Ute translate Turkish
102 parallel translation
Kriemhild, the daughter of Ute : " Volker, take this cloak, as reward for your song!
Ute'nin kızı Kriemhild şöyle dedi : " Volker, şarkın için ödül olarak bu pelerini al!
Would you, Brunhild, be willing to take up the daughter's place for Queen Ute?
Yoksa Brunhild, Kraliçe Ute için kızının yerini almaya mı niyetlisin?
Jim, this is Mr. Pindalest. United States agent for the Ute Indians over at the Reservation
Jim, bu Bay, Pindalest, rezervasyondan sorumlu temsilci.
If't Silver More'tjachtgebied of the Ute Indians is... then the map well.
Gümüş Göl düşündüğümüz gibi Ute Yerlilerinin avlanma bölgesindeyse... Bu harita doğru demektir.
Shatterhand within driving by Ute-through area.
Shatterhand Ute bölgesindeki bir kestirmeden gidiyor.
We are surrounded by Ute-warriors.
Ute savaşçıları etrafımızı sardı.
But there are also many Utes die.
Ama pek çok Ute savaşçısı da ölecek.
The Ute-warriors have abandoned their village.
Ute savaşçıları köylerinden ayrıldı.
A long time ago, they caught a hunting party of Ute Indians there.
Uzun zaman önce... büyük bir kızılderili topluluğunu oradan çıkardılar.
But wa t a m ute M ayoe you cat pout t e ea oes
Ama dur bir dakika. Belki de sebebi yerine gerçeklerini koyamamandır.
He just wants the Utes to get us.
Ute'lerin bizi yakalamasını istiyor.
You got a chance with the Utes.
Ute'lerden kurtulabilirsiniz.
There's Utes up there and Bedford's coming.
Yukarda Ute'ler var Bedford da geliyor.
We're gonna run into Utes for sure.
Ute'lerle karşılaşacağız.
Them's Utes.
Ute'ler.
- lf I was you I'd head back down to the flat till the Utes calm down up here.
Yerinde olsam, Ute'ler gelmeden aşağıya, ovaya inerdim.
It ain't fair, them Utes.
Adil değil, Ute'ler.
- Ute LUBOSCH
- Ute LUBOSCH
Ask Ute for a ride, I can't do it.
Ute'ye sor, ben yapamam!
Follow me in Jake's ute!
Jake'in pikabıyla beni takip et!
CO M P UTE R : Not repetitive or sequential.
Tekrarlayıcı ya da ardışık değil.
- Out!
Ute!
And the Indians have a runner here with two men out on a sharp single to left by Dorn.
Indians bir şans yakalıyor, med två män ute. Dorn sayesinde.
All right. That'll bring up Cerrano, the big man, with two away, and he represents the tying run.
Tamam, şimdi sıra büyük adam Cerrano'da, den stora mannen med 2 ute och han är den kvitterande löparen.
- Shit! - Ute! Ute!
Ah, Utah!
- Shit! - Ute!
Utah!
Or perhaps Miss Fisher would like to clean that up? And Ute will do the laundry?
Belki Bayan Fisher temizlerken Utah çamaşırı yıkar!
Ute, where are you going?
Utah? Nereye gidiyorsun?
But whenever I start to feel this way I'm reminded of an old Ute saying.
Ne zaman böyle hissetsem aklıma eski bir Ute sözü gelir.
Well, I put a Ute curse on you all.
Sizlere Ute laneti okuyorum.
It begins over 1 00 years ago when the noble and hearty Ute Indians lived on the land.
Bu, tam olarak 100 yıl öncesine asil ve içten Ute Kızılderililerinin, bu topraklarda yaşadığı zamana dayanır.
I heard he still lives on the Ute reservation outside of town.
Hala kasabanın dışındaki kızılderili arazisinde yaşadığını duydum.
Why not the Gosiutes or the Utes or the Crow or the Shoshone?
Neden.. .... Gosiute'ler, Ute'ler, Crow'lar ya da Shoshone'ler değil?
I'm sorry. Ute's complained too.
Üzgünüm, o da şikayet ederdi.
Could you give us two beers, Ute?
Bize iki bira verir misin Ute?
Jerry, are the labs back on my UTE girl?
İdrar yolları enfeksiyonu olan kızın test sonucu geldi mi Jerry?
Use your ute.
Kamyonetini kullan.
You're not gonna Canary the Ute, are you?
İş için kullandığın bir araç mı yoksa?
All that stuff was taken out of my Ute the day before yesterday.
Fotoğraftaki aletlerin hepsini dün depomdan aşırmış olmalı.
Rhonda told me that Rhodes's Ute got trashed last night.
Dün gece Rhode'un deposuna girildiğini duydum.
And, mate, don't leave your ute just sitting there, blocking everything.
Ve dostum, ortalıkta gezinip durma, işlere mani oluyorsun.
His ute's out back.
Az kalsın paçayı sıyıracaktı.
They're looking for a blue ute that we are not driving anymore.
Onlar mavi bir araba arıyorlar bu yüzden artık o arabayı kullanamayız.
If we're dealing with Crow or Ute... Dobie could see things a boy shouldn't have to.
Crow veya Ute Kızılderilileri ile anlaşırsak Dobie bir çocuğun görmemesi gereken şeyleri görebilir.
Ute Indians know how to kill them.
Ute Kızılderilileri onları öldürmeyi biliyormuş.
- Ute might know.
- Uteler biliyor olabilir.
This is Ute territory.
Burası Utelerin bölgesi.
The Ute?
Utelerin mi?
Yeah, well, we got scouts. ... routing out the Ute in the north as we speak regular Indians.
Evet, izcilerimiz oldu konuştuğumuz gibi Uteleri kuzeye gönderen düzgün Kızılderililerdi.
Ute, the children...
Utah?
- Cu-ute!
Çok şirin!