Vim translate Turkish
37 parallel translation
Without the vim and verve
Sünepe ve uyuşuksan
You know, Bond, you're such a real lady on the outside. You're full of vim and vinegar on the inside.
Sen dışarıda tam bir hanımefendi, içeride ise asık suratlı olduğunun farkında mısın?
Vim under the sink.
Bataklığın altındaki enerji.
Maybe there's some Drano or floor cleanser... that'd be even more fun, huh?
Belki hipo ya da toz vim bulursun hem daha eğlenceli olur değil mi?
Patient shows no ambition, no get-up-and-go, no vim.
Hasta hiç bir tutku, enerji, kuvvet beliritisi göstermiyor.
Did you greet the sunrise with plenty of vim, vigor and vitality, only to feel the wind go out of your sails just after lunchtime?
Sabah güneşin doğuşunu neşe ve enerji ile karşılayıp... öğlen yemeğinden sonra kendinizi halsiz mi hissettiniz?
Youth from the Labor Service, girls from the Youth Corps and the Workers'Coalition display vim and vigor.
Emekçi Servisi'nden gençler, Gençlik Kolları'ndan genç kızlar ve İşçi Koalisyonları coşku ve heveslerini sergiliyorlar.
§ They're loaded with vim and vigor, they love to leap in your laps §
# Çok canlı ve güçlüler, kucağınıza sıçramayı çok severler #
VIM Iihllflfllfli.
Niye? - Muskan, tapınağa gittim.
HIZKIDIIHI VIM
Neden yaptın bunu? Neden?
- I think she's so full of vim and vigor.
Bence Summer enerji ve güçle dolu.
Would you say it's vim or vigor?
Enerji mi? Güç mü?
- Summer. Summer I'm just saying that I think you've been extraordinarily blessed with vim. - And vigor too, sir.
- Summer, Summer sadece senin adeta enerji ve güçle kutsandığını söylüyorum.
And when vim " you be back'?
Peki ne zaman geri döneceksin?
Haw vim " you get married now'?
Şimdi nasıl evleneceksin?
Such vim!
Ne enerji ama!
But an image cannot catch your vim, your noble vitality.
Ama bir resim senin gücünü asil canlılığını gösteremez.
Full of vim and verve, as usual.
Her zamanki gibi enerjik bir konuşmaydı.
Such vim and vigor for one so young.
O kadar genç biri için bu ne gayret, ne enerji!
" Do you miss waking up with vim and vigor?
" Dinç ve güçlü uyanmayı mı özlüyorsunuz?
Well, who doesn't want a little more vim and vigor?
Kim daha dinç ve kuvvetli uyanmak istemez ki?
I find Vim a very superior scourer.
Vim çok iyi bir temizleyici.
I like your vim.
Gayretini severim.
Or will it be reborn with vim, vigor and Viagratality?
Yoksa enerji, güç ve Viagratalite ile yeniden mi doğacak?
What is not normal is a man of my vim and vigor going bald.
Esas anormal olan benim gibi enerjik ve zinde bir adamın kelleşmesi.
- Vim
- Vim
Vim enough to volunteer for your Auxiliary Meals Program tonight.
Bu akşamki yardımcı yemek programınıza gönüllü olacak kadar güçlü.
He has experienced what happens when responsibility is handed to those who may be full of vim, but are found to be lacking when it comes to authority.
Sorumluluğu gayretli olan ancak otorite eksiği bulunan kişilere verince neler olduğunu tecrübe etti.
Back to your posts with vim and vigour.
Var gücünüzle çalışmaya devam edin.
And yet, of all the people I've hurt, none of them have come after me with half as much vim and vigor as you.
Gel gelelim, canını yaktığım kimse peşimden sendeki coşkunun yarısıyla bile gelemedi.
This isn't even my house.
Burası benime vim bile değil.
But if you could see my boy now, his vim and vigor...
Ama şimdi çocuğumu görebilseydin, Onun vim ve canlılığı...
Diane, VIM is hanging on by a thread and only barely scraping by because of clients like Sextina.
Diane, VIM zaten pamuk ipliğine bağlı ve Sextina gibi müşteriler sayesinde ayakta.
I mean, why not just use Vim over Emacs?
Emac yerine Vim kullanıversene o zaman.
- I do use Vim over Emac.
- Emac yerine Vim kullanıyorum.
[both] Oh! You know, it's really too bad you shut down the agency, because, if you could've held out for just a couple more months, right now, Vim would be rolling in money.
Ajansı kapatman çok kötü oldu çünkü birkaç ay daha elinde tutsaydın
Vim ver Terry Hunter.
Ben Terry Hunter ile randevum var.