Vampirism translate Turkish
83 parallel translation
Just as it denies the existence of vampirism.
Aynen vampirlerin varlığını reddettiği gibi.
It is established that victims consciously detest being dominated by vampirism but are unable to relinquish the practice similar to addiction to drugs.
Kurbanların... vampirliğin onlara hükmetmesinden nefret ettikleri... ama uyuşturucu bağımlılığına benzer bir şekilde... o faaliyeti yapmaktan vazgeçemedikleri kanıtlanmıştır.
Thousands had been enslaved by the obscene cult of vampirism.
Yüzlercesi vampirizm kültü tarafından esir edilmişlerdi.
Here in the Carpathian Mountains, vampirism was an undisputed fact.
Burada Karpat Dağlarında vampirler kabul görmüş bir gerçekti.
Vampirism, witchcraft and demons are a concoction of the ignorant.
Vampirlik, büyücülük ve şeytanlar cehalet bileşimidir.
Drug addiction alcoholism, sadism, bestiality, mutilation murder, vampirism, necrophilia, cannibalism. Not to mention a gamut of sexual goodies. Shall I go on?
Uyuşturucu bağımlılığı, alkol sadizm hayvanlara tecavüz işkence, cinayet, kan içme, ölü sevicilik, yamyamlık yani olağan seksüel ilişkilerle pek alakası yok.
What he doesn't know about vampirism wouldn't fill a flea's codpiece.
Vampirler hakkında, pantolonunun ön tarafındaki pirelerden daha fazla bilgisi vardır.
Mother and sister, fallen to the scourge of vampirism.
Annem ve kız kardeşim vampir olmuşlardı.
Vampirism is a terrible affliction.
Vampirizm korkunç bir acıdır.
" Vampirism.
" Vampirizm.
See, I have this problem with vampirism in general.
Bak, vampirizm ile genel olarak sorunum var.
But it is evident her poor mother was less fortunate... for when the venom attacks the nervous system, the victim appears to be affliced with a form of vampirism.
Ama annesinin o kadar şanslı olmadığı açık. Zehir sinir sistemine saldırdığında, kurban bir vampirlik karakterine uğramış gibi görünüyor.
From vampirism to Catholicism, literally or symbolically the reward for eating flesh is eternal life.
Vampirlikten Katolikliğe kadar, gerçekten ya da sembolik olarak et yemenin ödülü sonsuza dek yaşamaktır.
See, he didn't contract vampirism from a bite like I did.
Bak, onun vampirlik ile olan bağı benimki gibi, bir ısırıkla olmadı.
It's the first known case of vampirism.
Bu, Vampirizm'le ilgili bilinen ilk örnek.
Classic vampirism.
- Öyleyse bu? - Bildiğimiz vampirlik.
To the Serbs, a prime indicator of vampirism was red hair.
Sırplara göre, vampirliğin belirtilerinden biri kızıl saçlardır.
As you may know, Vampirism is... a horrible virus, carried in the saliva of predators.
Bildiğiniz gibi, Vampirizm... korkunç bir virüs, yırtıcı hayvanların tükürüğünde bulunuyor.
Witchcraft, black magic, voodoo zombification, demon possession, vampirism.
Bunun pek çok açıklaması olabilir, Cadılık, Kara büyü, Voodoo... zombileştirme, iblisleşme ya da vampirlik.
Have you considered the possibility of vampirism?
Vampirlik ihtimalini düşündünüz mü?
The only thing I ask is that if they return with evidence of vampirism can we count on your immediate and unwavering support?
Sizden istediğim tek şey vampirlik kanıtıyla geri dönerlerse sizden tam destek görebilir miyiz?
Just strikes me that this business of vampirism has a very strong element of sexual confusion.
Çok çarpıcı gelir bana şu vampirlik meselesi.. ... güçlü bir cinsel kargaşa unsuru içerir.
Vampirism may be rooted in the supernatural but it infects blood. And if it's transmitted like a disease, there's a chance it can be treated.
Vampirlik doğa üstüne mâl edilebilir ama kan enfeksiyonudur ve eğer bir hastalık gibi bulaşıyorsa tedavi etme şansı da vardır.
The cure had an interesting side effect. It seems when vampirism leaves one's system so does the victim's memory of it.
