Vary translate Turkish
335 parallel translation
Cases vary from patients to patients.
Bu durum hastadan hastaya çeşitlilik gösterir.
These vary in every different species of ammonite.
Bu çizgiler, her farklı ammonit türünde birbirinden farklı özellik gösterir.
"Although the horse and cart remain the same, the driver will vary."
At ve araç aynı kalsa bile sürücü değişiyor.
This particular test will not be used in every case, but the test will vary from man to man.
Bu özel test her durumda kullanılmaz, kişiden kişiye farklılık gösterir.
The used tools vary based on the animal :
Kullanılan aletler, kesilecek hayvanlara göre çeşitlilik gösterir :
Don't let it vary more than 2 degrees.
2 dereceden fazla oynamasın.
We shall only need to vary the intermediates to make a substitute for... Wool, cotton, linen - Whatever you please.
Yün, pamuk, ketenin yerini alacak ara ürünleri çeşitlendirmemiz gerekecek.
I could vary my routine some.
Alışkanlıklarımı biraz değiştirebilirim.
Details would vary.
Ama ayrıntılar değişebilir.
I do not vary them, except when I remit them altogether.
Tarifemin dışına çıkmam, tamamen karşılıksız yaptığım zamanlar dışında.
- And I had a fifth just to vary a bit.
- Ve biraz daha çeşitlendirmek için beşinciyi de aldım.
I dance vary rarely, Mr. O'Malley.
Ben nadiren dans ederim, Bay.
Reports vary...
Raporlar değişik...
Today we vary your diet.
Bugünlük yiyeceğin bu.
There's so much area to cover that I think we should vary our tactic and split into pairs for this.
Bakacağımız o kadar çok yer var ki, sanırım taktiğimizi değiştirmemiz. ve bunun için ikişer ikişer ayrılmamız gerekecek.
The periods vary.
Dönemler değişir.
Oh, they vary, but not a lot.
Çok değilse de, değişkendirler.
The incubation period may vary, Colonel, but ultimately Trixie is going to spread throughout this entire town!
Kuluçka dönemi değişim gösterebilir albay ancak bu kasabaya tamamen yayılacağını söyleyebiliriz!
I'm not authorized to vary the terms, sir but if you'd like to come up to the centre, you can talk it over with the chief.
Şartları değiştirmeye haiz değilim bayım. Ancak merkeze gelirseniz şefimizle pazarlık yapabilirsiniz.
The main weapon of the propaganda they were breaking histories, supported estereotipados stories for photographs doubtful, where the bodies could be, to vary, Germans.
Ana propaganda silahı, tecavüz hikayeleri cesetlerden belki birinin bir Almana ait olduğu arka plandaki görüntülerle desteklenen basmakalıp söylentiler...
Their methods and their motive for attack can vary in a hundred different ways.
Saldırı metodları ve nedenleri yüz farklı şekilde olabilir.
Speed can vary so much.
Hız çok değişken bir şeydir.
It seems to vary from time to time and place to place.
Zamandan zamana, mekandan mekana değişiyor.
It's always the same story, but I... I change the sequence of events... and I vary the climaxes... a little, because I like to keep it alive.
Hep o bildik hikaye, ama ben... olayların sıralamasını değiştirip... düğüm noktasını başkalaştıracağım...
Of course, the mileage you get may vary.
Tabi duruma göre değişir.
The time can vary two or three seconds according to the heart rate, height of the patient and the amount of gluteal muscle into which it was injected.
Kalp atışına, hastanın boyuna ve iğne yapılan kalça kasının büyüklüğüne göre bu süre 2-3 saniye kadar değişebilir.
Vary it but keep it balanced.
Dengeleyin.
Is it possible for a musician to vary the music just enough to pass a coded message?
Bir müzisyenin müziği biraz değiştirip şifreli bir mesaj vermesi mümkün mü?
These cases vary.
Bu durum kişiden kişiye değişir.
"Functional perimeters vary from manifestation to manifestation."
"İşlevsel çevreler tezahürden tezahüre değişir."
Are you going to vary your act at all for the American audience?
Amerikan seyircisi için numaralarınızı değiştirecek misiniz?
Page numbers vary from Bible to Bible, but chapter and verse is the same in every Bible.
Sayfa numaraları İncilden İncil'e farklılık gösterir. Ama bölüm ve ayetleri aynıdır.
Opinions vary.
Düşünceler değişkendir.
Well, sometimes I vary it a little.
Şey, bazen biraz değiştiriyorum.
They're vary personable, very varm'n'cuzy, vary fabulous.
Çok kişilikli oluyor. Sıcak, samimi, çok müthiş yani böyle.
- You know, cuz de keck... vary often determun vhat kind of wedding that you end up having.
- Çünkü pasta nasıl bir düğün olacağını belli eder.
So dis ees a vary popular keck... with the many of the foshinable woddings, you know.
Bir sürü "moderen" düğünde vardı. Bir de bu var.
$ 1,200? Vel, Moster Bonks, dis ees a vary raisonable price... for a keck of dis magnootud.
Şey, Bay "Bonks" bu fiyat çok iyi.
We gif everything that we haf in the once-over department... and then in the end you be vary, vary happy, trust me.
Hemen etrafa göz atacağız ve sonunda çok mutlu olacaksınız. Bana güvenin.
I think we go vary elegant, inside de tent, you know- -
Çadırın içinin bence çok şık yapmak lazım.
People vary in their estimates of how much life there is likely to be, how likely there is to be life on other planets.
İnsanların ; yaşamın, başka gezegenlerde ne kadar ve nasıl olabileceği konusundaki tahminleri çeşitlidir.
They vary
Değişiyor.
Libidos vary, fantasies vary and motivations vary.
Cinsel içgüdüler, fanteziler ve dürtüler herkeste farklıdır.
( Woman ) Vary how you begin oral sex.
Oral sekse başlangıç şeklini çeşitlendirin.
I do not vary them save when I remit them altogether.
Onu değiştirmem, değişeceği zaman hepsi değişir.
No, we must vary shield shape and strength as rapidly as possible.
Kalkanın şeklini ve gücünü hızla farklılaştırmalıyız.
We should vary the emissions we direct toward the entity.
Varlığa doğru yönelttiğimiz emisyonları değiştirmek için köprü bilim istasyonunu programlamalıyız.
Now we can vary all the parameters directly from the bridge.
Şimdi tüm parametreleri köprüden değiştirebiliriz.
Well, it was bad enough. In fact, current estimates are... well, they vary. The CIA claim 50,000 to 100,000 people killed, and maybe another million or so who died one way or another.
Onlara göre deyim yerindeyse ahmak çoğunluğu kandırıp onları kendi gündeminden uzaklaştırmak için zorunlu yanılsamaları empoze etmek zorundalar.
Paint prices vary with the by season.
Boya fiyatları her mevsim farklıdır.
Your mileage may vary.
Ama herkeste aynı etkiyi göstermeyebilir tabii.