Vassal translate Turkish
137 parallel translation
Lord Attilla, there still lives one vassal!
Lord Attilla, işte halen daha yaşayan tebaana ait bir derebeyi!
But vassal am I to no man, now and ever!
Fakat derebeylerim hiç kimse için değildir, şimdi ya da hiçbir zaman!
Since when is it customary among Burgundians to give the King's daughter in marriage to a vassal?
Burgundlar arasında Kralın kızını evlenmek için bir derebeyine vermek, ne zamandan beri adet haline geldi?
Siegfried is no vassal.
Siegfried, derebeyi değildir.
Siegfried introduced himself to me as Gunther's vassal and servant.
Siegfried kendisini bana Gunther'in derebeyi ve hizmetçisi olarak tanıttı.
Make way for the Queen of Burgundy, vassal woman!
Burgundy Kraliçesine yol aç, derebeyi karısı!
Because Mr. Ballard is not of the ruling class is a mere vassal, as it were...
Bay Ballard soylu değil yani tebaa...
Why is Prince Kurbsky his vassal?
Neden prens Kurbsky ona tabi?
There is no vassal who would strike his own master.
Kendi efendisine el kaldırabilecek hizmetkar olamaz.
I, Flavia, do become thy vassal swearing to serve thee in truth with life and limb until death findeth me so help me God.
Ben Flavia. Ruhum ve bedenimle ölüm beni bulana kadar size hizmet edeceğime yemin ediyorum Tanrı yardımcım olsun.
With the material you have here, you couldn't whip Vassar at tiddlywinks.
Elinizdeki bu malzemeyle pul toplama oyununda Vassal'ı bile yenemezsiniz.
Let me be your vassal!
Köleniz olmama izin verin!
- Accept a beggar as a vassal?
- Bir dilenciyi köle olarak kabul etmek mi?
Nobody will hire a swordsman who cripples his vassal.
Hiçkimse onun adamlarından sakat olanlarına iş vermeyecek.
As the shogun's vassal, I was in the inner circle, no matter how poor.
Şogunun tebaası olarak ne kadar fakir olursam olayım, her şeye sahiptim.
And no one was born to be the vassal of another.
Ve kimse birisinin kölesi olarak doğmadı.
If she remains the wife of a vassal, there would be much talk.
Bir askerin karısı olarak kalmaya devam ederse, bu dedikodulara yol açar.
When his son's mother proves inconvenient, he forces her to marry a vassal.
Oğlunun annesi bir sıkıntı yaratınca, onu tebaasından biri ile evlenmeye zorluyor.
They took a vassal's wife.
Tebaadan birinin karısını aldılar.
Vassal Tatewaki Asano in charge of boundary gates has arrived!
Sınır kapılarından sorumlu Tatewaki Asano huzurunuza geldiler!
The trouble began in an attempt to adhere to daimyo rules stating that the mother of our lord's heir must not remain a vassal's wife.
Sorunlar, daimyonun kurallarına bağlı kalınarak efendimizin vârisinin annesini bir hizmetkârın karısı olarak bırakmamaya çalışırken ortaya çıktı.
Misrule under Chief Vassal Sachu Mizoguchi is getting worse.
Derebeyi Sachu Mizoguchi'nin kötü yönetimi giderek daha beter oluyor.
That chief vassal has a bad reputation.
Bu derebeyinin kötü bir şöhreti var.
Even if it was our obligation, we did just kill the chief vassal.
Mecburiyetten de olsa az önce bir derebeyi öldürdük.
Even Vassal Matsuo... -
Hatta Matsuo -
When I become chief vassal, I'll call you back then. "
Derebeyi olduğumda seni geri çağıracağım. "
It's the equinox, and the anniversary of the death of the chief vassal, so he insists on holding a memorial service.
Bu gün bahar dönümü ve derebeyinin de ölüm yıldönümü. Bu yüzden anma töreni düzenlemek için ısrar ediyor.
Our jobs as vassal is to maintain the prestige of the Sabai.
Yaptığımız her şey Sabai'nin prestijini korumak içindi.
- Vassal Koriki.
- Hizmetli Koriki.
I'd rather be a troublesome but productive servant of the state than a docile vassal of a party.
Partideki yumuşak başlardan olmaktansa ülkem için sorun çıkaran ama üretken bir adam olmayı tercih ederim.
The heart of this, thy vassal knight
Bu senin kölen olan şövalye
I am Shusuke Mogami, vassal of the Kuroda-Clan.
Ben Shusuke Mogami, Kuroda Klan'ına bağlıyım.
My name is Hachiro Mawatari, I am a vassal of the Kuroda-Clan.
Benim adım Hachiro Mawatari, Kuroda-Klanı'nın bir üyesiyim.
I am Yamon Kikuchi, vassal of the Kuroda-Clan.
Ben, Yamon Kikuchi, Kuroda-Klanı'nın üyesiyim.
Some time later, Mikazuki Otora was released. She took care of the baby with the help of Dokai, a priest and former liege vassal.
Otora, eski bir savaşçı olan Rahip Dokai ile birlikte çocuğu aldı.
As King's vassal His Highness should intervene.
Krala bağlı olan Ekselanslarının duruma müdahale etmesi gerekir.
But not vassal.
Ancak ona bağlı değilim.
I'll never be a vassal to anybody.
Asla kimseye bağlı olmayacağım.
Lord Toranaga says that I have told him that Holland was a vassal of the Spanish until a few years ago.
Efendi Toranaga, birkaç yıI öncesine kadar Hollanda'nın İspanya'ya tabi olduğunu anlattığımı söyledi.
Though banished, I am still your loyal vassal.
Beni kovmuş olsanız da hâlâ sadık bir kölenizim.
I was betrayed by my vassal.
Kullarım bana ihanet etti.
is he your only vassal?
Tek adamın o mu, kapında başka kulun yok mu?
But he's a chief vassal.
Ama bir Lord...
Only as a vassal to your feudal overlord... and my host, the Baron Daguerre.
Ancak feodal üstün.. ... ve benim evsahibim Baron Daguerre'nin vasalı olarak.
My vassal sees horsemen approaching.
Kölem yaklaşan atlılar görüyor.
My vassal.
Benim kölem.
I'm Jacquasse The Crass, his vassal.
ben Jacquasse Akılaz, onun kölesiyim.
One minute, vassal.
Bir dakika, köle.
No vassal.
Köle yok.
The wife of a vassal may not precede the Queen of Burgundy!
Dur Kriemhild, bir derebeyinin karısı, Burgundy Kraliçesi'nin önüne geçemez!
My vassal chiefs tremble.
İşte ihanet söylentileri başladı.