Unwritten translate Turkish
158 parallel translation
Because there's an unwritten law in our family against snitching.
Çünkü ailemizde gammazlamayı yasaklayan yazılmamış bir kanun vardır.
It's a unwritten chapter in history.
Bu tarihte yazılmayan bir şeydir.
The same unwritten law that got Lennahan off.
Lennahan'ı kurtaran sözlü yasanın aynına?
An unwritten law stands back of a man who fights to defend his home.
Yazılı olmayan bir kanun yuvasını müdafaa eden bir erkeği koruyor.
She had no one, but the unwritten law ordered us to take care of her.
O kimsesizdi, ama yazısız kanun bize onu almamızı emretti.
There's such a thing as the unwritten law.
Yazılmamış kanun denilen bir şey var.
I have the unwritten law on my side.
Namus kanunları benim yanımda.
The unwritten law is a myth.
Namus kanunları bir efsanedir.
There is no such thing as the unwritten law.
Namus kanunları diye bir şey yoktur.
An unwritten law of the sea says I must make you welcome.
Yazılı olmayan deniz kurallarına göre, sizi tekneme buyur etmeliyim.
By the way, which unwritten law do I come under?
Aklıma gelmişken, ben hangi yazılı olmayan deniz kuralına tabiyim?
It's an unwritten law.
Yazılmamış kurallar.
- An unwritten law.
- Yazılmamış kurallar.
Unwritten law.
Yazılı olmayan kurallar.
Among civilized men, there's such a thing as the unwritten law.
Medeni insanlar arasında, yazılı olmayan hukuk diye bir şey vardır.
But in our tactile world of touch and feeling, we discovered unwritten, unrelenting, natural laws.
Ama dokunma ve hissetme üzerine kurulu dünyamızda yazılmamış, acımasız, doğal kanunları keşfettik.
I MEAN, I HAD TRANSGRESSED THE UNWRITTEN LAW.
Sözlü kanunlarımıza karşı gelmiştim.
While men without honour were waiting to test the unwritten code of the West
şerefsiz birkaç adam Batı'nın yazılmamış raconunu sınamak için bekliyorlardı
It's an unwritten rule.
Bu yazılmamış bir kuraldır.
There's an unwritten licking-the-queen rule?
Yazılmamış bir veziri-yalamama kuralı mı var?
One of those laws that is all the more powerful for being unwritten
Şimdiye dek yazılmış tüm yasalardan çok ama çok daha güçlü bir yasa.
There are unwritten laws where a conspiracy of silence isn't a crime.
Orada yazılmamış yasalar vardır bir suç olmadığı durumlarda sessizlik bir komplodur.
The positions are... the one who is the defender of human laws freed of the unwritten laws of the divinities :
Pozisyonları insan hukukunu savunmak tanrıların yazılmamış yasalarının özgürlüğüdür : Antigone.
" Frankie... you broke the unwritten law.
" Frankie... sözlü kanunlarımızı yıktın.
A brilliant, screw-you-all type filmmaker who continually violated all the unwritten laws of the motion picture business yet had the magic, almost divine ability to always land on his feet.
Filmciliğin yazılmamış kurallarını sürekli çiğneyen yine de hep ayakları üzerine düşecek sihre adeta ilahi yeteneğe sahip çok zeki, "hepinizin canı cehenneme" diyen türden bir filmci.
This is the unwritten law of the land.
Gerçek dünyada işler iyi kalple yürümez
There's an unwritten code about this.
Bu konularda yazılı olmayan kurallar var.
Then it's time to invoke the unwritten rule.
O halde yazılmamış bir kural isteme zamanı geldi.
The unwritten rule?
Yazılmamış kural mı?
These rules which regulate the society may be written or unwritten.
Toplum hayatını düzenleyen bu kurallar yazılı ve yazısız olabilir.
Unwritten rules concern customs and morals.
Yazısız kurallar gelenek ve görenekler ile ahlak ve görgü kurallarıdır.
What's still unwritten you can erase.
Kuvvetten düşmeye başlama... Hala yazılmayan ne... senin silebileceğin...
What's still unwritten you can erase!
Hala yazılmayan ne... senin silebileceğin...
What is that, some kind of unwritten rule?
Nedir bu, yazılmış bir kaç kural mı?
That's the unwritten rule.
Yazılı olmayan bir kuraldır.
One of the unwritten rules. Hostesses must always be available.
Yazılı olmayan kurallardan biri "Kuruldakiler her zaman müsait olmalı."
It's like this unwritten rule or something.
- Bu yazısız kanun gibidir.
There's an unwritten law, if you turn around and go like that and we'd all stop and sort the ruck out and then we'd kick it right back in again.
RockRoll yapıyoruz, dövüş değil. Bu yazılmamış bir kanundu, arkamızı dönüp böyle bir şey görürsek hepimiz durur, kargaşayı önler ve sonra da baştan başlardık.
But I'm guessing it's sort of an unwritten rule.
Ama tahminime göre bir çeşit yazılmamış kural.
The unwritten book of the road.
Yolların yazılmamış kitabı.
I suppose it's one of the unwritten laws of being a dick.
Muhtemelen dedektif olmanın yazılı olmayan kurallarından birisi. ( Dick = dedektif )
When an attending calls a lowly intern for a consult it's an unwritten law the intern should agree with whatever he says,
Bir uzman doktor daha alt seviyeden bir stajyeri danışmak için çağırdığında stajyerin doktor ne derse desin onaylayacak olması yazılı olmayan bir kuraldır.
- There's an unwritten rule for marr... - don't bother.
Yazılı olmayan bir kural var, evli kızlar...
There might not be a law on the books, but there's an unwritten one about not making noise and respecting people.
Kitapta yazan bir kanun olmayabilir fakat gürültü yapma ve insanları rahatsız etme konusunda yazılmamış bir tane vardır.
Unwritten.
Yazılmamış.
- Unwritten rules.
- Yazılmamış kurallar.
Curse of the unwritten ending.
Yazılmamış finalin laneti.
Hey, you know, there are 2 unwritten rules at IPS.
IPS'te iki yazılı olmayan kural vardır.
- But the unwritten rule of relationships says you're allowed to tell your girlfriend.
Ama ilişkilerin yazılı olmayan kuralı şudur. Bu tür şeyleri kız arkadaşına söyleyebilirsin.
The unwritten rule is that what happens below decks stays below decks.
Yazılı olmayan kurala göre gemide olan gemide kalır.
That's our country's unwritten law
Bu ülkemizin yasadır.