Utopia translate Turkish
418 parallel translation
Denunciation of a false utopia of socialism, the return of the people to us, shepherds of the fold of the Christ!
Sosyalizmin kınanması yanlış hayal, insanlar bize dönecek, İsa'nın ağılındaki çobanlara!
Europe is an armed camp, Your Majesty, not Utopia peopled with shepherds.
Avrupa'da herkesin eli tetikte, Majesteleri. Başında çobanlarıyla ütopik bir halk yok.
You may not know it, but right here you have Utopia.
Farkında mısınız, burada Ütopya'yı kurmuşsunuz.
Why, this is Utopia.
Bu bir ütopya.
Utopia in the jungle.
Ormanda ütopya.
Fraternity among nations is neither an idle phrase nor a mere utopia.
Uluslar arasındaki kardeşlik, ne boş bir ifadedir ne de sırf ütopya değil.
Nevertheless, I have nuclear plans that will revolutionize modern life and bring about a Utopia undreamed of!
Her şeye rağmen nükleer projelerim var. Modern hayatı tamamen değiştirip umulmadık bir ütopya yaratacak.
King Shahdov brings to the States a vast fortune and his atomic plans in the hopes of revolutionizing modern life and bringing about a Utopia.
Amerika'ya sonsuz servetini ve planlarını getirdi. Modern hayatı tüm değiştirip ütopya yaratacağını umuyor.
You mentioned your atomic plans would revolutionize modern life and bring about a utopia.
Politik mi? Atom projenizin hayatı değiştirip ütopya yaratacağını söylediniz.
Well, at the moment, everyone's in such a state of hysteria that such talk as utopia terrifies them.
Şu anda herkes histerik durumda. Ütopya kelimesinden dehşete düşüyorlar.
You're talking about some convenient feminine utopia that has all of the advantages and no responsibilities.
Sen tüm kolaylıklara sahip ve sorumluluk istemeyen... kolaycı bir ütopyadan bahsediyorsun.
But in Utopia that couldn't be.
Ama Ütopya'da böyle şey olmaz.
After the death of the Greek civilisation they idolized, they came to this planet and created for themselves a utopia patterned after it.
Yunan medeniyetinin sona ermesiyle, bu gezegene gelerek, kendilerine bu modelde bir ütopya yaratmışlar. - Ne oldu?
Pared down to a population of 38, we're perfect for our utopia.
Nüfusu 38'e düşürerek, ütopyamız için mükemmelleştik.
- Yes. This utopia of theirs is one of the best-kept secrets in the galaxy.
Bu ütopyaları, galaksinin en gizli tutulmuş sırlarından biri.
Is this your utopia?
Senin ütopyan bu mu?
It's also obvious why Parmen kept this little utopia a secret.
Parmen'in ütopyasını neden gizli tuttuğu da açık.
He asked for utopia in a day. It can't be done.
Bir günde ütopyasının gerçekleşmesini istedi.
Genocide for my people is your utopia!
Halkımın soykırımı senin ütopyandı!
Salade Utopia.
Salade Utopia.
- Then it was Utopia.
- O zaman Utopia girmiş.
- This is Utopia's.
- Bu Utopia'nın.
Utopia was a newborn.
Utopia daha yeni doğmuştu.
Can you imagine Utopia?
Utopia'nın halini düşünebiliyor musun?
I'm coming after you, Utopia!
Arkandayım, Utopia!
Utopia, stop!
Utopia, dur!
Utopia!
Utopia!
Enough, Utopia!
Yeter, Utopia!
Utopia.
"Utopia."
Utopia, pass me the platter.
Utopia, tepsiyi verir misin?
Utopia.
Utopia.
Utopia? What's wrong?
Utopia, noldu?
I've thought about it a lot and... it's utopia.
O konuda çok düşündüm mutluluk bir ütopya.
I belong there.In three generations, social utopia will have come to pass.
Ben oraya aitim. Üç nesil içinde, sosyal hayaller gerçek olacak.
I've turned that bloody maniac loose upon utopia.
Kanlı bir katilin geleceğe gitmesine izin verdim.
Utopia.
Ütopya.
A lot of people had an idea that Utopia was growing up.
Pek çok insan bir ütopyanın filizlendiğini düşünüyordu.
It was a generation that often exasperated me, for I didn't share its utopia of uniting in a common struggle those who revolt against poverty and those who revolt against wealth.
Beni sik sik öfkeden kudurtan bir kusakti fakirlige isyan edenlerle, zenginlige isyan edenleri ortak bir mücadelede birlestirme ütopyasini paylasmadigim için...
"The Utopia of Free Men of the South".
"Güneyli Özgür İnsanların İdeali".
It's good that utopia exists
Ütopyanın var olduğunu bilmek, ne güzel!
A development-stage prototype schematic at Utopia Planitia.
Utopia Planitia da geliştirme aşamasındaki bir prototip taslağı.
It's a holographic program set in the drafting room at Utopia Planitia.
Holografik bir program. Ütopya Planitia'daki çizim odasında geçiyor.
Computer, replay program 9140 engine schematic at Utopia Planitia.
Bilgisayar, program 9140'ı yeniden çalıştır. Ütopya Planitia'daki motor şeması.
Utopia, Doctor.
Ütopya, Doktor.
The utopia that men have dreamed of for a thousand years... and I'll be the conduit.
Bin yıldır insanoğlunun hayalini kurduğu bir ütopya. Bu evrene geçiş kapısı ben olacağım.
Cicely's illness was bad enough, but on top of that, there was the nagging thought... that the move here had caused it, that Roslyn's dream of an artists'utopia was responsible.
Cicely'in hastalığı yeterince kötüydü. Ama bunun üzerine, dırdırcı düşünce vardı... Bu hareket, burada neden olmuştu.
He was about to help create a vision of the utopia that free market capitalism would build in America if it was unleashed.
Kapitalist toplum her şeyi becerebiliyordu. O muhteşem otoyolları yapıyordu. Herkesin evine hareketli resimlerden götürüyordu.
I have abandoned the Church of Rome in favour of Utopia.
Ütopya peşinde koşmak için Roma Kilisesine sırtımı döndüm.
This is a vision of the shimmering utopia... -... - where we shall all spend the rest of our lives -
Hayatlarimizi geçirecegimiz, parlayan bir ütopyadan bir sahne.
I would have thought that after three years at the Utopia Planitia Yards, you would be ready for a change.
Üç yıl Utopia Planitia Tersanelerinde kaldıktan sonra, değişikliğe hazır olacağınızı düşünmüştüm.
You see, I had hoped to achieve my vision of an earthly utopia gradually over time with my heir carrying on my work after I was gone.
Ben göçüp gittikten sonra varisimin, hayalini kurduğum dünyevi ütopyaya zaman içinde ulaşmasını umuyordum, biliyorsun.