Vaseline translate Turkish
177 parallel translation
Say, you oughta Vaseline this place in here or move the post over.
Burayı vazelinlemen ya da bunu başka yere taşıman lazım.
Madame Lokotoro, is a rather effeminate boy who uses a lot of hair vaseline but, as a shop clerk, is excellent.
Madam Lokotoro son derece kadınsı bir oğlan. Çok fazla saç jölesi kullanıyor ama bir tezgâhtar olarak mükemmel.
Just put Vaseline on your wrist every night.
Her gece bileğinize vazelin sürün, yeter.
A thick layer of Vaseline.
Kalın bir vazelin tabakası olsun.
Vaseline.
Vazelin mi? Neden?
Here's some Vaseline, there ain't much of anything left.
Biraz vazelin var, Hiçbir şeyden fazla kalmadı.
Don't give me that Vaseline, Jocko.
Bırak yıkama yağlamayı, şempanze.
I'll hand out the Vaseline and an extra ration of rum for the men.
balıkadam kıyafetlerimizi giyeceğiz, herkese vazelin ve erkeklere fazladan biraz da rom dağıtacağız.
'When we get to the pass, we gonna put on our fish costumes,'pass out the Vaseline and an extra ration of rum for the men.
Sınıra varınca balıkadam kostümlerimizi giyeceğiz. Herkese vazelin erkeklere de fazladan biraz rom dağıtacağız.
It's nicely greased with vaseline.
İyi vazelinlenmiş.
I'll need some fresh sheets, gauze, and all the Vaseline you have.
Tüm temiz çarşaflara, sargı bezine ve vazeline ihtiyacım var.
The one about the newlyweds... who didn't know the difference between Vaseline and putty.
Vazelinle macun arasındaki... farkı bilmeyen yeni evliler hakkında.
I'm Lin, butyou can call me Vaseline.
Ben Lin, ama bana Vazelin deyin.
Sis. Vaseline told us to leave first.
bacım, vaseline bize önce gitmeliyiz dedi.
I get it! Vaseline!
Vaseline, anladım!
Courting along with Vaseline will getyou nowhere.
Vaseline'le kur yapamazsın.
Vaseline, don't say it!
Vaseline, söyleme
Teapot, Windpipe, Vaseline, we're here!
Saksıkafa, Windpipe, Vaseline, buradayız!
I do, every night, me and my jar of vaseline.
Her gece yapıyorum zaten vazelinimle.
I'd put Vaseline on the tips of her walker.
Yürütecinin ayaklarına vazelin sürerdim.
What do these things have in common - Lightning rods, fig newtons,... escalators, ballpoint pens, and vaseline?
Paratonerler, buzdolapları... yürüyen merdivenler, tükenmez kalemler, ve vazelin arasındaki ortak nokta nedir?
Vaseline?
Vazelin mi?
Who invented vaseline?
Vazelini kim keşfetmiş?
What do these things have in common - Lightning rods, fig newtons,... escalators, ball point pens, and vaseline?
Paratonerler, buzdolapları... yürüyen merdivenler, tükenmez kalemler, ve vazelin arasındaki ortak nokta nedir?
We smeared him from head to foot with Vaseline.
Tepeden tırnağa vazelin sürdük.
We have to use Vaseline.
Vazelin kullanmamız gerekiyor.
Harris winds and delivers. Vaseline ball, swung on and grounded to short.
Harris atıyor, Cirit gibi gitti, svingar skickar en kort marboll.
That daring combination of Noxzema and Vaseline.
Sivilce kremi ve vazelinin baştan çıkaran bileşimi.
It's comin', so keep your Vaseline handy.
Aha da geliyo.
I mean, in a way, I'm like on a room with all the floors covered with Vaseline and all these new elements are coming at me.
Yani bir şekilde odamın tüm zeminine vazelin döküldü ve tüm bu herşey üzerime üzerime geliyor.
Most people think Vaseline's just for sex, but it's got lots more uses.
Çoğu insan Vaselin'in sadece seks için olduğunu sanar, ama daha çok faydası var.
- Yeah. - Well, that glove's full of Vaseline.
- Eldivenin içi vazelinli.
80 chicks with pert little T's and A's and sprayed up do's and shiny Vaseline smiles and you're going what's the point?
Diri göğüs ve kalçalı, spreyli saçları ve vazelin gülüşü olan 80 kızın arasındasındır. Ve " Tüm bunların ne anlamı var?
Rory, put some Vaseline right on this eye.
Rory, bu gözün üzerine biraz Vazelin sür.
- I'm allergic to Vaseline.
- Vazelin'e alerjim var.
It's Vaseline.
Vazelin.
You've never covered yourself with Vaseline?
Sen hiç Vazelin sürmez misin?
Vaseline gauze is next.
Vazelinli gaz bezi geliyor.
Milhouse likes Vaseline on toast.
- Lütfen ama! Milhouse tostunda vazelin seviyor.
I want you to put this Vaseline on your teeth for me. - Why?
- Şu vazelini dişlerine sür.
I've got vaseline, condoms and lots of bandages.
Bende vaseline, kondom ve bir dolu da bandaj var.
So you get the Vaseline ready... and you just look at your dick and go :
Yani kreminizi hazırlamışsınız... ve kamışınıza bakıp şöyle dersiniz...
I usually use a glove and Vaseline.
- Genelde eldiven ve vazelin kullanıyorum.
You see any... Oh, Vaseline?
Vazelin falan var mı?
I need some vaseline gauze and some combine.
Vazelinli beze ve kombine ihtiyacım var.
She's got Vaseline on her teeth, her national costume is too tight... she's been smiling nonstop for the last two years... and her shoes are too small.
Dişlerine vazelin sürmüş. Ulusal kostümü çok dar. Son iki yıldır durmadan gülümsemiş.
- Hold my earrings. Where's my Vaseline?
- Kupelerimi tut.Vazelinim nerde?
- I should have brought a little Vaseline.
Yanımda Vazelin getirmeliydim.
So nicely greased with Vaseline now.
Bu tarafa bakar mısın. Çok iyi.
We'll take this Vaseline here.
Biraz vazelin sürelim.
We have to use Vaseline. His penis is so big.
Eskiden Vazelin kullanırdık.