Using translate Turkish
26,659 parallel translation
And using a traditional ingredient is a solid base from which we can build on.
Geleneksel bir malzemeyi kullanmak... bize başlangıç için sağlam bir temel sağlıyor.
- He was using these to mess with you?
- Bunları seninle uğraşmak için mi kullanıyordu?
Maybe he's using the pig farm as a hideout.
Belki de domuz çiftliğini saklanma yeri olarak kullanıyordur.
- Maybe he's using the pig farm as a hideout.
- Belki de domuz çiftliğini saklanma yeri olarak kullanıyordu.
- Normal photomapping gear can't hack it on the Rubicon, so we're using a super tough high-tech camera originally designed for the military, and we're picking it up at the last stop before the trail head.
Normal foto haritalama cihazı Rubicon'da işe yaramaz. O yüzden biz de askeriye için tasarlanmış süper sağlam yüksek teknoloji kamera kullanıyoruz. Patika başına gelmeden önce son durakta kamerayı alıyoruz.
! Why don't you go take a walk and start using your brain on that walk and come back when you have some ideas!
Biraz yürü, yürürken de beynini kullan ve bize düzgün fikirlerle gel.
Why aren't you using your voice or acting?
Neden sesini ve oyunculuğunu kullanmıyorsun?
Anyway, when your time on Earth has ended, we calculate the total value of your life using our perfectly accurate measuring system.
Dünyadaki zamanınız sona erdiğinde tam isabetli ölçüm yapan sistemimizle yaşamınızın değerini hesaplıyoruz.
I figured it out the very first night, at the party, using my powers of deduction.
- Daha ilk geceden çözmüştüm. Parti gecesi zekamı kullanarak çözdüm.
Using our search systems to find us was ingenious.
Bizi bulmak için arama sistemizi kullanmak dâhiceydi.
Maybe he left it and Molly started using it. I don't know.
Bilmiyorum.Belki unuttu ve Molly'de kullanmaya başladı.
I hope you don't mind me using your kitchen.
Umarım, mutfağını kullanmama aldırmamışsındır.
All I'm saying is that trying to achieve any true level of intimacy over the Internet is like trying to save the environment using oil.
Demek istediğim internet üzerinden yakınlık kurmaya çalışmak dünyayı yağla kurtarmaya çalışmak gibi.
I might be able to find him using a Shodan Map.
Onu bir Shodan haritası kullanarak bulabilirim.
Using this, I can access every traffic cam,
Bunu kullanarak, Batı Yakası'ndaki tüm trafik kameralarına,
Call was voice over IP, routed using TOR.
TOR kullanarak, IP üzerinden aradı.
Chen's using an I.E.D. to send the virus airborne. It'll kill millions.
Chen, virüsü havaya salmak için bir patlayıcı kullanıyor.
I tricked that student into using my gun to kill himself.
O öğrenciyi kendini öldürmesi için silahımı kullansın diye kandırdım.
And you're still using the present tense.
Ve hala hayattaymış gibi konuşuyorsun.
She's using the program to cover the sale of weapons to the cartel.
Programı kullanarak Cartel için gizlice satış yapıyor.
We know you've been using the gun-waltzing program.
Geri satış programını kullandığını, ve Cartel'e silah sattığını biliyoruz.
Defense weapons to the Juarez Cartel, and they've been using those weapons in the U.S.
Silahları Birleşik Devletler'de kullanıyorlar.
I wasn't exactly using it.
Kullanmıyordum sonuçta.
You're in the hands of the only one of us who's done the research on how to stay alive while using it.
Siz bunu kullanırken nasıl hayatta kalacağımız üzerine araştırma yapanlarımızındın birini elindesiniz.
And as all Quill brains were destroyed on Rhodia and you're using yours at the moment...
Ve Rhodia'daki tüm Quill beyinleri yok edildi ve sendeki sen kullanıyorsun...
Who's to say what sort of legal system we should be using?
Nasıl bir yasal sistem kullanacağımıza kim karar verecek?
They can sense electromagnetic fields, and my guess is they're using the electromagnetic fields to communicate, and she's controlling them somehow.
