Urinate translate Turkish
267 parallel translation
Afraid the boy can ´ t urinate properly.
Ne yazık ki çocuk idrarını düzgün yapamaz.
Well, he stood out there and said he would urinate on the courthouse.
Öyle duruyor ve mahkeme binasının duvarına çiş yapacağını söylüyordu.
" All we want of you, dear child, is that you urinate
" Senden tüm istediğimiz, sevgili çocuğum, idrarını yapman..
How small the humans are, They eat, they sleep, they drink, they couple, they urinate, they defecate and then... they pass away.
İnsanlar ne kadar küçüktürler, yerler, uyurlar, içerler, çiftleşirler, işerler, sıçarlar ve sonra, ölüp giderler.
I can't urinate out of my left ear any longer but otherwise I feel quite well
Artık sol kulağım duymuyor. Bunun dışında kendimi gayet iyi hissediyorum.
Am I stuffy because I don't like my wife to urinate on my client's carpet?
Karımın müşterimin halısına işemesini istemediğim için sıkıcı mı oluyorum?
They urinate outdoors.
Dışarılara işerler.
Urinate?
İşemek mi?
Many women like wearing coats that urinate.
Çoğu kadın, üzerine işeyen manto giymeyi sever.
Urinate in this.
İdrarını buna yapsın.
You must learn how to urinate at night without walking them all up
Geceleri, onları uyandırmadan işemeyi öğrenmek zorundasın.
The way to do it... is to urinate against the side of the bucket... not into the middle
Bunu yapmanın yolu... kovanın kenarına doğru işemektir... tam ortasına değil.
To urinate?
İşemeye?
What a pair, they even urinate together.
Ne çift ama! İşemeye bile beraber gidiyorlar
They don't urinate on people's lawns.
İnsanların bahçelerine işemiyorlar.
May I at least urinate alone?
Kendim çiş yapabilir miyim acaba?
Harry, I really have to urinate.
Harry, gerçekten işemem lazım.
They urinate, they defecate.
İşiyorlar, pisliyorlar.
I can't focus my eyes, and it burns when I urinate. "
Evet, gözlerimi odaklayamıyorum ve işerken canım yanıyor dedim.
They'd go out to Homeland Cemetery and urinate on your grave.
Mezarlığa gidip mezarının üzerine işerler.
- It makes him urinate more.
- Daha fazla idrar yapmasını sağlıyor.
I want to urinate... we'll return tomorrow morning.
Çişim geldi... Yarın sabah tekrar geliriz.
Your new girlfriend wouldn't urinate on my coffee table.
Sanırım yeni kız arkadaşın, kahve masamın üstüne idrarını yapmazdı.
Urinate.
İşeriz.
Oh, the lead singer's been known to vomit and urinate on the audience.
Solistleri seyircilerin üzerine kusmak ve işemekle ünlü.
It hurts when I urinate.
İşerken canım yanıyor.
You are a maniac, I cannot even leave to urinate in peace.
Kolaysa sen devam et. Birazdan bitecek ve o zaman ne yapacaksın bakalım?
Can you urinate with someone standing right behind you?
Arkanda biri varken tuvalet ihtiyacını giderebilir misin?
I just remembered, I have to urinate.
- Şimdi hatırladım, çişim vardı.
Those who dare urinate in public will pay the price!
Kim halka açık yerlerde parasını ödemeden işemeye cesaret edebilir o zaman!
Constantly running to the bathroom... to, uh, urinate.
İşemek için sürekli tuvalete gitmek.
Racehorses do not urinate more frequently... or at greater length than non-racing horses... or, for that matter, any mammal of comparable size.
Yarış atları sık sık işemezler penisleri de diğer atlardan ya da aynı ebatlardaki diğer memelilerden büyük değildir.
My prostate doctor said.. .. that I have to urinate whenever possible.
Prostat doktorum mümkün olduğunca işemem gerektiğini söyledi.
Then they urinate on her.
Sonra üzerine işiyorlar.
I had to go urinate, and I did.
Su dökmeye gitmem gerek ve gittim.
I understand you've been having pain when you urinate?
Sanırım idrar yaparken canın yanıyormuş. Evet.
He has his chamberpot between his knees and is about to urinate.
Lazımlığı dizlerinin arasındaydı ve işemek üzereydi.
I needed to urinate and found this old bucket.
- Karım ve ben kamp yapıyorduk. Çişim gelmişti ve bu eski kovayı buldum.
They urinate in there.
Arabaya işiyorlar.
Did I urinate on your rug?
Halınızı pisleten ben miydim?
Did I urinate on your rug? No.
Halınızı pisleten ben miydim?
You can urinate in these?
Bunlarla çiş yapılır mı?
Do they want us to play baseball or urinate?
Beyzbol oynamamız mı isteniyor, yoksa çiş yapmamız mı?
So, what do they want you to do, play soccer or urinate?
Peki sizin ne yapmanızı istiyorlar, futbol oynamak mı, işemek mi?
Well, he complained of inability to urinate.
İdrara çıkamadığından yakınıyordu.
I can vomit or urinate.
Kusabilirim ya da işeyebilirim.
Quite often they will urinate outdoors
"'" "Sokakta onlara göre her yer hela"
- Any pain when you urinate?
- İdrarınızı yaparken ağrı oluyor mu?
I mean, i had to urinate.
- Yani idrar yapmam gerekiyordu.
I have to urinate.
İşemem lazım.
There was this homeless guy who used to urinate on our garbage cans. Good.
Güzel.