English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ V ] / Vikner

Vikner translate Turkish

58 parallel translation
You can call me Vikner.
Bana, Vikner diyebilirsin.
His name is Alan Vikner, 52.
Adı Alan Vikner, 52 yaşında.
And it also coincides with Mr. Vikner's stay.
Ve ayrıca, Mr. Vikner'in kaldığı zamanla tesadüfi.
Alan Vikner has an alibi.
Alan Vikner'in mazereti var.
Who is Joshua Vikner?
Joshua Vikner kim?
I'm quite certain Professor Vikner is a murderous international criminal and the heir to Jamie Moriarty's fetid throne.
Profesör Vikner'ın uluslararası tehlikede bir suçlu ve Jamie Moriarty'nin iğrenç tahtının varisi olduğuna neredeyse eminim.
I'd have to see the pseudo Vermeer to be sure, but I strongly suspect that she gave that painting to Vikner, as well as the keys to her kingdom.
Emin olmak için bu sahte Vermeer'i görmem gerekiyordu. Ama tıpkı krallığının anahtarlarını verdiği gibi, bu tabloyu da Vikner'e verdiğinden şüpheleniyorum.
Professor Vikner, good morning.
Profesör Vikner, günaydın.
Joshua Vikner, born 1969.
Joshua Vikner, 1969'da doğdun.
If we can find Krasnov and connect him to Vikner...
Krasnov'u ve Vikner'la olan bağlantısını bulabilirsek...
The police know about Krasnov.
Vikner'ı nasıl açıklayacağız?
We keep the name Joshua Vikner to ourselves for now.
Şimdilik Joshua Vikner ismini kendimize saklayacağız.
I mean, Vikner may have her job, but it doesn't mean he's as good at it as she was.
Vikner onun işini almış olabilir. Bu, onun kadar iyi olabileceği anlamına gelmez.
You know as well as I do what would happen if Vikner's identity was known by our colleagues.
Sen de Vilkner'ın kimliğini iş arkadaşlarımız da bilseydi olacakları benim kadar iyi biliyorsun.
Even if he had Vikner killed, I mean, would that really solve everything?
Vikner'ı öldürse bile bu gerçekten her şeyi çözecek mi?
Moriarty carried Vikner's child to term.
Moriarty, Vikner'ın çocuğunu taşıdı.
The world would definitely be a better place without Joshua Vikner in it, no question.
- İçinde Joshua Vikner'ın olmadığı bir dünya daha güzel olacaktır. Şüphesiz.
Who is Joshua Vikner?
- Joshua Vikner kim?
I'm quite certain Professor Vikner is the heir to Jamie Moriarty's fetid throne.
Profesör Vikner'ın, Jaime Moriarty'nin iğrenç tahtının varisi olduğuna neredeyse eminim.
Vikner did this obviously.
Belli ki bunu, Vikner yaptı.
Mm-hmm. You want to tell me again why you think the person who just tried to kill us does not work for Joshua Vikner?
Bana tekrar, bizi öldürmek isteyen kişinin neden Joshua Vikner için çalışmadığını düşündüğünü anlatır mısın?
Taking our lives would cost Vikner his own ;
Bizim canımızı alması Vikner'ın canına mal olur. Biliyorsun bunu.
The police know nothing of Joshua Vikner, he's not a suspect in the bombing of my father's office, and yet someone left the exact same device in our home.
Polis, Joshua Vikner hakkında hiçbir şey bilmiyor. Babamın ofisinin bombalanması konusunda bir şüpheli değil. Ama yine de birisi aynı teçhizatı evimize yerleştirdi.
Someone hopes to incite her to Vikner's destruction.
Birileri Vikner'ın imhası için onu kışkırtmayı umuyordu.
It would make her an ideal spoke in Vikner's wheels-within-wheels outfit, don't you think?
Vikner'ın tekerleğine çomak sokulması durumu için ideal bir çomak, öyle değil mi?
