Vengeance translate Turkish
2,239 parallel translation
Is this marriage or vengeance?
Bu evlilik mi yoksa intikam mı?
Well, with any luck, he'll come after you with a vengeance.
Kesinlikle intikam için peşinden gelecek.
I was denied vengeance, just as I was denied power.
Gücü kabul etmediğim gibi intikamı da istemedim.
Tomiko's death begs for vengeance!
Tomiko ölümünden dolayı, intikam almam için yalvarıyor!
I knew you would come looking for vengeance.
İntikam için geleceğini biliyordum.
But not for vengeance sake.
Ama intikam için değil.
The Nygaax is vengeance incarnate.
Nygaax öç almanın vücut bulmuş halidir.
Or maybe... The mummy himself has risen from the grave and is roaming New York seeking vengeance.
Belki de mumyanın kendisi mezardan çıkıp New York'da başıboş dolanıp intikam peşinde koşuyordur.
We can't use the GDD for our own personal vengeance.
GDD'yi kendi kişisel intikamlarımız için kullanamayız.
It wasn't vengeance, and I followed procedure to the "T".
İntikam değildi ve "T" ye kadar olan prosedürleri uyguladım.
I am vengeance.
Ben intikamım.
I swear right here, on my name That I will find the murderer To do your vengeance
Adım üzerine yemin ederim ki,... katili bulup öcünü alacağım.
The Great Architect of the Universe's vengeance is upon us.
Evrenin Büyük Mimarı'nın gazabı üzerimizde.
Tuco's cousins here they have the right to exact vengeance.
Tuco'nun kuzenlerinin... intikam almaya hakları var.
I have no issue with your right to vengeance.
İntikam hakkınızla bir sorunum yok.
You gotta be kidding me. You say that you're never going to church again, and the ground shakes with a vengeance.
Bir daha asla kiliseye gitmeyeceğini söylediğin an yer şiddetle sallanmaya başladı.
He's gonna be taking some vengeance back to camp.
Kampa intikam duygusuyla dolu bir şekilde dönecek.
Yeah, with Gina, the thrill was long, long gone, but now, it is back with a vengeance.
Heyecan çok uzun süre önce bitmişti. Şimdi oldukça sağlam şekilde geri geldi.
He swore vengeance against those who put him jail, especially--and Grimm says,
Kendisini hapse gönderenlere intikam yemini etmiş. Ayrıca Grimm eklemiş :
I've got my memory back, and I'm going to wreak a terrible vengeance.
Hafızamı geri kazandım ve intikamım acı olacak.
With unfinished business, like vengeance for wrongs done.
Yapılan hataların intikamını almak isteyen yaralı ruhlar dolaşıyor olabilir. - İçki içmişsin.
Vengeance, Mr Godfrey.
İntikam için Bay Godrey.
And the next year when he returned to the Schuylkill galleria, so did vengeance.
Bir sonraki yıl Schuylkill Galerisi'ne geldiğinde intikam da başladı.
Don't throw a party for vengeance.
İntikam amaçlı bir parti verme.
The thunder of my vengeance will echo through these corridors like the dust of a thousand winds!
Ardında toz bırakan bin bir rüzgâr gibi gazabımın gök gürültüsü bu koridorlarda yankılanacak.
I underestimated his spirit for vengeance.
- İntikam duygusunu hafife almışım.
See, he worked for you once upon a time and he had his own vengeance in mind.
Bir zamanlar senin için çalışmış ve kendi intikamını almış.
Hector Brava says... vengeance will come.
Hector Brava, intikamın gerçekleşeceğini söylüyor.
For me, FOS is about vengeance for my father.
FOS yalnızca intikamımı almam gereken bir düşman.
I think it's one of your classmate's vengeance.
Sınıf arkadaşlarınızdan birinin öç aldığını düşünüyorum.
I understand business. But taking deliberate vengeance on a child?
İşi anlıyorum ama kasıtlı bir intikamı çocuktan almak mı?
Here, there's darkness in him, maybe even violence or vengeance.
Adamın içinde karanlık var. Belki intikam, belki şiddet.
With a vengeance.
Bir öfkeyle.
Vengeance.
İntikam alıyorum.
You wanted vengeance on someone, anyone.
Bunun intikamını almak istedin. Herhangi birinden.
I want you to understand that this isn't about vengeance.
Şunu anlamanı istiyorum ki, bunun intikamla alakası yok.
Widmore sought vengeance, So he sent the freighter to the island, Which also carried a team of mercenaries to capture Ben.
Widmore intikam arıyordu, bu yüzden adaya bir yük gemisi yolladı, ayrıca Ben'i ele geçirecek paralı askerler de bu gemideydi.
Persistence is often met with vengeance.
Israrcılık genelde intikam şeklinde görülür.
" The righteous shall rejoice when he seeth the vengeance.
"Doğru adam alınan öcü görünce sevinecek."
Ambition and a thirst for vengeance will destroy a man.
Hırs ve intikam insanı bitirir kül eder.
I understand vengeance.
İntikamdan anlarım.
Vengeance for vanessa.
Vanessa'nın intikamını almak.
Did my best to put the pieces back together, but all I could think about was vengeance.
Parçaları bir araya getirmek için elimden geleni yaptım ama intikamdan başka bir şey düşünemiyordum.
Then we shall embrace the darkness of this wicked city and use the methods of the criminal to seek vengeance on Penny.
Ve bu hain şehrin karanlığını kabullenmeliyiz. ve suç taktiklerini kullanarak Penny'den öcümüzü almak için.
It's vengeance. They were freedom fighters.
Onlar özgürlük savaşçılarıydı.
All this rage inside me, that lust for vengeance- - I could see I was scaring Jackson.
İçimdeki intikam ateşinin, öç alma duygusunun Jackson'ı korkuttuğunu anladım.
It's like vengeance, you know?
Aslında intikam almak gibi biliyor musun?
VENGEANCE
İNTİKAM
I never imagined that vengeance could make one go crazy.
İntikamın, birini... bu kadar ileri götüreceğini düşünmezdim.
"If an injury has to be done to a man, it should be so severe that his vengeance need not be feared."
"Eğer bir adama zarar verilecekse bu öyle şiddetli yapılmalıdır ki... "... sonradan intikamından korkmak gerekmesin. "
Kalil Abramson and his lawyers will come after us with a vengeance, and Abramson will walk because of it.
Abramson da bu yüzden serbest kalır.