English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Utensil

Utensil translate Turkish

59 parallel translation
- A pan's a frying utensil.
Tavanın arkası kızgın olur.
a kitchen utensil?
Bir mutfak malzemesi misin yani?
Hey, Ray. Have you ever heard of a band called Utensil?
Hey Rey, Utensil diye bir grubu hiç duydun mu?
It's not a cooking utensil.
Bir pişirme aleti değildir.
- You can hold the utensil...
- Çişimi yapmam gerekiyor.
First of all, the utensil.. where's it?
Önce, malzeme, Nerede bu?
Give me the utensil.
Bana şu malzemeyi ver.
- You said get a utensil.
- Bir şey getirmemi söylemiştin.
Niles, before you take out your utensil chamois, I've got to tell you,
Niles, güderini çıkarmadan önce şunu söyleyeyim :
The can opener is in the utensil drawer!
- Konserve açacağı, alet çekmecesinde!
The can opener's in the utensil drawer. Right.
- Konserve açacağı, alet çekmecesinde!
It's a cooking utensil.
Bu bir pişirme kabı.
Listen you seem to know what to do with a utensil.
Dinle.. - Çatal bıçakla ne yapılacağını biliyor gibisin..
That launchs the utensil, and the gathering is closed down by air pilot Not to have time child
gizli alarmı çalıştırırlar, pilotlar alçalmaya başlar... ve asla vaktinde kaçamayız.
- Russia. - [Utensil Clatters]
Ruslar.
IT'S THE ONLY UTENSIL THAT FEELS REMOTELY LIKE HUMAN FINGERS.
İnsan eline uzaktan da olsa benzeyen tek araç bu.
I especially like your skill with the telephone utensil.
Telefon aletleriyle olan yeteneğini seviyorum.
There's a high chance that a kitchen utensil was used
Büyük olasılıkla mutfak aleti kullanılmış.
Your hog's utensil is shaped like his tail,
Domuzların organı kuyrukları gibidir,
Always carry your writing utensil.
Her zaman kalem-defterin yanında olsun.
Now, give me my eating utensil back.
Şimdi çatalımı geri ver.
According to the city, the waste processing facility where it was found serves 125,000 households. Now, apparently, the utensil in question is a very common brand.
Belediye kayıtlarına göre, bıçağın bulunduğu çöp tesisi 125 bin haneye hizmet veriyor.
You simply work from the outermost utensil in towards your plate.
Tabağına en yakın çataldan, en uzağına doğru kullanmaya başlayacaksın.
... in which case, the utensil rule still applies.
Bu durumda çatal-kaşık kuralı hala geçerlidir.
No utensil, once used, may ever touch the table again.
Bir çatal ya da kaşık bir kere kullanıldıysa bir daha masaya konulmayacak.
No, it is not an eating utensil.
Hayır, yenecek bir şey değil.
I just saw the tea utensil, there was poison spilled all over.
Çaydanlığın kenarına dökülmüş, gördüm.
I spent seven hours reorganizing the utensil drawer.
Alet çekmecesini düzeltmek için yedi saat harcadım.
And a lock for my utensil drawer.
Ve malzeme dolabım için bir kilit.
You'll have to move your riding utensil to the far lot.
Uçan aletinizi park alanına çekmeniz gerekiyor.
what is this utensil?
Bu alet nedir böyle?
The potential father of my child is a sodding kitchen utensil.
Çocuğumun müstakbel babası bu mutfak nesnesi.
And he was heard to remark that eating with a utensil Is like making love through an interpreter.
Bir aletle yemek yemenin çevirmen ile sevişmek olduğunu söylediği duyuldu.
Just an unused kitchen utensil in the back of a drawer, in a rented house that nobody loves.
Sadece kullanılmamış bir mutfak aleti bir çekmecenin arkasında hiç kimsenin sevmediği kiralık bir evde!
Another utensil to scratch under your boot, or is the cake knife from our wedding still doing the trick?
Ayağını kaşıman için başka bir alet daha lazım mı yoksa düğün hediyesi olarak gelmiş pasta bıçağı iş görüyor mu?
A bendy straw, your favorite sipping utensil.
En sevdiğin pipetten de aldım.
If I can just... Gotta get my phone and writing utensil.
Telefonumu alayım ve yazma gerecini.
A soda can, a plastic utensil.
Şişede, plastik aletlerde.
He was one of the first breakout kings, until Charlie caught him stealing an eating utensil.
Bu ekibin ilk elemanlarından biriydi. Ta ki Charlie onu kap kacak çalmaktan yakalayana kadar.
A pen is just a writing utensil, so...
Kalem sadece bir yazma aracı, bu yüzden...
It's a kitchen utensil.
Sadece bir mutfak gereci.
What is the utensil situation?
Mutfak aleti durumu nedir?
I'd say you're looking for an industrial-sized kitchen utensil.
Sanayi tipi bir mutfak aleti aramanızı öneririm.
And how are you going to deny what we do and admit that a cooking utensil has the power to kill?
Ve yaptığımız işi ve bir yemek gerecinin öldürme gücü olduğunu nasıl inkâr edeceksin? - Çok zekisin.
It's in the middle of paradise... [Utensil clatters] Where gambling is legal.
Tam da cennetin ortasında kumarın legal olduğu bir yerde.
Now, which is a utensil?
Şimdi, hangisi bir alet?
What's your favorite utensil?
En sevdiğin mutfak aleti?
Um... My favorite utensil is...
En sevdiğim alet...
The deadliest creatures are sealed in a solitary utensil and devour one another until their banes are concentrated into a single toxin.
En ölümcül yaratıklar birbirlerini yokedene ve zehirleri birbirine karışıp, tek bir zehir oluşturana kadar bir kaba kapatılır.
Plus, you, too, could have your name emblazoned on a fine writing utensil just like this.
Ayrıca adını bunun gibi şeylerin üzerine yazdırıp, övgüleri kabul edeceksin.
Restaurant security. Just a minor utensil violation.
Restorant Güvenliği.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]