English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Ushers

Ushers translate Turkish

97 parallel translation
- We'll all be ushers.
- Hepimiz yer gösterici olacağız.
For the ushers? - It died in Pittsburgh.
- Pittsburgh'ta başarısız oldu.
Ushers!
Teşrifatçılar!
Ushers, fall in, please.
Teşrifatçılar, sıraya girsin, lütfen.
- Just a sec. Ushers wear these badges.
Teşrifatçılar bu rozeti takacak.
For future generations of Ushers?
Gelecekteki Usher kuşakları için?
How long have you been with the Ushers, Bristol?
Ne kadardır Usherlar'la birliktesin, Bristol?
The Ushers.
Usherlar.
The history of the Ushers is a history of savage degradations.
Usherlar'ın tarihi vahşi alçaklıklarla dolu.
Because I do not believe that for the Ushers there is peace hereafter.
Çünkü Usherlar'ın diğer yaşamda da huzur bulacağına inanmıyorum.
She must take her place below with the rest of the Ushers.
Diğer Usherlar'ın yanındaki yerini almalı.
Movie ushers. No exp.
Sinemada yer göstericiler.
We'll have a church wedding with ushers and bridesmaids and flowers.
Biyik bir kilise düğünü yapacağız. Konuklar, nedimeler, çiçekler her şey olacak.
You'll have to get the cufflinks for the ushers, too.
Yer göstericiler için kol düğmelerini de almalısınız.
They were all workers, peasants... manual labourers, builders, policemen... land inspectors, gravediggers, accountants, ushers, drivers... workers of 1st, 2nd or 3rd category, even of 6th, 8th and 16th
Onların hepsi işçi, köylü. Ağır işçiler, inşaatçılar, polisler avukatlar, şöförler, tamirciler. 1., 2. ve 3. kategoriler hatta 6., 8. ve 16.
Only the Romans can afford ushers with a voice like that.
Böyle sesi gür mübaşirlere, yalnızca Romalılar para yetiştirebilir.
Soon as the service begins, the ushers go to Big Boy's for coffee.
Ayin başlar başlamaz yer göstericiler kahve için Big Boy'a gider.
I hope I never get old and have to be in a wheelchair and have to depend on the ushers to help me out of church.
Umarım asla yaşlanmam ve tekerlekli sandalyeye mahkum olmam ve kiliseden çıkmak için teşrifatçılara bel bağlamam.
Didn't you notice his father and all the ushers?
Babası ve eşlik edenleri görmedin mi?
The one who knocked the manager... and two ushers into the middle of next Thursday.
Müdürü... ve iki görevliyi yere seren kız.
Ushers have to be early too.
Ushers da erken çıkmalı.
I was thinking of four ushers and four bridesmaids.
Dört sağdıç ve dört nedime düşünüyorum.
Ushers are passing with donation baskets, so please - give all you can.
Görevliler bağış sepetlerini dolaştırıyorlar. Lütfen verebileceğiniz her şeyi verin.
"ushers, tears..."
"yolu buluyor, hırpalıyor..."
A combination of several ushers my dad left me with over the years.
Yıllarca, babamın beni emanet ettiği, bir sürü teşrifatçının karışımısın.
And the ushers are, like, the acne patrol.
Yer göstericiler ergen bekçisi gibi.
" A smile ushers in the spring.
" Bir gülümseme bahara götürür.
The Super-Human phenomenon ushers in a new age...
Süper İnsan fenomeni yeni bir çığır açıyor- -
Bridesmaids and ushers let's see two lines.
Zamanı geldi. Bayanlar ve baylar iki sıra oluştursun.
I don't want any women ushers at my wedding.
Düğünümde bayan yer gösterici istemiyorum.
Ushers into hell or into the realm of our own dark fears and imagination.
Cehenneme veya kendi karanlık korku ve hayallerimizin ülkesine yönlendirir.
Using superstition to bring people to the museum is like hiring topless ushers for the Bolshoi Ballet.
İnsanları müzeye çekmek için batıl inançları kullanmak Bolshoi balesindeki kızları üstsüz dans ettirmek gibi bir şey.
Like my cousin, she had this big, old-fashioned wedding... with hundreds of people- - lots of brides maids... a band, ushers, flowers.
Kuzenim gibi, büyük, eski moda bir düğünü olmuştu, yüzlerce insan- - bir sürü nedime, müzik grubu, yer göstericiler, çiçekler.
No it can wait a day at? do the ushers? the?
Açılışı yapmak için, birgün daha bekleyemez misin?
Hey, it's the Offertory, people, where are my ushers?
Hey, rasgele oturabilirsiniz cemaat. Yer göstericilerim nerede?
We're giving it to all our ushers.
Bütün karşılayanlara veriyoruz.
- Your ushers?
- Karşılayanlara mı?
It's in progress, but we need ushers.
Yer göstericiye ihtiyacımız var!
I had this uncle in the ushers and ticket taker union...
Amcam bilet satıcıları ve yer göstericiler birliğindeydi.
Local 176, so I got to know all the ushers... at Yankee Stadium and Shea, too.
Bölge 176. Shea ve Yankee Stadyumu'ndaki tüm yer göstericilerle tanıştım.
WHAT'S HER POSITION ON FUCKING USHERS?
Bayan Manner, yer göstericileri becermek konusunda ne diyor? Kesinlikle kabul edilebilir.
Well, if we wanted to live forever, we wouldn't have become ushers.
Sonsuza kadar yaşamak isteseydik yer gösterici olmazdık.
I'm not scared of those ushers.
Bu yer göstericilerden korkmuyorum.
Spread the word to the other maître d's, the doormen theater ushers and taxi drivers.
Bunu diğer şef garsonlara, kapıcılara, yer göstericilere ve taksi şoförlerine duyur.
We're gonna be ushers at the wedding.
Düğününde konuklara yerlerini biz göstereceğiz.
Patients developed ushers in the room.
Eğer erken gelen hasta olursa, bekleme salonuna alırsın.
- Ushers and everybody?
Yer göstericiler falan? İçeri çağırsana.
And now, again, one man's vision ushers in a new era of aerial travel, proving the power of imagination and intellect.
Ve şimdi, yine, bir adamın aklı ve hayal gücü, hava yolculuğunda yeni bir döneme öncülük edecek.
How about we cause more global warming, so that in the future, the polar ice caps melt, and and it ushers in a new ice age?
Küresel ısınmayı artırmaya ne dersiniz, böylece gelecekte kutuplardaki buzlar erir, ve yeni bir buz çağı başlar.
The benevolent god ushers the poor artists back to their flat.
Hayırsever Tanrı içeri girer, zavallı sanatçılar dairelerine geri döner.
Ushers, full alert!
Tüm teşrifatçılar, alarm durumu!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]