Elektromanyetik alanları algılayabiliyorlar ve tahminim şu ki Iletişim kurmak için elektromanyetik alanları kullanıyorlar, Ve onları bir şekilde kontrol ediyor.
It's not a huge leap to believe that if a shark can track its prey using the electromagnetic fields, it can also broadcast electromagnetic pulses to communicate.
Bir köpekbalığı onun avını izleyebilecekse inanmak için büyük bir sıçrama değildir Elektromanyetik alanları kullanarak, aynı zamanda yayınlayabilir Iletişim kurmak için elektromanyetik darbeler.
So... using the HAARP to trigger submarine volcanoes by zapping the upper atmosphere with focused electromagnetic radio waves.
Denizaltı yanardağlarını tetiklemek için HAARP kullanma Üst atmosferi odaklanmış elektromanyetik radyo dalgaları ile zıplatarak.
You want to jumpstart the rocket by using the power from a shark?
Roketi hızlandırmak istiyorsun Bir köpekbalığının gücünü kullanarak?
If we record enough of these signals, we may be able to decipher the code that the alpha shark is using to control the other sharks.
Bu sinyallerden yeterince kayıt yaparsak, kodun şifresini çözebiliriz Alfa köpekbalığı, diğer köpek balıklarını kontrol etmek için kullanıyor.
Soon we're gonna figure out if those fsociety videos were filmed using this camera.
Yakında, fsociety videolarının bu kamerayla çekilip çekilmediğini öğreneceğiz.
I-I don't know and I don't want to know, but as far as me using's concerned, you can let yourself off the hook for that.
Bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum. Ama uyuşturucu kullanmam söz konusu olduğunda, kendini bunun dışında tutabilirsin.
Hands tied in front using a double square knot with white nylon rope approximately 42 inches in length.
Eller, önde iki kere düğümlenerek bağlanmış beyaz naylon halatla yaklaşık bir metre uzunluğunda.
She passes under the light She passes under the light at the point which a construction crew outside start using a jackhammer, and it vibrates the building very slightly but enough.
Avizenin altından geçiyor o sırada dışarıdaki inşaat ekibi bir kaya matkabı çalıştırmaya başlıyor ve bina hafifçe titriyor hafif ama yeterli.
But let's be honest. You were using way before I met you.
Seninle tanışmamdan çok önce de kullanıyordun.
The stuff she was using to make the show.
Programı yapmak için kullandığı eşyaları.
We're using the Tesla tower
Tesla kulesi kullanıyoruz
I think the wave is using me, and I can't stand myself.
Sanırım dalga beni kullanıyor ve kendimi engelleyemiyorum.
I'm using it to build a whole cabaret.
Müzikhol inşaatını öyle yaptırıyorum.
I am using the weapons at hand.
Elimdeki tüm cephaneyi kullanıyorum.
The cynical Republicans are using your passion to change...
Komik cumhuriyetçiler, değişim arzunuzu kullanıyor...
- It's kind of odd to be using it.
- Kullanmak garip gibi.
No, Paul! You are not using the toilet in here.
Hayır Paul, buradaki tuvaleti kullanmayacaksın!
No, not by using them.
Hayır patlatarak değil.
This is all very intriguing, but all it tells me is that there's a doctor who liked using a typewriter.
Bunlar çok kafa karıştırıcı ve bana daktilo kullanmayı seven bir doktor olduğunu gösteriyor.
By using an asset we acquired during our escape from Hyperion-8.
Hyperion-8'den kaçarken edinmiş olduğumuz araçla.
He's gotta see someone using the seat. He's gotta see someone using the toilet paper... " You know, that type of stuff.
Klozet ve tuvalet kağıdı kullanan birini görmesi lazımmış " gibi şeyler söyledi.
Using his influence and connections...
Torrio, nüfuzunu ve bağlantılarını kullanarak...
If she's using the charging platform to connect to the ship, can't we just take her off?
Eğer gemiye bağlanmak için şarj platformunu kullanıyorsa onu oradan çıkarsak, bu yeterli olmaz mı?
Why are you using my mother like this?
Bunu neden yapıyorsun?