English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Urchin

Urchin translate Turkish

190 parallel translation
You street urchin!
Seni sokak çocuğu!
She's supposed to be an apache, a poor French girl, an urchin.
Yoksul bir Fransız kız, sokak kızı gibi olması gerek.
So to work for Ziegfeld, I gotta be an urchin.
Ziegfeld'e çalışmak için sokak kızı olacağım yani.
In every urchin I see him... the one whom my wife bore, the one who isn't mine
Her küçük çocukta onu görüyorum. Karımın doğurduğunu ama benim olmayanı.
That's the "charming street urchin" face.
Bu onun "çekici sokak çocuğu" suratı.
I'm no street urchin.
Ben sokak çocuğu değilim.
I'm afraid that our street urchin has already invited me.
Korkarım, sokak çocuğumuz beni zaten davet etti.
- Where is that urchin?
Drahuse!
I had already played urchin in all cars, but one.
Biri hariç tüm arabalara takılmayı başarmıştım.
You're dying to play urchin again, right?
Ona da takılmak için can atıyorsun değil mi?
San Francisco's psychedelic urchin
San Francisco'nun afacan çocuğu.
You little urchin!
Seni küçük haylaz!
This is flying fish eggs, and that's sea urchin.
Bu havyar, bu da denizkestanesi.
And to you, young urchin.
Senin de, genç haylaz.
It's always this way, you close up like a sea urchin.
deniz kestanesi gibi kapanırsın.
Robbed by a street urchin.
Sokak serserisine soyulmak.
That damn urchin gave me a pop you wouldn't believe.
Yeri gelmişken, o küçük haylaz öyle bir vurdu ki inanamazsın!
You, the cute little urchin in the front row...
Ön sıradaki küçük, sevimli kız...
The little white chunks are sea urchin.
Beyaz küçük tanelerse deniz kestanesi.
Mmmm, sea urchin and quail egg.
Mmmm, deniz kestanesi ve bıldırcın yumurtası.
Prince Ali is nothing more than that ragged urchin, Aladdin.
Prens Ali, o kıIıksız sokak çocuğu Alâaddin'in ta kendisi.
I love it. Outclassed by a street urchin.
Sokak çocuğu senden daha adam çıktı!
It's one lousy urchin.
Şu ezik çocuklardan biri işte.
You can do this without that urchin.
O çocuk olmadan da bu işi yapabilirsin.
Oh, I'll give you higher, my filthy little urchin.
Seni daha yukarı iteceğim seni pis küçük afacan.
It just screams "street urchin".
"Sokak serserisiyim ben!" diye bağırıyor.
I opened my door to a homeless street urchin.
Evsiz bir sokak afacanına açtım kapımı.
Palamarian sea urchin lightly sauteed with garlic and moon grass.
Palamar deniz kestanesi. Sarımsak ve ay otlarıyla sotelendi.
Syril is more than a spy. She was a ragged street urchin.
Syril bundan daha fazlası.
It's fresh sea urchin wrapped in seaweed.
Deniz yosunuyla paketlenmiş taze deniz ürünü.
Luckily, sir, the party in question mistook him for an abandoned urchin and led him to the tube station.
Şansımıza, efendim, şüpheli şahıs onu, kaybolmuş bir çocuk sanıp metro istasyonuna kadar götürmüş.
Next to him is the curious one, Urchin.
Yanındaki, meraklı olan, Urchin.
And Urchin's a budding pervert.
Ve Urchin mesafe kateden bir sapık.
Urchin...
Urchin...
It's a nursery for spawning fish and it's a food supply for the sea urchin, a spiny creature with a big appetite.
Yumurtlayan balıklar için bir üreme bölgesidir. Ve iştahlı bir deniz dikenlisi olan deniz kestanesi içinse bir besin kaynağıdır.
He's just a playful little sea urchin is all.
O sadece bir deniz kirpisi.
Tonight, we'll have pasta with sea urchin sauce.
Bu akşam, deniz kestanesi soslu makarnamız var.
Well... I wanna eat sea urchin... and crab...
Şey, deniz kestanesi yemek istiyorum ve yengeç.
He's just an urchin, a foundling.
O sadece yaramaz bir sokak çocuğu gibi.
They say that sea urchin's the ultimate acquired taste.
Diyorlar ki deniz kestanesi aranan en son tatlardanmış.
A street urchin turned it in.
Caddeli bir yumurcak getirdi.
Urchin.
Afacan.
As if your putting the family to shame weren't enough... now you get into fights like some street urchin!
Sanki, aileni yeterince rezil etmemişsin gibi, şimdi de bir sokak çocuğu gibi kavgalara karışıyorsun!
Highland games... maybe people who, uh, make whiskey... and some-some real urchin in a cellar.
Kuzey İskoçya oyunları... Belki viski yapan insanlar... ve kilerdeki bir yumurcak.
- Urchin.
- Yumurcak.
Yay! That's a cute little urchin.
Ne kadar şirin bir yumurcak.
Two sea urchin, two live baby shrimp, two giant clam.
İki deniz kestanesi, iki küçük karides ve iki büyük deniz tarağı.
Enough about poor little street urchin, right?
Zavallı sokak faresini konuştuğumuz yeter.
What, were you a homeless street urchin?
Ne, şimdi de evsiz küçük bir çocuk mu oldun?
In terms of sushi is she uni ( urchin roe, expensive )?
Sushi çeşitlerinden uni mi? [pahalı bir çeşit]
Great sea urchin ceviche.
Menüye yeni bir yemek eklenmiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]