I'd like her to understand there are other ways to deal with a problem like Professor Vikner.
Profesör Vikner gibi bir sorunla uğraşmak için başka yollar da olduğunu anlamasını sağlamalıyız.
This woman was willing to kill you just to provoke Vikner's removal.
Bu kadın, yalnızca Vikner'ın görevden alınmasını sağlamak için seni öldürmek istedi.
You want to talk about Joshua Vikner, correct?
Joshua Vikner hakkında konuşmak istiyorsunuz, doğru mu?
And Joshua Vikner will defend his position as furiously as he fought to acquire it.
Ve Joshua Vikner konumunu, tıpkı kazanırken yaptığı gibi öfkeyle savunacaktır.
Certain candidates emerged- - Vikner among them.
Bazı adaylar ortaya çıktı. Vikner da onların arasındaydı.
That's why Vikner tried to have him killed back then- - because he was in the way?
Vikner, yoluna çıktığı için onu öldürmeyi denemişti, öyle mi?
It gave Vikner the time he needed to solidify his position.
Bu da Vikner'a konumunu sağlamlaştırması için ihtiyacı olan zamanı verdi.
We want to defeat Joshua Vikner.
Joshua Vikner'ı yenmeliyiz.
We made those calendars based on where the Internet said Vikner had been.
Bu takvimleri, İnternet'in Vikner'ın nerelerde olduğunu yazışına göre belirledik. - Ve?
But Vikner and his people, they pursue death as a business deal.
Ama Vikner ve adamları ölüm peşinde koşmayı, iş anlaşması olarak görüyorlar.
My father was never a threat to Vikner's ascendency...
Babam asla Vikner'ın hükümdarlığına karşı bir tehdit olmadı.
Joshua Vikner was in New York the night she went missing and the night her throat was slashed.
Joshua Vikner kızın kaybolduğu ve boğazının kesildiği gece New York'taymış.
We just stash the knife at Vikner's office and then call a tip in to the police?
Sonra ne olacak? Bıçağı Vikner'ın ofisine saklayıp - ardından polisi mi arayacağız?
I want some evidence which ties it directly to Vikner.
Doğrudan Vikner'la bağlantılı kanıtlar istiyorum.
Professor Vikner, this is Morland Holmes.
Profesör Vikner, ben Morland Holmes.
Gonna do Vikner's work for him, and jump?
Atlayıp Vikner'ın işini kendin mi yapacaksın?
I assumed he would only contact you after a suspect was apprehended, but there's been no mention of Vikner's arrest in the news.
Bir şüpheli tutuklandıktan hemen sonra seninle iletişime geçer sanıyordum. Ama haberlerde Vikner'ın tutuklanmasıyla alakalı bir şey göremedim.
And we were able to lift a clean set of prints that matches the suspect you like, Joshua Vikner.
Ve temiz bir parmak izine ulaşabildik. Ve bu izler de şüpheliniz Joshua Vikner ile eşleşti.
Well, a few hours ago, we went to look for Vikner, and he's gone.
Birkaç saat önce Vikner'a bakmaya gittik ama o gitmişti.
Clearly Vikner's FBI sources have convinced him that the threat you posed was serious- - upending one's life, becoming a fugitive- - drastic steps for a public figure.
Belli ki Vikner'ın FBI'daki kaynakları durumun ciddiyeti konusunda onu ikna etmiş. Kamuya mal olmuş birinin hayatını altüst etmek için kaçak durumuna düşürmek - oldukça etkili bir yöntem.
I remember, you were looking at Vikner's financials.
En son hatırladığımda Vikner'ın mali durumuna bakıyordun.
He's giving himself up to Vikner.
Vikner'a teslim oluyor.
How do we explain Vikner? We don't.
Açıklamayacağız.
Vikner's fingerprints.
Vikner'ın parmak izi.
Vikner's on the run.
- Vikner kaçıyor.
Look, Vikner is a wanted man now.
Bak, Vikner artık aranan bir adam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]