Vents translate Turkish
717 parallel translation
something called black smokers, or hydrothermal vents, were bringing up minerals from deep underground.
Siyah baca veya hidrotermal delik olarak bilinen bu şeyler, Yüzeyin derinliklerinden mineraller getiriyordu.
Europa sits well outside the Goldilocks Zone, but just like at the bottom of Earth's oceans, hydrothermal vents could be the energy source needed for life to emerge.
Europa, Goldilocks Zone'un fazlaca dışında bulunuyor Fakat tıpkı dünyadaki okyanusun dibindeki gibi, Hidrotermal bacalar hayatın oluşması için Gerekli enerji kaynağı olabilir.
Matt and Susan have detected staining deposited by hot springs, called hydrothermal vents.
Matt ve Susan, hidrotermal bacalar denilen sıcak pınarların biriktirdiği renklendirmeler tespit ettiler.
When volcanoes and water mix, hot springs are an inevitable result, and the presence of these deep sea vents had been predicted.
Volkanlar ve su karıştığında, sıcak pınarlar kaçınılmaz bir sonuçtur. Ve bu derin deniz bacalarının varlığı tahmin ediliyordu.
Once we discovered how hot these hydrothermal vents could get, we became concerned about the impact on the submersible, and particularly since the view ports are made out of plastic, and at the sort of depths we were working, they can start to lose their strength at about 90 degrees C.
Bu hidrotermal ağızların ne kadar sıcak olduğunu keşfettikten sonra batiskaf üzerindeki etkisi konusunda endişelenmeye başladık zira özellikle de lombozlar plastikten yapılıyordu ve çalıştığımız derinlikler göz önüne alındığında yaklaşık 90 santigrat derecede güçlerini yitirmeye başlayabilirlerdi.
He vents his anger on a young man.
Öfkesini genç adama gösterdi.
It Gets Us Into The Vents And The Vents Go Everywhere.
Havalandırma boşluğuna çıkarız, oradan her yere gidilir.
The air vents were not soundproof.
Havalandırmalar ses-geçirmez değildi.
Check main vents. Open all L.P. master blowers.
Ana havalıkları kontrol edin.
The vents will have to be cleared out.
Menfezleri temizlenmeli.
- Not fast enough. Open the vents sooner.
- Çok yavaş, hemen havalandırma kapaklarını açın.
- Open the vents on the diving alarm.
- Dalış alarmında kapakları açın.
Open main ballast tank vents. Flood down to 26 feet.
Ana balast tankları açık. 26 feete inmeye hazırız.
Vents shut. Ready to surface, sir.
Yüzeye çıkmaya hazırız, efendim.
Close all vents.
Balast tanklarını kapatın.
Cycle all vents.
Balastların havasını boşaltın.
Closer, we could see more vents.
Sonra ötekileri de gördük.
Close all main ballast tank vents.
- Balast tanklarının hava vanaları kapansın.
Close all main ballast tank vents.
Tüm balast tankı vanalarını kapatın.
"Rose des vents"!
"Rose des vents"!
My "Rose cles vents." Redi viva!
Benim "Rose des vents." Redi viva!
- The vents.
- Hava bacaları
Because if that stuff clogs the vents, the engines will overheat.
Çünkü bu madde havalandırmayı tıkarsa motorlar aşırı ısınır.
It clogged the intake vents.
Alış havalandırmasını kapatmış.
I'll see if maybe there's some way I can clear those vents.
Bu havalandırmaları temizlemenin yolunu araştıracağım.
There's gotta be some air vents.
Hava deliği olmalı.
I'm just outside of one of the room vents.
Havalandırmalı odalardan birinin dışındayım.
Captain, something's entered through the Number 2 impulse Vent. Negative pressure in all ship's vents.
2 numaralı itici havalandırmadan bir şey girdi.
- Probably through one of the air vents.
- Hava mazgallarından.
Captain, there are vents of that type on the space station.
Uzay üssünde de o türden hava mazgalları var.
Shut the vents.
Pervane kapaklarını kapatın.
- Vents shut.
- Kapaklar kapandı.
- All vents shut, captain.
- Tüm kapaklar kapandı kaptan.
Shut the vents.
Pervane kapaklarını kapayın.
Check the vents for suction.
Vanaları sızıntıya karşı kontrol edin.
- All the vents under diving alarm.
- Dalış alarmları aktif. - Emredersiniz efendim.
Don't forget the double vents.
Çiftli hava menfezlerini unutmayın.
An old stove maker once told me that when he repairs chimneys, he finds them attached to the vents motionless like larvae.
Yaşlı bir şömüneci bir zamanlar, bacaları onardığı zaman onların baca deliklerine larvalar gibi hareketsiz şekilde iliştiklerini keşfettiğini söylemişti.
She's not satisfied and vents her fury on his substandard workmanship.
Tatmin olmadı ve damadın kötü işçiliğine karşı olan öfkesini açığa vuruyor.
Keep all the vents closed and don't let anybody out until I tell you.
Havalandırmayı kapatın ve benden haber alıncaya kadar kimseyi dışarı çıkarmayın.
They'll come through the vents.
Havalandırmadan girecekler.
Three buttons. Side vents.
Üç düğmeli. 40 beden.
They forgot to put in ventilation vents when they renovated the rooms.
Odaları yenilerken havalandırma deliklerini yerleştirmeyi unutmuşlar.
Stand by main vents.
Ana pervaneler dursun.
- Shut all main vents.
- Ana pervaneler dursun.
- Main vents shut.
- Durduruldu.
- All main vents open!
- Ana pervaneler açılsın!
Stand by main vents.
Ana pervaneler hazır bulunsun.
Stand by all main vents.
Pervaneler hazır.
Check main vents.
Ana havalıkları kontrol edin.
All hatches and vents secure.
Tüm kapaklar ve havalandırma güvenli.