Tedavinin ilginç bir yan etkisi oldu görünüşe göre vampirizm, birsinin sistemini terk ederken yanında hatıralarını da götürüyor.
Because one of the side effects of the disease was longer teeth the media decided to call it vampirism.
Çünkü normalden uzun dişler, hastalığın yan etkilerinden biriydi ki medya buna vampirizm demeyi uygun görmüştü.
There is no cure for vampirism, Mick.
Vampirizmin tedavisi yoktur Mick!
There is no cure for vampirism, Mick.
Vampirizm için bir tedavi yoktur Mick.
There is no cure for vampirism- - No magic pill, no click your ruby slippers together and rejoin the mortal coil.
Vampirizmin tedavisi yoktur. Sihirli haplarla ya da kırmızı terlikleri birbirine değdirerek yeniden ölümlü olamazsın.
But if I were to say there is a kind of vampirism...
Fakat eğer, bir çeşit vampirlik var deseydim...
Do you remember I spoke to you of a kind of vampirism?
Hatırlıyor musunuz size bir çeşit vampirlikten söz etmiştim.
You are charged with inflicting vampirism and heresy against the faith and common good of this village.
Sen bu kasbanın güzel halkını dinimize karşı vampirizm ve ahlaksızlıkla dolduruldun.
The compound temporarily masked the characteristics of vampirism.
Bileşim vampirizmin karakteristik özelliklerini geçici olarak maskeler.
Lotte, just so you know, before she turns you, I found you really attractive, pre-vampirism.
Seni dönüştürmeden önce şunu bilmeni isterim Lotte seni vampir olmadan önce çok çekici buluyordum.
As vampirism spread, they began to organize themselves into clans.
Vampirlik yayıldıkça, klanlar şeklinde organize oldular.
Human blood consumption, or clinical vampirism, Is known as renfield's syndrome,
İnsan kanı tüketimi ya da klinik vampirlik Renfield Sendromu olarak bilinir.
It's called auto-vampirism,
Buna otovampircilik denir.
My problem is you glorify vampirism.
Benim sorunum vampirliği yüceltmen.
Studies have shown that a strict dress code... fosters a safe and stable learning environment... with fewer instances of gang violence and vampirism.
Galiba haklısın. Yapılan araştırmalar, ciddi kıyafet kurallarının ve kendini çete şiddeti ile vampirlikten uzak tutmanın güvenli ve istikrarlı bir eğitim ortamını teşvik ettiğini gösteriyor.
I'm conditioning you to associate vampirism with pain. In time, the thought of human blood... will make you repress your vampire instincts completely.
Senin vampirliği acıyla bağdaştırmanı sağlayarak zamanla insan kanı düşüncesiyle çıkan vampir hislerini tamamen bastırmana yardımcı olacağım.
- I'm conditioning you to associate vampirism with pain.
Senin vampirliği acıyla bağdaştırmanı sağlayacağım.
So vampirism was a form of protection?
Yani vampirlik savunma sonucu mu oluştu?
She was a strung-out, crank-addicted cannibal, dabbled in vampirism and necromancy.
Kendisi asabi, uyuşturucu bağımlısı bir yamyamdı. Vampirlik ve ölüsevicilikle ilgilenirdi.
Way to get her hopes up for something that's never happened in the history of vampirism.
Vampirlik tarihinde hiç gerçekleşmemiş bir şey için ona umut verdin, aferin.
There is no cure for vampirism.
- Vampirizm için tedavi yoktur.
Klaus told you there's a cure for vampirism?
Klaus sana vampirliğin bir tedavisinin olduğunu mu söyledi?
Vampirism only heightens those emotions.
Vampirlik sadece bu duyguları artırır.
A cure for vampirism.
Vampirlik için bir tedaviyi.
Just because there's no bite marks doesn't mean we should rule out vampirism.
Isırma izleri yok diye vampirliği eleyemeyiz.
Well, that rules out vampirism.
Bu vampirliği eliyor.
There's a cure for vampirism, and I can do the spell to access it.
Vampirizmin bir tedavisi var. Ve ona ulaşmak için gereken büyüyü yapabilirim.
I've seen every side of vampirism there is.
Vampirliğin her yanını gördüm.