English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ V ] / Vagina's

Vagina's translate Turkish

703 parallel translation
I don't know about you, but I'm getting tired of these vagina haters.
Seni bilmem ama ben bu am düşmanlarından iyice sıkıldım. Ben amdan hoşlanırım.
- A vagina. - It's a pet expression of yours?
- Sizinkine taktığınız isim mi?
When the man introduces his sexual organ into the woman's vagina, apparently the heat is like a furnace...
"Erkek, cinsel organını kadının vajinasına soktuğunda, bir fırın gibi sıcaktır."
Strindberg has discussed with Munch fear and distaste at the idea of his sperm coming in contact with the sperm of another man in the vagina of their common mistress,
Stringberg, Munch ile ortak metreslerinin vajinasında sperminin başka bir erkeğin spermiyle temasa geçmesi fikrinin kendisinde oluşturduğu korku ve tiksinmeyi tartışıyor.
Another has a live rat sewed inside her vagina
Bir başkasının vajinasının içine canlı sıçan konulup vajinası dikilir.
It's a vagina.
Vajina.
The man now starts making thrusting movements with his pelvic area moving the penis up and down inside the vagina.
Erkek apış arasıyla dürtükleyici hareketler yaparak... penisi vajinanın içinde ileri geri hareket ettirir.
Every time I enter a woman's vagina I destroy her! - Jesus!
Bir kadının.mına her girdiğimde Onu paramparça ederim!
They are the testicles. Bluntly put, it is a pussy. The testicles were boiled in soy sauce and the vagina has just a blood sauce.
Parmaklar ve göz küreleri karıştırılmış ve taze sebzelerle salata olarak servis edilmiş.
And when that happens... the man lies very, very close to his wife... and he puts his membrum virilis... into her vagina... thus.
Ve bu olduğunda adam karısına çok yakın bir şekilde uzanır ve "membrum virilis" ini, karısının vajinasına yerleştirir.
Every man has a tiny vagina... and every woman has a tiny penis- - very, very tiny, but it's there.
Her erkek küçük bir vajinaya sahiptir... ve her kadının da küçük bir penisi... çok çok küçük, ama vardır.
The references to penises and vaginas... should be toned down just a smidge.
Penis, vagina gibi bilgileri... bir parça daha yumuşatmalısın.
Carefully lubricate the two prime fingers of your right hand... and insert them... into Claire Niveau's vagina.
Sağ elinin iki parmağını dikkatli bir şekilde yağla. Ve ikisini birden Niveau'nun vajinasına sok.
There's this guy's semen inside her vagina... But there's nothing outside.
Vajinasından adamın spermleri çıktı... ama dışarıda hiçbir şey yok.
She had a two percent solution of nonoxynol-9 in her vagina.
Vajinasında yüzde iki oranında nonoksinol-9 maddesine rastlanmış.
Chemist's identification of blood type... And semen from the vagina of the deceased as type A.
Maktulün vajinasında bulunan kan... ve sperm örneklerinden katilin kanının A grubu olduğu tespit edildi.
"What's the definition of vagina?"
"Vajinayı nasıl tanımlarsınız?"
What you are aiming for is creating a warm, wet, tight combination that emulates the feeling of him sliding in and out of your vagina.
Sizin onda yarattığınız sıcak, ıslak ve darlık hissi, sizin vajinanızın içinde hissettiği duygunun bir nevi taklitidir.
It's just that I'm not really in the vagina business.
İşin aslı ben pek de karı kız işinde değilim.
Has Peter ever been in the vagina business?
Peki bir kadınla yatmış mı hiç?
The father inserts the penis into the mother's vagina.
Baba penisini annenin vajinasına sokar.
If it's in the semen, unless there's something unusual about this disease it shouldn't make a difference whether it's deposited in the anus or vagina which could mean that women will be getting it also.
Eğer menideyse, bu hastalık hakkında olağan dışı bir şeyler olmadıkça anüste ya da vajinada birikmesi bir fark yaratmamalı bu da kadınların da hasta olabileceği anlamına gelir.
What's going to happen to her vagina?
