Unwillingly translate Turkish
67 parallel translation
Quite unwillingly, sir.
İstemeyerek de olsa efendim.
You have been unwillingly, or at least unknowingly, the cause of a great misfortune.
İstemeden, ya da en azından bilmeden, büyük bir... talihsizliğe sebep oldunuz.
It's the duty of this court... The accused cannot be compelled unwillingly to testify against himself.
- Mahkemenin görevi Sanığın isteği dışında ifade vermeye zorlanamamasıdır kendisi aleyhine ifade verdirilemez.
I fear I've said even this unwillingly.
Korkarım ki bunu bile istemeye istemeye söyledim.
Well, it's unwillingly shown.
Tabi o göstermek istemiyor.
Marrying unwillingly and under pressure.
Kendi rızası olmadan ve baskı zoruyla evlenmek.
"unwillingly... to school..."
Okula... Gider.
Unwillingly at first on your part.
Başta gönülsüz olacaksın.
Allah should not be upset, willingly or unwillingly.
İradenizle vaya iradeniz dışında... Allah bunu dert etmemeli.
Seeing the breast, a child might accept the gift unwillingly.
Bir bebeği götürsen anne göğsüne İstekli değildir hemen emmeye
Unwillingly, I started to associate it with the pleasure death gave me.
İstemeyerek de olsa, ölümün bana verdiği zevk ile arasında bir bağ kurmaya başladım.
I never force my friends doing things unwillingly
Dostlarımı hiçbir zaman istemedikleri şeyleri yapmaya zorlamam.
I took this from our brother Richard last week. Unwillingly.
Kardeşimiz Richard, istemeden de olsa geçen hafta... bana bunu verdi.
I have never desired your good opinion, and you have certainly bestowed it most unwillingly.
Asla bunları söylemenizin peşinde değildim ve siz bunları kesinlikle istemeyerek söylediniz.
And make each prisoner pent Unwillingly represent A source of innocent merriment
Ve hapsedilen her mahkumun istemese bile masum bir neşe kaynağı olmasıdır.
Unwillingly represent A source of innocent merriment
... istemese bile masum bir neşe kaynağı olmasıdır.
And make each prisoner pent Unwillingly represent
Ve hapsedilen her mahkumun istemese bile..
The point is Colonel O'Neill is unwillingly speaking an alien language.
Önemli olan şu ki Albay O'Neill istemeden de olsa uzaylı dilini konuşuyor.
Why did he come unwillingly?
Neden isteksizce geldi ki?
But it's possible he's just a patsy, unwillingly manoeuvred into position because he's got the right mentality.
Büyük olasılıkla sadece bir maşadır. Doğru mantaliteye sahip olduğu düşünüldüğü için bu işin içine sokulmuştur.
That's why I, unwillingly, have to challenge you all again.
İşte sana yeniden isteksizce meydan okumak zorunda olmamın nedeni bu.
For all the bands and flag-waving, many went unwillingly to war.
Çoğu, bayrakları ve milletleri uğruna, istemeye istemeye savaşa gitti.
- At the expense of his own, unwillingly.
- Kendisininki pahasına, istemeyerek.
Sweet Portia, if you did know to whom I gave the ring, if you did know for whom I gave the ring, and would conceive for what I gave the ring and how unwillingly I left the ring when nought would be accepted but the ring,
Sevgili Portia... Eğer yüzüğü kime verdiğimi bilseydiniz yüzüğü kimin için verdiğimi bilseydiniz, yüzüğü neden verdiğimi bilseydiniz, yüzükten ne kadar zor ayrıldığımı ve yüzükten başka şey kabul etmediğini bilseydiniz...
Bone of the father unwillingly given.
Babanın bilmeden verilen kemiği.
It also strikes me as I write... that maybe she went of her own free will... and I found it important to think that she went unwillingly.
Belkide bu onun kendi seçimiydi.. .. ve bende onun mecbur kaldığına inanmak istiyorum.
"The wristlets don't tinkle unwillingly."
Bileziklerim rica edilmeden şangırdamazlar.
"The wristlets don't tinkle unwillingly."
Bileziklerim kendileri istemeden çınlamazlar.
"The bangles..." "The wristlets don't tinkle unwillingly."
