English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Uzo

Uzo translate Turkish

77 parallel translation
Ouzo.
Uzo.
Order one ouzo.
Çek bir uzo!
Two ouzo.
İki uzo.
Ah, now, what will you have, ouzo, mastika, citronata? Ouzo.
Geleneksel içkimiz, Uzo Mastika.
And soon it'll be time for a little ouzo and some olives a little cheese.
Derken, ufak bir uzo içmenin zamanıdır, biraz zeytin biraz peynir...
Hey, Skipper. You want some ouzo?
Hey, Kaptan biraz uzo almaz mısın?
Hugo, have you ever had ouzo?
Hugo, sen hiç uzo içtin mi?
I was with two Greeks last night and we drank ouzo.
Dün gece iki Yunanlı ile birlikteydim ve uzo içtik.
A lot of ouzo.
Çok fazla uzo.
And where, may I ask, was your husband while all this Greek and ouzo business was going on?
Peki tüm bu Yunanlılar ve uzo mevzusu dönerken kocanın nerede olduğunu sorabilir miyim?
Ouzo! My beautiful, beloved ouzo.
Ouzo, benim güzel sevgilim uzo!
Ouzo, I'd like a Scotch, please.
Uzo, bana viski lütfen...
No, no. Uh, this is ouzo.
Hayır, uzo bu.
Paul, didn't you know this was ouzo?
- Bunun uzo olduğunu bilmiyor musun?
What color is ouzo?
- Uzo ne renk?
Martinis, vodka, coffee, black bean soup, and ouzos.
Martini, votka, kara fasulye çorbası ve uzo.
A double ouzo.
Duble uzo.
You don't suppose ouzo is some kind of Greek miracle drug, do you?
- Uzo sihirli Yunan ilacı mı?
Nothing to do here except swim... walk, drink ouzo.
Yüzmek, yürüyüş ve Uzo içmek dışında burada yapacak fazla bir şey yoktur.
Dubonnet, Campari, slivovitz... port, vodka, ouzo, sake.
İskoç viskisi, birkaç tane likör, Dubonnet, Campari, Port votka, uzo ve saki var.
And this one and his ouzu.
Yanında da uzo tabii.
- Ouzo for me, please.
- Uzo lütfen.
One ouzo, please.
Uzo, lütfen.
So, no more ouzo.
Dolayısıyla artık uzo da yok.
- Well, ouzo, actually.
- Uzo aslında.
Took it easy on the ouzo.
Uzo'yu fazla içmezmiş.
Rodney, Harry, ouzo?
Rodney, Harry Uzo alır mısınız?
Discus Stu has ouzo for twozo.
Discus Stu size uzo getirdi.
Ouzo.
Uzo. Yunan içkisidir.
The best ouzo comes from this greek island, lesbos.
En iyi uzo, Midilli adındaki Yunan adasında üretilir.
Justin tried to serve me a shot of cheap ouzo.
Justin bana ucuz uzo ikram etmeye kalktı. İşe yaramaz herif!
Loser. / Justin's a loser because you are a top-shelf guywho likes expensive ouzo and has a very expensive cocaine habit.
Çünkü sen pahalı uzo seven ve çok pahalı bir kokain alışkanlığı olan seçkin birisin.
What about the partial print on the ouzo glass?
Uzo bardağındaki kısmi parmak izinden ne haber?
I had a glass of ouzo and then I left and went back to my office.
Bir bardak uzo içtim ve büroma döndüm.
Don't get worked up, come on... have a drink of Ouzo.
Öfkelenme. Gel bir uzo iç
Ouzo!
Uzo!
- Ouzo!
- Uzo!
Stay away from Ouzo!
Uzo'dan uzak durun!
It was all because of the ouzo.
Uzo yüzündendi.
- An ouzo, boss!
- Bir uzo ver patron!
- An ouzo.
- Bir uzo.
Ladies and Gentlemen, it's time for a glass of Ouzo.
Teşekkür ederim. Bayanlar baylar, bir kadeh uzo içmenin vakti gelmiştir.
It was a lot of ouzo and karaoke... but I bagged our town the coveted first-stop, last-stop slot.
Çok uzo ve karaoke gerekti ama kasabamıza çok talep gören ilk durak, son durak yerini kaptım.
The view was spectacular. And the ouzo certainly lived up to its name.
Manzarası muhteşemdi ve uzo adının hakkını veriyordu.
It landed in the hat of a man drinking ouzo... in a cafe near by the dock.
Uçak iskelenin yanındaki kafede uzo içen bir adamın şapkasının üzerine düştü.
No, that one. Yep ye yep, underneath the Ouzo bottle.
Evet, evet, o, Uzo şişesinin altındaki.
Ouzo, bourbon, spiced rum, Goldslick....
Uzo, burbon, baharatlı rom, Goldslick...
I'm drinking ouzo.
Uzo içiyorum, sen ne yapıyorsun?
Two ouzos. With oysters.
İki Uzo, yanında istiridye.
Ouzo's so wonderful... it tastes bittersweet like jealousy.
Uzo çok güzel - Kıskançlık gibi hem acı hem tatlı.
We're going to dance now. Come on. No.
Şimdi dans edeceğiz, haydi ben daha uzo içeceğim

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]