Velouté translate Turkish
16 parallel translation
Yeah, and get the velouté.
- Evet, velouté de olacaktı.
A princess velouté, here.
Bir Prenses veloute, burada.
That's what I have found, a princess velouté.
O benim bulduğum, bir prenses veloute.
Okay, so we have sole bercy with chanterelle mushrooms... in a shrimp velouté.
Tamam, o halde önce mantarlı sole bercy veriyoruz... - karides yatağında.
In a shrimp velouté. That's great.
- Karides yatağında harika.
Yes, a fillet of sole bercy with chanterelle mushrooms in a... Lovely velouté.
Evet, chanterelle mantar soslu bonfile, harika bir püre ile.
the... the velouté...
Şu.. Velouté...
The velouté was of a... shrimpish nature.
Velouté azıcık karideslidir.
You did tell him there was shrimp in the velouté, right?
Ona velouténin karidesli olduğunu söyledin değil mi?
I want you to raise your hand if you've ever made sunchoke velouté.
Daha önce kadifemsi yerelması yapanlar elini kaldırsın.
Now, that is a beautiful velouté, Adrian.
- Bu çok güzel bir Velouté, Adrian.
Covered with a tomato veloute spiced with saffron
Domatesli besamel sosuyla donatılmış baharatlı safran.
Mushroom Veloute.
Mucize Mantar.
I was 12, and I started with the five basics, which is bechamel, veloute, hollandaise, tomato, espagnole.
12 yaşındaydım ve beş temel sosla başladım, bunlar, beşamel, velute, holandez, domates, espagnole.
Tomate, veloute, hollandaise, espagnole, bechamel.
Domates, velute, holandez, espagnole, beşamel.
I've been working more on the potato truffle veloute.
Halen patatesli trüf üzerinde çalışıyorum.