English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Untended

Untended translate Turkish

17 parallel translation
Get thee from my house, and may ye die in the desert untended.
Evimden çık, ve çölde korumasız ölebilirsin.
Now we're going to take $ 1,000 and leave their graves untended?
Bin doları alıp onların mezarlarını korumasız mı bırakacağız?
You'll have to take a job until an untended flock pops up.
Biri pat diye çıkıp evine gelene kadar bir iş sahibi olman gerek.
An untended renewable, it's part plant, part animal... total nutrition, what's not to like?
Başıboş bir yenilenme kaynağı. Yarı bitki, yarı hayvan... tam anlamıyla bir besin,
Your grave sites will go untended and vandalized.
Mezarınız bile bundan nasibini alıyor.
Why leave them untended in the forest?
Niçin onları ormanda rahat bırakmıyorsunuz?
Back door's untended.
Arka kapıda kimse yok.
And now I have come unto you, my sister is left untended.
Şimdi de size geldim, kardeşimi öylece bıraktım.
Too many untended women here!
Burada başı boş bir sürü kadın var!
If you leave this matter untended, he will take away everything from you.
Bu sorunu halletmezsen, O, sende olan her şeyi alacak.
In New York's Central Park, the great lawns, now untended, sprout with saplings.
New York Central Park'ta geniş çimenlerde artık başıboş fidanlar filizlenmekte.
- His flock goes untended in the field.
- Sürüsü tarlada başıboş dolaşıyormuş.
We thrive untended, like the grass.
Yabani ot gibi yuvarlanıp gidiyoruz.
I shouldn't have left Jane untended last week.
Jane'i geçen hafta yalnız bırakmamalıydım.
Well, we just feel like he's a little untended.
Bize göre o biraz serseri kılıklı.
Unguarded, untended... Alive, but in hibernation.
Korumasız, iletişimsiz... hayattalar ama farklılaşmışlar.
Little did I know that the untended corner of the garden would grow so strong and healthy.
Bilmediğim şey Bahçenin bakımsız kalan kısmının Güçlü ve sağıklı büyüyeceğiydi

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]