Bileziklerim, bileziklerim çınlarlar, şangırdarlar.
The only other question is whether you'll cooperate willingly or unwillingly.
Diğer tek soru işbirliğini isteyerek mi yapacaksın, istemeden mi?
And I think you'd like to know that Ms. Doe gave up her eyes unwillingly.
Ayrıca bayanın gözlerini istemeden verdiğini bilmek istersin dedim.
Get a bomb squad over there. Tell Houseman he's going into protective custody and that's willingly or unwillingly.
Houseman'a söyle korumaya giriyor, istesede istemesede.
Then the whining schoolboy with his satchel and shining morning face creeping like snail unwillingly to school.
Sonra sızlanan okul çocuğu olur. Sırtında çantası, sabahları parlayan yüzüyle. İstemeye istemeye, salyangoz gibi sürünerek gider okula.
That parade is full of refugees who were unwillingly chased out of reality.
O geçit töreni, istemeye istemeye gerçeklikten kovulan mültecilerden oluşur.
So the Boss unwillingly let him have an interview
Sonra patron isteksiz bir şekilde onunla görüşmeyi kabul eder.
I am afraid, Thomas, that I come here most unwillingly for I am ordered to deprive you of all your books and papers... and suchlike.
Korkarım ki Thomas, buraya istemeden de olsa, kitaplarını ve çalışmalarına el koymam emredildiği için geldim.
Unwillingly, you took on the role of the Nazi.
İstemeden de olsa Nazilerin rolünü üstlenmiştin.
But it is in my mind and in the minds of some people who were involved in this case unwillingly.
Ancak hep benim ve bu olaya istemeden karışan birçok insanın aklında.
There is no record anywhere, but it is in my mind and some people who were involved in this case unwillingly.
Hiçbir yerde herhangi bir kayıt yok. Ancak hep benim ve bu olaya istemeden karışan birçok insanın aklında.
We would not want him to come here reluctantly or unwillingly.
Onun buraya istemeden yada zorla gelmesini istemeyiz.
She must therefore have taken a quiet satisfaction in seeing me beat off my dog, even though every blow fell unwillingly.
Bu yüzden, istemeyerek de olsa, köpeğime vurmamı izlemekten çok zevk almıştır.
If thou neglect'st or dost unwillingly what I command, I'll rack thee with old cramps fill all thy bones with aches, make thee roar that beasts shall tremble at thy din
Eğer emrettiğim işi savsaklar ya da gönülsüz yapacak olursan, öyle bir işkence yaparım ki sana, kemiklerin sızlar, vahşi hayvanlar böğürtünden titrer.
Then maybe he'll unwillingly take us to him.
O zaman belki istemeden bizi ona götürebilir.
# Unwillingly mine... #
# İsteksizce ellerimde #
A monster who unwillingly passed his undead curse... to his daughter.
İstemeden de olsa ölümsüzlük lanetini kızına bulaştırmış olan bir canavar.
We Chechens are not a legal part of anyone, but you Americans are willingly or unwillingly assisting in the genocide of our people by demanding that we obey certain rules, and by your continued occupation of all Muslim countries.
Belli kurallara itaat etmemizi istemek ve Müslüman ülkeleri sürekli isgal etmek yoluyla halkimiza soykirim uygulanmasina isteyerek ve ya istemeyerek yardim eden herkesi, bir ajan olarak seni de kanun önüne çikaracagiz.
I've always considered power a curse one inherits unwillingly.
Gücü daima gayriihtiyari elde edilen lanetli bir miras olarak görmüşümdür.
You took pity on Baek and she asked for help So you unwillingly helped her move the body
Baek senden yardım isteyince ona acıdığın için istemeyerek cesedi taşımasına yardım ettin.
But unwillingly. That makes you special, maybe even unique.
Bu seni özel kılıyor.
And then the whining schoolboy, with his satchel and shining morning face, creeping like a snail unwillingly to school.
Ve sonra sızlanan okul çocuğudur, çantasıyla, ve parlayan sabah suratıyla, bir salyangoz gibi sürünen, okula isteksizce giderken.
Nothing to say unwillingly, at first glance.
İlk kanaatim zorla olmadığı yönünde.