English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Unshackled

Unshackled translate Turkish

17 parallel translation
So, Frederick is unshackled and free.
Yani Frederick bağlı değil ve özgür.
One honest chance to shed our... sometimes imperfect past... to start again... to step unshackled into the next century... and to look our future squarely... and proudly in the face.
Kimi zaman..... mükemmel olmayan geçmişimizi..... değiştirmek için bir şans. Yeniden başlamak için,..... önümüzdeki yüzyıla..... özgürce adım atabilmek için..... ve geleceğimize..... dürüstçe ve gururla..... bakabilmek için.
Let me guess. You unshackled him.
Ve kelepçeyi açtı.
If you want to be unshackled, you might think about showing Krem here a little more respect.
Serbest kalmak istiyorsanız Krem'e biraz daha saygı duymayı düşünmelisiniz.
"We are free men, unshackled by your barbarous laws."
"Bizler, sizin barbarca yasalarınızdan zincirlerini koparmış özgür adamlarız."
Unshackled... barbarous laws... 10 years ago, that exact same phrase was in a letter written by a guy named Winston, no.
Zincirlerini koparmış... barbarca yasalardan... 10 yıl önce, bu cümlenin aynısı başka bir mektuptaydı. Adı Winston olan biri yazmıştı galiba.
One day, when he was unshackled to go to the toilet, he tried to escape.
Tuvalete gitmesi için prangalarının çözüldüğü bir gün kaçmaya çalışmış.
When the Red Cross toured Bagram, the sleep deprivation chart was erased. And the prisoners were unshackled.
Kızıl Haç, Bagram'ı ziyaret ettiğinde uykusuz bırakmak için yapılan çizelge silinmişti ve mahkumların prangaları çözülmüştü.
There was a genuine fear, and a legitimate one, I think, that any money would be squandered if it came to him unshackled.
Eğer serbest kalırsa sanırım tüm paranın çarçur olacağına dair içten ve yasal bir korkusu vardı.
- And be set free, unshackled, free to do the Lord's work.
- Şükürler olsun. - Ve özgür kalın zincirlerinizi kırın Tanrı'nın işini yapmak için özgür kalın.
They must be left unshackled, free to roam the earth.
Boyunduruk altında olmamalı, özgürce dünyayı dolaşmalı.
I unshackled them!
Ama ben bu kilitleri kırdım!
The count ordered that his wife be unshackled at once.
Kont, karısının zincirlerinin hemen sökülmesini emretti.
Maybe he'll love being free and unshackled.
- Belki özgür olmayı çok sever.
In this new place, a man and woman of industry can thrive, unshackled to their station back home.
Yeni yerde, kadın da erkek de çalıştırılıp geldikleri yere geri dönmek için serbest bırakılıyor.
In this new place, a man and woman of industry can thrive unshackled to their station back home.
- Yeni yerde, kadın da erkek de çalıştırılıp geldikleri yere geri dönmek için serbest bırakılıyor.
but I was given a reprieve, and it was only once I was unshackled from a life that didn't want me that I found my true family.
Ama yeni bir şansım oldu beni istemeyen bir yaşamdan ilk defa azad olmuştum.. ... ve gerçek ailemi buldum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]