neredeyse imkansız. Çünkü akıl almaz derecede her şeye sahip bir düşmana karşı savaşıyorsunuz.
Still, my people, the water-breathers, went relatively unscathed.
Hala, halkım, suda yaşayanlar, zarar görmemeyi istiyor.
I promise you that we will get through this night together, unscathed.
Söz veriyorum bu geceyi darbe almadan atlatacağız.
Oh, thank goodness, it made it through unscathed.
Tanrıya şükür. Eve birşey olmamış.
What happened to make this time different than all the other times when you had left a job unscathed?
Bir işten zarar görmeden çıktığınız zamanlardan farkı neydi?
A TEENAGE GIRL FALLS SIX STORIES, THEN WALKS AWAY UNSCATHED.
Genç bir kız altı olaya girdiğini anlatıyor, ama burnu bile kanamadan uzaklaşıyor.
A teenage girl falls six stories, then walks away unscathed.
Genç bir kız altı olaya girdiğini anlatıyor, ama burnu bile kanamadan uzaklaşıyor.
If you have enough trust... in the Order, you and your soul mate... will come out of this experience unscathed.
Örgüt'e yeterince güveniniz varsa, siz ve ruh ikiziniz bu deneyimden zarar görmeden çıkacaksınız.
If he put his hand in and remains unscathed, Then he is a true hero with a true heart.
Elini sokup yarasız bir şekilde çıkarsa... gerçek kalpli, gerçek bir kahramandır.
I might not come through this unscathed myself.
Ben de bundan zarar görmeden çıkamayabilirim.
"The suite at his hotel blew up", but apparently he got out unscathed.
Süiti havaya uçmuş ama burnu bile kanamamış.
- I'm relatively unscathed... thanks to Martha and Clark.
İyi misin? - Neredeyse sağlamım Martha ve Clark sayesinde.
One of the few, I might add, who managed to survive the recent Wall Street scandals relatively unscathed.
Son Wall Street skandalından nispeten hasarsız kurtulan birkaç kişiden biri olduğunu da... Wall Street Aslanı. ... ekleyebilirim.
It was a shame Vaughan came out unscathed.
Vaughan'ın bu işten paçayı kurtarması çok utanç verici bir durum.
The truck driver is unscathed.
Kamyonun sahibi yara almadan kurtuldu.
We seem to have escaped relatively unscathed.
Her şey yeniden canlanmış gibi.
How did you escape unscathed?
- Sen nasıl yara almadan kurtuldun?
I see once again you managed to walk away from a major debacle unscathed.
Büyük bir başarısızlıktan daha hasar almadan kurtulabildiğini görüyorum.
Well, it ain't like you came away totally unscathed.
Senin içinde ucuz bir gece değildi.
No explanation as to why she was spared... but not unscathed.
Hiç yara almadan, nasıl ikiye bölündüğü... hakkında ise hiçbir bilgimiz yok.
No need to worry. I'm unscathed. A little tangled up there.
Bu kadar özgür olamazdı.
The strange thing is that we all came out of it unscathed!
Garip olan şey hepimiz yara almadan kurtulduk!
The one thing I tried to carry unscathed through the sewer of our marriage through the sick nights and the pathetic, stupid days through the derision and the laughter.
Tek şey... -... evliliğimizin mecrasında bozulmadan... - ( George, Latince " Ölüler İçin Ayini okuyor ).

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]