'Amına ne olacak acaba? '
When a young woman presents genital parts that are hard, firm, brilliant and scarlet in colour, the vulva labia close together, the nympha small and covered, the clitoris with a short prepuce, the folds of the vagina prominent and close together, mucuous membrane deep, the vaginal orifice and the vulva-uterine passage very narrow, and the hymen intact, it must be said that the signs of physical virginity are unmistakeable.
Genç bir kızın sert, sıkı, parlak ve pembe renkli cinsel organında vulva dudakları birbirine yakındır, vulvadaki dudaklar küçük ve kapalıdır, klitorisinde küçük bir sünnet derisi vardır, vajinanın kıvrımları çıkıntılı ve birbirine yakındır, salgı bezleri derindedir, vajina ağzı ve vulva döl yatağı çok dardır, ve kızlık zarına dokunulmamıştır.
Coroner's report said that her vagina was all tore up.
Teftiş memurunun raporu, vajinasının yırtıklarla dolu olduğunu söylüyordu.
A woman's vagina has as much personality as her face.
Bir kadının vajinasının, yüzü kadar kişiliği vardır.
He also inspected her vagina.
Vajinasını da yoklamış.
I remembered that my father's favorite thing... was to kiss my vagina when I was a baby.
Ben bebekken babamın en çok sevdiği şeyin vajinamı öpmek olduğunu hatırladım.
It's like your vagina is tied directly to my mouth.
Vajinan direkt ağzıma bağlanmış gibi.
It's as subtle as the piece of skin between my vagina and my anus – ooh la!
Vajinamla anüsüm arasındaki deri parçası kadar inceyimdir.
It's not a good idea to use talcum powder on the girls, because it gets inside the girl's vagina.
Pudra kullanmak pek de iyi bir şey değil.
The vagina's nothing but a blind pouch.
Vajinanın içi boş.
They just happen to be the plant's vagina.
Yani sembolik olarak vajinayı temsil ederler.
Sort of like it's like he's a vagina.
Sanki biraz Sanki o bir vajina.
It's sort of vaginal, like he has a... he has a penis and a vagina.
Vajinal bir şey. Sanki hem penisi var hem vajinası.
This dude right here I call, vagina puppet man,'cause he kept making vagina puppets with his hands, but he's a real talented fella.
Ben bu adama, vajina heykeli adamı diyorum çünkü elleriyle vajina heykelleri yapıyor, ama kendisi gayet başarılı biridir.
It was the warmth of your vagina... the warmth of your body... your hands...
Senin sıcaklığını, Jill. Vücudunun sıcaklığını... ellerinin...
It's the difference between the penis and the vagina.
Penis ile vajina arasındaki temel farklılık.
She put her finger in her vagina.
Rahimine elini sokarak anlamış.
I bite the umbilical cord and shove it back into her still heavily bleeding vagina.
Göbek bağını ısırıp, kadının hala yoğun bir şekilde kanamakta olan vajinasına geri itiyorum.
And a person is an extension of a woman's vagina?
Ve kadının vajinasının uzantısı olduğunu düşünen biri.
She's directing The Vagina Monologues, that show, in New York... and she's bringing The Vagina Monologues out here, okay?
Vajina Monologları'nı yönetiyor, New York'ta... ve simdi Vajina Monologları'nı buraya getiriyor, tamam mı?
"She's bringing The Vagina Monologues...."
"Vajina Monologları'nı getiriyor."
- l'm pro-vagina.
- Ben vajina yanlısıyım.
- Here's to The Vagina Monologues.
- Vajina Monologları'na.
Here's to the vagina.
Vajinaya.
" Vagina junction, what's your function?
- Vajina organı, nedir senin görevin?
( It's when you take your finger, and you stick it in a vagina and you stick it again and again. )
Pekala Kenny "elle tatmin" ne anlama geliyor o zaman? ( Parmağını bir vajinanın içine sokmak, tekrar, tekrar. )
If I talk about Max's violence, penis and vagina, you won't flinch.
Max'dan bahsetmemi tercih etmez msiniz?
Let's go before The Vagina Monologues start.
Vajina Monologları başlamadan önce gidelim.
Hey, what's your wife's name? Vagina Coastguard?
Vajina Coastguard mı?
vagina 114

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]